Doğum gününde kitap imzaladı...

Mutlu pazarlar sevgili okurlarım.
Hafta içinde bize yansıyan sorunlara bugün ara verip bir takım güzelliklerden söz edelim.
Türkiye'nin ilk kız bandosu olan Kız Lisesi'deki öğrenim yıllarında bandoda trompet çalan başarılı öğrenci Özlem İçöz, şimdilerde ünlü bir çocuk kitapları yazarı.
TÜYAP 35. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı'na da katılan İçöz imza gününde minik kitapseverlerce sevgi çemberi içinde kaldı.
300 kültür etkinliği ve 800 yayınevinin katılımıyla gerçekleşen fuarı bu yıl 621 bin kitapsever ziyaret ederek rekor kırdı.
Bursalı çocuk kitapları yazarı İçöz de fuarın son günü minik okuyucuları ile buluşurken gördüğü yoğun ilgiden çok mutlu oldu ve bu arada yeni yaşını da çocuklarla birlikte kutladı.



"20 Kasım benim doğum günüm. Aynı zamanda Dünya Çocuk Hakları Günü de. Bu yıl doğum günümün kitap fuarına denk gelmesi benim için unutulmaz bir anı oldu" diyen diyen başarılı yazar, günün en güzel hediyelerinin de imzaya gelen çocuklar olduğunu belirtti.
Özlem İçer'in canlıların yaşam hakkı savunucusu olarak betimlediği 'LALİNGO' ana karakterli kitaplar bu yıl çeşitli okulların okuma listesine de girdi.
Lalingo serisinde 3 kitap var. Lalingo Define Peşinde, Lalingo Gökkuşağının Gizem, ve Lalingo Zaman Yolcusu.
Her seride çocukların farkındalığını arttırmayı amaçlayan yazar, aynı zamanda okuyucularına heyecan dolu, keyifli maceralar yaşatıyor. Yakında, serinin 3 kitabını da okuma listesine alan, Özel Bursa Kültür Okulları'nda bir söyleşi gerçekleştirecek yazar, kitaplarını da imzalayacak. Diğer bir söyleşi ve imza günü de, 2. kitabını okuma listesine alan Çağdaş Öncü Okulları'nda.
Kaleminize kuvvet Özlem Hanım. Başarılar diliyor, Lalingo'nun yeni maceralarını bekliyoruz.

Kaf Dağı'nın Ardı Soğanlı'da

Fotoğraf sanatçısı Ferit Domaniç'in binbir emekle saptadığı ve ilginç görüntülerin yansıtıldığı 'Kaf Dağı'nın Ardı' isimli fotoğraf sergisi Soğanlı Kültür Merkezi'nde izlenime açıldı.
Fotoğraf meraklılarının yoğun ilgi gösterdiği sergi 26 Kasım'a kadar sanatseverlerin izlenimine açık tutulacak.
Tabrikler Domaniç.

Tıngır mıngır giden arabadaki alevler

"Geçen pazartesi sabahı erken saatler.. Kesif bir sis ki göz gözü görmüyor. Trafik yoğunluğeundan kaçabilmek için köy yollarından gazeteye marş marş..
Birden önümde bir alev kümesi.. Ama ne olduğu belli değil. Yanlış bir yola mı girdim acaba?. İyice yavaşlıyorum.
Aaa, bir de ne ne göreyim?. Bir at arabası. Yolda ilerliyor. İyice yaklaşınca anladım..
Hurda toplayan bir roman vatandaş. Tıngır mıngır gidiyor.. Arabanın arka kısmına büyük bir boş teneke koymuş. İçinde de kağıt, tahta parçaları falan alev alev yanıyor..
Özetle; kesif siste arkadan gelen bir araç arabasına çarpmasın diye önlem almış. Yani alevle flaşör mü icat etti desem, yoksa kedi gözü mü; bilemiyorum?..
Yanından geçerken klaksona dokunup selamladım. O da kamçısını havada fiyakalı şekilde bir güzel sallayarak karşılık verdi.
Helal olsun o vatandaşa.. Keşke tüm araç sürücüleri de onun kadar trafiğe özen gösterse. Malum; trafikte stop lambaları bile yanmadan dolaşan birçok araç hergün yollarda. Yanılıyor muyum?..

Güzel sözler

*- "Olmuyorsa zorlama, ya hayallerin kırılır ya kalbin. Unutmuş gibi yap. Çünkü güzel şeyler; onları hiç beklemediğinde gerçekleşir."
*- "Ünlendikçe daha da aptallaştım. Bu da zaten genelde çok yaygın bir olaydır.." - Albert EİNSTEİN
*- "Tüm yaşam eğitimdir. Herkes öğretmendir. Ve herkes sürekli onarak öğrencidir. " - Abraham MASLOV
(Teşekkürler Erol GÜRÇAY)

Yeni çıkan bir kitap

Deniz Lisesi'nden emekli edebiyat öğretmeni Albay Rüstem Kurtoğlu'nun 'Denizlerin Türkiyem' adlı kitabı Toroslu Kitaplığı yayınları arasından okurlarla buluşuyor.
Deniz ve denizciliğe ilgi duyan okurları seçkin deniz yazıları ile buluşturan kitap okurların ilgisini farklı açılardan mavi vatana hedeflemeyi amaçlıyor.

Küçük miş mişler ve büyük şeyler

*- Küçük bir beden, çoğu kez büyük bir ruha yataklık edermiş;
*- Ufak balıklar her zaman ve her mevsim daha lezzetli olurmuş;
*- Ateşe küçük odunlar atılırsa alevler artarmış, büyük odunlar alevi söndürebilirmiş;
*- Her küçük şey mutlaka bir işe yararmış;
*- Sağanak dediğimiz şey, küçücük damlalardan ibaretmiş;
*- Ufacık bir yağmur, kocaman bir toz bulutunu yok edebilirmiş;
*- Muazzam bir aydınlık, küçük bir delikten görünebilirmiş;
*- Küçük bir saman çöpü, rüzgârın yönünü gösterebilirmiş;
*- Bütün bir hasat, bir kıvılcım yüzünden elden gidebilirmiş;
*- Büyük bir geminin batmasına, küçük bir delik yetermiş;
(Teşekkürler E.AKALIN)