Sadağı Kanyonu’nda unutulmaz bir gün

Mutlu pazarlar..       
Bursa’nın her köşesi farklı güzelliklere sahip. Bunda yanılmayız sanırım sevgili okurlar.
İşte bunlardan biri de Sadağı Kanyonu.
Müthiş doğa güzelliklerini barındıran kanyon, Orhaneli Bld. ile Doğa Koruma ve Milli Parklar 2. Bölge Md.nce ‘BEBKA’ desteğiyle yenilendi. Ve bu kanyona ilk ziyareti de İletişim Yazılım - Trekking ekibi yaptı.  
Zengin bitki florası ve nefes kesen doğal güzelliklere sahip Sadağı Kanyonu’nu 15 kişi ile tamamlayan ekip, günün keyifli yorgunluğunu ise yöresel lezzetlerin sunulduğu sosyal yaşam alanında attı.

 

Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansı’nca (BEBKA) desteklenen “Sadağı Kanyonu Tabiat Parkı Ekoturistlerle Buluşuyor” projesinde köprüler yapıldı, yağmur barınakları inşa edildi, yöresel yemeklerin sunulduğu restoranı tamamlandı. Bölge bilgilendirme tabelaları, afiş ve broşürler hazırlandı. 
Böylece kanyon baştan sona yenilendi. Ekip, Sadağı Kanyonu’nun bazı noktalarında zorluk yaşasa da, birlikte çözüm üretip üstesinden geldi. Kısa molalarla beş saatlik yürüyüş yorgunluğu yöresel lezzetlerin tanıtıldığı noktada dinlenilerek atıldı. 
Kurumsal iletişim sorumlusu Onur Özdemir ‘Çalışanlar arasındaki bağı güçlendirmek için klasik yöntemlerin yeterli olmayacağını düşünerek daha dinamik metotları denemek ve bundan keyif almak için kendi içimizde trekking ekibi kurup doğa yürüyüşlerine başladık ve yenilenen yüzüyle Sadağı Kanyonu’nu görmek istedik. Her ne kadar köprü ve yürüyüş yollarıyla kolaylaştırılmış olsa da belli noktalarda karşılaşılan zorlukları aştık ve unutulmaz güzellikler içinde unutulmaz bir gün yaşadık’ diyor. 
Havalar bozmadan Sadağı Kanyonu’nu gidip görmeye ne dersiniz efendim?.. Yolunuz açık, parkurunuz kolay olsun..

Yeni bir kitap

‘1930’LARDA ANKARA’

1930’lu yıllarda Ankara’da Avusturya Büyükelçisi olan Narbert Von Bieschoff’un ilginç gözlemleri ve anılarını içeren kitapta, başkentimizin o yıllardaki bozkır halinden, bataklıklardan çıkıp modernleşme yolunda attığı ilk adımları, Mustafa Kemal Atatürk’e olan hayranlığını akıcı bir dille anlatıyor. 
Kolektif, Tarihçi Kitabevi’nin yayınları arasındaki kitabı Güven Göktan Uçer dilimize çevirdi.

Pazar neşesi

BALIK

”Temel Kanada’ya gider. Karadeniz’de hamsi avlamaktan bıktığı için buz tutmuş bir gölde, buzu kırıp balık tutmaya çalışır. Tam buzu kıracakken, insanın içini titreten bir ses duyulur: ‘Oğlum burada balık yok!’
Temel az öteye gidip tekrar buzu kıracakken ses yine gürler: ‘Burada balık yok dedim sana!.’
Temel çok korkar, eli ayağı titreyip seslenir: ‘Kimsun sen?..’
Aynı ses: ‘Ben buz hokeyi stadının spikeriyim. Çek git buradan!.’ 
(Teşekkürler Canip AYDIN)

Güzel sözler

“Aklımızdaki insan yanımızda olsa hepimiz mutlu olurduk.” 
“Kar taneleri ne güzel anlatıyor, birbirlerine zarar vermeden de yol almanın mümkün olduğunu..” 
“Ertelemek yaşamın mayasını kaçırır. Kızdıysan bağır, sevindiysen söyle, özlediysen arkasından koş.” 
“Aynı dili değil, aynı duyguyu paylaşanlar anlaşabilir.”
(Teşekkürler Simay ALTUĞ)