Yazının Giriş Tarihi: 18.03.2012 09:56
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.03.2012 09:56
Mutlu pazarlar..
Devamlı okurlarım anımsar; bir süredir Çekirge yolu üzerindeki Karagöz-Hacivat Anıtmezarı'ndaki olumsuzluklara devamlı yayınlarımız üzerine nihayet el atılmıştı.
Dünyaca ünlü hayal kahramanlarını tanıtan mermer pano üzerindeki yazılar okunmaz bir halde, mezarlar da bakımsızlıktan perişan durumdaydı..
Bursa'ya gelen yerli ve yabancı turistlerin en çok ziyaret ettikleri bir yer olan anıtmezarın kaderiyle başbaşa bırakılması Bursa sevdalısı herkesi üzüyordu.
Uyarı ve öneriler de okurlarımdan gelmişti. Yayınlarımız sonunda yine ses getirdi
Önce siyah mermer üzerinde yazıları okunmayan Karagöz ve Hacivat'ı tanıtıcı pano kaldırıldı. Yerine yeni bir mermer pano kondu. Hayal kahramanlarının geçmişleri artık bu pano üzerindeki özenli yazıda rahatça okunabiliyor.
Sonra arkadaki mezarlar ele alındı. Mezarlar mermer kaplamayla yenilendi..
Ancak bunları çok önemseyen semt sakini bir okurumdan gelen fotoğraflı uyarılarda hem Büyükşehir'e teşekkür edilmiş, hem de çalışmalardaki eksiklikler dile getirilmişti.
Bunu da gündeme taşıdık.
Sonunda ileri sürülen o eksikler de tamamlanmış..
Değerli okurumdan gelen yeni fotoğraflarda eksiklerin giderildiği çok net ortada.
Ben öncelikle güzel şehrimizin güzellik ve özelliklerini benimseyen okurlarıma, sonra da yetkililerin gösterdiği duyarlı yaklaşımlara teşekür ederim..
Çünkü Bursa'nın tarihi yapılarını gün ışığına çıkarabilmeyi hedefleyen Büyükşehir Belediye eski Başkanı merhum Hikmet Şahin ve şimdiki Başkanımız Sayın Recep Altepe'nin gayretleri görmezden gelinemez.
Fakat Karagöz-Hacivat Anıtmezarı'nın uzun yıllar nedense gözlerden uzak kalması da gerçekten üzücüydü.
Neyse ki, bu konudaki yayınlarımız ses getirdi ve adeta eriyip gitmekte olan hayal kahramanlarımıza ait kabirler ve anıtmezar ele alındı.
Şimdi tek eksik, mezarlar üzerindeki yazılar. Çünkü geçen yıllar yazıları silmiş. Sadece Şeyh Küsteri'ye ait yazı zorla da olsa okunabiliyor.
Böylesi bir çalışma yapılabildiğine göre herhalde bu yazılar da ele alınır.
Evet, bu konu köşemizi defalarca işgal etti. Pek çok ülkenin sahiplenmeye çalıştığı Karagöz ve Hacivat için yaptığımız yayınların ses getirmesi sevindirici.. Okurumun gönderdiği son görüntüler de bunun somut kanıtı.
Mesele; bu güzel vatanımız ve bu güzel şehrimizin özellikleri-güzellikleri ve tarihi değerleri üzerine oluyorsa köşemiz her zaman açık..
Gerisi, büyük önder Atamız'ın dediği gibi 'teferruattır' dostlar.
Metres
Karı koca barda içkileri yudumlarken içeri hoş bir hanım girer. Bizimkilerin yanına gelir, karısına aldırmadan adama sarılıp öper.
'Nasılsın hayatım? Çok oldu görüşemedik' diyerek başka bir masaya gidip oturur.
Adamın karısı dayanamaz sorar: 'Kim bu kadın?'
Adam sakince yanıtlar: 'Senden saklayacak değilim. Metresim!.'
Kadın çıldırır: 'Bu ne cüret. Buna katlanamam. Derhal boşanıyoruz. Utanmadan metresim diyorsun!.'
Adam gayet sakince: 'Dur hele bir sakin ol. Ne yani sevgili karıcığım, Etiler'deki dubleksi, Akmerkez'deki daireyi, Bodrum'daki tripleksi, 24 metre yatı, altındaki son model jeepi, kırmızı spor arabayı, Maldiv adalarındaki devre mülkü, mücevher ve takı koleksiyonlarını falan bırakıp boşanmak mı istiyorsun? Alt tarafı bir metres için bunlardan vazgeçmeye değer mi?'
Kadın bunları duyunca susar. Çevresine bakınır. Az ilerideki masada bir çift dikkatini çeker. Kocasına sorar: 'Şurada oturan bizim Suat değil mi?'
'Evet'
'Peki yanındaki kim?'
Kocası soğukkanlı yanıtlar: 'Kim olacak canım, metresi'
Kadın önce duraksar. Sonra burnunu kıvırarak kocasına sokulur:
'Aaaa.. Bizim metres daha güzel valla!.'
(Teşekkürler Namık ARTAN)
Çanakkale geçilmez!
Bugün 18 Mart.
Türk tarihinin dönüm noktası olan ve bağımsızlık savaşının temellerinin atıldığı Çanakkale Zaferi'nin 97. yıldönümü.
Başta Gazi M.Kemal Atatürk olmak üzere tüm silah arkadaşlarını, canlarını ortaya koyup 'Çanakkale geçilmez' dedirten kahraman şehit ve gazilerimizi sonsuz şükran ve saygıyla anıyorum.
Mekanları cennet olsun..
Valimizden büyük bir duyarlılık
Geçen pazar yayınladığım 'Sayın Valimizden bir doktora vefa önerisi' başlıklı yazım olumlu tepkiler aldı.
Öncelikle Sayın Valim Şahabettin Harput'a çok teşekkürler. Hafta arasında telefonla arama lütfunda bulundu ve inşaatı süren 'Bursa Zihinsel Özürlü Çocuklar İş Atölyesi Özel Okulu'ndaki bir atölyeye yıllar önce Türkiye'de 'ilk' kez böyle bir okul açtırmak için büyük gayret gösteren, dernek kuran rahmetli uzman göz hekimi Opr.Dr.Ulcay Tahsin Akın'ın adının verilerek bir vefa örneği gösterilmesi konulu önerimi çok olumlu bulduğunu belirtip gerekenin yapılacağını söyledi.
Sayın Valime bir kez daha gösterdiği yüksek duyarlılık için teşekkür ediyorum.
Ayrıca bu yazı üzerine geçmişteki bu çalışmaları anımsayan bazı hekim ve öğretmenlerimizden gelen olumlu tepkiler de çok sevindirici..
Hepsine teşekkür ederim. Demek ki 'vefa' henüz lügatlerden silinmiş değil.
Sağ olsunlar, var olsunlar..