Türk dış politikasının yakın dönemde en fazla ilgileneceği alan, Suriye olacak. Türkiye-ABD-Rusya üçgeninde zaman zaman yanlış anlaşılma ve sonuçları hesaplanmadan yapılan açıklamaların yol açacağı küçük çaplı gerilimlerle birlikte çok fazla sancılı olması beklenmeyen bir süreç yaşanacak. Ancak evdeki hesap, çarşıya uymayabilir.
Suriye merkezli gelişmeler o kadar büyük bir belirsizlik içerisinde ki hiçbir gün, diğerine uymuyor. İran ve Mısır’ın yanı sıra Irak’ın Suriye’yle ilgili niyetleri, Türkiye’nin atacağı adımlarda belirleyici olacak. İsrail’le ilişkiler düzelse de Suriye’nin geleceği konusunda ortak bir zeminde ilerlenmesi, pek de kolay bir iş değil.
Türkiye’nin Fırat Kalkanı Harekâtı sürerken sınır bölgesinde hala yapacak çok şey olduğu anlaşılıyor. Suriye açısından çarpıcı gelişmeler kapıda. Ankara’nın rejimle ilgili söylemlerinde değişikliğe gittiği yönünde yapılan açıklamalar dikkatle takip ediliyor.
İTALYA, KÖPRÜLERİ ATTI
Suriye merkezli gelişmelere daha çok şaşırmamız söz konusu olabilir ancak asıl kriz noktası, Avrupa Birliği olacak. İngiltere’nin ayrılma kararının ardından deprem üstüne deprem yaşayan Avrupa Birliği’nin bundan sonra dikiş tutturması çok zor görünüyor. Son yapılan zirve de bunu kanıtladı.
Bratislava’daki AB Zirvesi’nde sorunlar için yol haritası belirlenmesi beklenirken liderler, İtalya Başbakanı Matteo Renzi’nin Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande ve Almanya Başbakanı Angela Merkel’i protesto edip ortak basın toplantısına çıkmaması soğuk duş etkisi yarattı. Renzi, sosyal medya hesabından da veryansın etti.
Hollande ile Merkel’in sığınmacı krizi ve ekonomik sorunların çözümüne ilişkin sunduğu önerilere şiddetle karşı çıkan Renzi, aynı karede yer almayarak bundan sonra atılması planlanan adımlara da engel olacağı mesajını verdi. Renzi, sığınmacı akınının olduğu Afrika ülkeleriyle işbirliğine yoğunlaşılması gerektiğini savunuyor ancak bu önerisi hiçbir karşılık bulmadı.
Gelelim zirvenin Türkiye’yle ilgili boyutlarına… Fransa Cumhurbaşkanı Hollande, “Türkiye ile varılan anlaşmanın uygulanması dahil, hiçbir şey bir kenara itilmiş değil” açıklaması Ankara’nın ne kadar önemli bir partner olduğunun farkında olduğunu gösteriyor. Ancak Merkel’in AB’nin geleceği açısından dile getirdiği “Kritik durumdayız” açıklaması, ciddi bir krizin iliklere kadar yaşandığını gösteriyor. 6 ay içerisinde bir yol haritasının çizilmesi planlanıyor ancak daha ilk günden İtalya’nın köprüleri atması, hesapları bozdu. AB, fena halde öksüren ve ölümcül yola giren bir hasta gibi. Zamanında gereken ilaçları alamazsa ölüm, kaçınılmaz olacak.
İyi pazarlar.