Irak’ta uzun süredir var olan Türk askeri varlığı, ne hikmetse ABD başkanlık seçimine günler kala ve ABD ile Rusya arasındaki Suriye uzlaşmasının rafa kaldırıldığı bir zamanda Bağdat’ın canını sıktı! Bağdat yönetimi, daha önce de benzer açıklamalarla Irak’taki Türk askeri varlığına tepki göstermiş ancak son süreçte olduğu kadar somut ve net şekilde dile getirmemişti. Parlamentodan çıkan “Türk askeri Irak’tan çıksın ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamaları kınansın” şeklindeki karara Ankara’nın karşılığı son derece sert oldu.
Dışişleri’nin ardından Başbakan Binali Yıldırım’ın “Irak, kendi işine baksın” minvalindeki açıklamaları ve sonrasında kullandığı sert sözler, Bağdat’ın yanı sıra ABD yönetimi tarafından da dikkatle izlendi. Gelin isterseniz Irak Başbakanı Haydar El İbadi’nin bu konuyla ilgili açıklamalarını hatırlayalım… “Irak'ın egemenliği kırmızı çizgidir. Hiçbir ülkenin müdahalesine izin vermeyiz” diyen kişi, Irak Başbakanı! Irak’ın ABD işgalinden bu yana yaşadığı süreç ve çok belirgin şekilde görülebilen bölünmüş yapısını dikkate almadan yapıyor herhalde ‘kırmızı çizgi’ açıklamasını…
BARZANİ’NİN ZİYARETİ…
Başika krizinin Kuzey Irak Kürt Bölgesel Yönetimi lideri Mesud Barzani’nin Türkiye ziyaretinden kısa süre sonra gündeme gelmesi de manidar… Barzani, terör örgütleriyle mücadele ve Musul operasyonu noktasında Ankara’yla aynı çizgide olduğu mesajını vermişti. Bu mesaj, Kuzey Irak’ın politikalarına mesafeli olan Bağdat’ı Türkiye aleyhinde kampanya yapmaya itmiş görünüyor.
Zaten Başika krizi konuşulurken Kuzey Irak’tan yapılan ve Ankara’nın tezlerini destekleyen açıklamalar da Bağdat’ın Ankara-Erbil yakınlaşmasına neden tepkili olduğunu gözler önüne seriyor. Erbil yönetimi, Başika üssünün kurulmasında Bağdat’ın rızasının olduğunu açıklayarak bir anlamda Ankara’nın da adına tepki gösterdi.
Kuzey Irak’ın enerji hattı açısından kritik önemi, terörle mücadele bakımından önemli konumu nedeniyle ön plana çıkması Bağdat’ın uykularını kaçırıyor. 60’tan fazla ülkenin askerinin bulunduğu Irak’ın Başbakanı El İbadi’nin, sadece Türkiye’ye karşı sesini yükseltmesinin başka nedenleri olduğunu kanıtlıyor. ABD’nin Rusya ile Suriye konusunda uzlaşmayı bitirmesi ve bu yüzden Irak’taki gelişmelere biraz daha fazla önem vermesi, İbadi hükümetini cesaretlendiriyor. Yanı sıra ABD’de kasım ayında yeni başkanın seçilecek olması ve dolayısıyla yönetim yapısının değişecek olması nedeniyle Amerikan karar alma organları, Ankara’yı kızdıracak uygulamalara imza atabiliyor. Başika bahanesiyle Türkiye’nin bölgedeki etkinlik alanını kırmak isteyen güç odaklarının çabaları sonuçsuz kalmaya mahkûm…
İyi pazarlar.