Hava Durumu

11 Kasım 1938

Yazının Giriş Tarihi: 23.10.2020 07:57
Yazının Güncellenme Tarihi: 23.10.2020 07:57

İnsanların seçimlerin yapılmış olduğunu bilmesi yeterlidir.

Oy verenler hiçbir şeye karar vermez.

Oyları sayanlar her şeye karar verir.

Joseph Stalin

Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk'ün 10 Kasım 1938 tarihinde vefat etmesinden 1 gün sonra olağanüstü toplanan TBMM'de yapılan seçimlere 399 milletvekilinin 348'i katıldı. Malatya milletvekili İsmet İnönü 1. turda oy birliğiyle Cumhurbaşkanı seçildi.

Dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Asım Gündüz'ün notlarından "Genelkurmay da bir toplantı yaptık, Vardığımız sonuç şuydu: Cumhurbaşkanı seçme yetkisi Millet Meclisine ait bir iştir."

"Aradan bir iki gün geçmişti. 1. Ordu komutanı Fahrettin Altay geldi ve: 'Asım Paşa cumhurbaşkanı kim olacak?' dedi. Olanları anlattım ve itiraz etti: 'Olmaz öyle şey' dedi, 'mademki mareşal kabul etmedi, o zaman İnönü cumhurbaşkanı olmalıdır' dedi. 'Neden? Bu karar da nereden çıktı?" (diye sordum). '1. Ordu ve tümen komutanları toplandık ve bu kararı aldık' dedi. 'Dur dedim, Mareşal Fevzi Çakmak'a haber vereyim. Gir içeriye ve derdini anlat'. "Fahrettin Paşa yanına girince, Mareşal beni de çağırdı: 'Asım Paşa bak Fahrettin Paşa ne diyor?' "Vallahi efendim kararımız (seçimi Meclis'e bırakma kararı) demokrasi prensipleri bakımından doğru ve yerindedir. Ancak dünyanın karışık durumu, Nazilerin, faşistlerin ve komünistlerin şahlanmış ihtirasları karşısında Fahrettin Paşa'ya hak vermemek mümkün değil..."İşte İsmet İnönü bu şekilde cumhurbaşkanı olmuştur." (ordunun isteğiyle)

Tek parti döneminin hatırı sayılır bir kesimi İsmet paşa dönemini eleştirir. Hatta karşı devrim diyenlerde vardır. Milli Mücadelede bir rolü olmamış, Amerika mandacısıdır iddiasıyla şiddetle eleştirilir. Bu konuda Kazım Karabekir Paşaya 27 Ağustos 1919 tarihli mektubunda "... Bütün memleketi parçalamadan Amerika'nın denetimine (murakabesine) tevdi etmek, yaşayabilmek için yegâne ehven çare gibidir." (Kâzım Karabekir, İstiklâl Harbimiz, Türkiye Yayınevi, İstanbul 1960) Dikkat edilirse Erzurum kongresi 23 Temmuz 1919 tarihinde yapılmış bu mektup ise 27 Ağustos 1919 tarihlidir. Yani Erzurum kongresinden tam otuz dört gün sonradır. İşin özü: İsmet Paşa milli mücadelenin başarısına inanmıyordu. Yorumu yapılır

1923-1950 yılları arasında CHP milletvekili olarak görev yapan Tek Parti dönemini anılarla anlatan bir nevi CHP'nin vakanüvisti (devlet tarihçisi) Falih Rıfkı Atay Çankaya adlı eserinde şunları nakleder "... Atatürk yüzüme baktı: "Sen benim tarihimi yazacak olanlardansın.' İşin gerçeği, kendisinin benimle gelmesini istemeye gitmiştim. (İsmet Paşayı kastediyor) Yeni evlendim. Beni biraz rahat bırak, dedi. Gelmek istemedi.' Yıllar sonra bir yolculukta Tokat'a uğramıştık. Milletvekillerin den Mustafa'nın evinde idik. Sedat Paşa Kolordu Komutanı idi. Kuvay-ı Milliye'ye katılmadığı için emekliye ayrılacakken, Atatürk, İstanbul'da benim isteğimle kalmıştır, diye bir belge vermesi üzerine kurtulmuştu.

Atatürk: Fena mı ettik? Ordumuza iyi bir komutan kazandırdık, dedikten sonra:
"Söz aramızda, İsmet de öyle değil mi? diye gülümseyerek yüzümüze bakmıştı"

İsmet İnönü döneminde ikinci dünya savaşı yaşanmıştır. Türkiye savaşa girmedi 1943'de Adana'da Yenice Tren İstasyonu'nda bir vagonun içinde tarihi bir görüşme gerçekleşti. Türkiye'ye gelen Churchill, İsmet İnönü ile iki gün boyunca pazarlık yaptı. İngilizler, Hitler'e karşı Balkanlar'da bir cephe açmak için Türkiye'yi yanlarına çekmeye çalışıyorlardı. Churchill, İnönü'ye "Her türlü ihtiyacınızı karşılamaya hazırız" dedi. Önüne bir liste koyduk. "At nalı, at nalı çivisi" diye başlıyor ve devam ediyordu. Anadolu böylesine fakirdi! (Emin Pazarcı 26.11.2017)

Cumhuriyet ilan edileli 20 yıl olmuş ama bir kalkınma devrimine imza atamamışız maalesef. Nelerle uğraşmışız? Dr. Abdullah Cevdet "ırkımızı ıslah etmek için yurt dışından damızlık erkek getirtelim" derken; Karabekir'in anlattığı bir olay var. "Mecliste Mahmut Esat Bey İslam terakkiye (ilerlemeye) manidir. Bu dinle yürünmez mahvoluruz. Ve bize kimse de ehemmiyeti vermez" diyordu. İşte biz bunlarla uğraşırken, dünya atom bombası yapıyordu.

"İşsiz olan ya da başını sokacak bir evi olmayan fakir insanlar barınma sorununu halletmek ve geçim güçlüğünden kurtulmak için küçük suçlar işleyerek hapishaneye girmeye çalışıyorlardı. Örneğin tramvayda hırsızlık yaparken yakalanan fakir ve işsiz Çopar Ahmet, çıkarıldığı mahkemede, kış gelince fakirlikten, odun sıkıntısından, yiyecek darlığından dolayı hapishaneye girip rahatlamak için tramvayda hırsızlık yaptığını söylüyordu (Vatan, 2 Aralık 1943) (İş Bankası: 2016, s. 241)

Karnını doyurmak ve kışı geçirmek için hapse girmeyi göze alanlara rastlanan o yıllarda fakir ailelerin yetişkin çocukları yaşlarını büyüterek askere gidiyorlardı. Sebep basit: Karınlarını doyurabilmek !!!

Millet karne ile ekmek alırken; Taksim Meydanı'na dikilecek İnönü heykeli için heykeltıraş Belling'e 1 milyon 300 bin lira ödendiğini de bir yere yazalım. (Mustafa Armağan 15 Ocak 2017 Yeni Şafak) 1950 DP iktidarı ile heykel dikilmeden depoya kaldırılmıştır. Tek parti ve DP döneminde açılamayan 10 ton ağırlığında ve 5 metre yüksekliğinde ki bu görkemli heykel, 14 milyon tamir masrafı ile, 1982 yılında kaidesi Gezi parkından sökülüp Taşlık Parkına taşınmış, törenle açılışı yapılmıştır.

Dönem 1980 askeri darbe dönemidir. Peh Peh!!! Diyerek seremoniye katılanlara bir bakar mısınız? Törene Danışma Meclisi başkanı Sadi Irmak başkanlık ederken

İstanbul valisi Nevzat Ayaz, Harp Akademileri Komutanı Orgeneral İsmail Hakkı Akansel, Belediye Başkanı Korgeneral Ecmel Kutay, Merkez Komutanı Tümgeneral Kemal Yüksel, İnönü'nün eşi Mevhibe İnönü, oğulları Ömer ve Erdal İnönü, Heykeltıraş Rudolf Belling'in eşi Joanda Belling, bazı ülkelerin konsolosları, yüksek rütbeli subaylar hazır bulunmuştu.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.