Hava Durumu

12 Eylül vesayetin tahkimi

Yazının Giriş Tarihi: 04.12.2020 08:19
Yazının Güncellenme Tarihi: 04.12.2020 08:19

Kitaplı çağların son sevdalısı, kendi kefenini dikenlerdenim.
İstemem gözyaşı, kul acıması, sanmayın ölmüşüm solmuşsa tenim.


Prof. Dr. Mehmet Fatih KÖKSAL

Ben 12 Eylüle tank sesiyle uyanmadım. 11 Eylül günü okulda (Bu gün Osmangazi kaymakamlığı olan bina) kavga çıkmıştı. Takviye güvenlik kuvveti gelince ben Yazıcıoğlu sinemasına (şimdilerin Çetinkaya mağazası) daldım. Montum ikiyüzlü idi. Hemen tersyüz edip film seyretmeye başladım. İki polis geldi biri elektrikli fenerle seyirciyi tarıyor ve ötekine "bembeyaz bir mont giyiyordu o serseri" dedi. Tesadüf diğer seyircilerde de beyaz mont yokmuş ki çıktılar. Ben filmleri iki kez seyrettim. Gece 23.oo gibi dikkatli bir şekilde sinemadan çıktım. Eğer o gün yakalansaydım darbeyi muhtemelen nezarette karşılardım ki; hayat çizgimiz ne olurdu bilinmez.12 Eylül sabahı bir arkadaşım kapıyı çaldı ve "kalk ordu darbe yaptı" dedi. Radyoyu açtım ki Hasan Mutlucan kahramanlık türküleri okuyordu

O gün Türkiye'ye ABD ve NATO'nun cunta eliyle format attığı bir gündür. Afganistan ve İran'da sorun yaşayan ABD ve NATO'nun Türkiye'yi de kaybetmekten korktuğu ve darbeye her türlü desteği verdiği biliniyor. Aslında darbe hazırlıkları, Genelkurmay da Haziran 1980'den itibaren yapılmaya başlanmış, Kod adı "Bayrak Harekatı" olan darbe, bütün ordu komutanlarına gönderilen emirle 11 Temmuz saat 04.oo'te yapılacaktı. Demirel'in dokuz gün önce güvenoyu almış olması darbeyi 12 Eylül'e erteletmiş oldu. ABD başkanı Carter'a Ankara'daki diplomatları "Bizim çocuklar başardı" mesajı göndermişti.

Neler yapıldı?

Hükümet görevden alındı, TBMM lağvedildi. 1971 askeri muhtırası ile değiştirilen 1961 Anayasası uygulamadan kaldırıldı ve Türkiye siyasetinin yeniden tasarlandığı askeri dönem başladı. Tüm yurtta sıkıyönetim ilanı ülkenin tamamını açık cezaevi statüsüne sokmuştu. Belediye başkanlarının yerlerine askerleri atayan cuntacılar, 13 generali ülke genelinde ilan ettikleri 13 sıkıyönetim bölgesine komutan olarak görevlendirmişti, Milli Güvenlik Konseyi (MGK) darbeci beş generalden oluşuyordu ve her konuda son yetki sahibi idi (1982 anayasasına bile son şeklini verme yetkisi dahil)

Darbe yönetimi 12 Eylül tarihinden 1.Özal Hükümetinin onaylandığı 13 Aralık 1983 tarihine kadar (üç yıl üç ay) fiilen yasama ve yürütmeyi elinde tutmuştur. Seçimler 6 Kasım 1983 tarihinde yapılmış, TBMM başkanlık divanı 7 Aralık 1983 tarihinde oluşunca; üyelerini kendilerinin atadıkları Danışma meclisinin varlığı sona ermiştir. O son günde (7 Aralık) çıkardıkları 2969 sayılı kanunla 12 Eylül harekatı ile icraatının eleştirilmesi yasaklanmıştır. Ayrıca 6 Kasımda yapılan seçimin galibi Turgut Özal'a hükümeti kurma görevi ancak 12 Aralıkta yani 36 gün sonra verilmiştir.

Vesayeti tahkim eden Temel Kanunlar

3 yıl 3 aylık bu süreçte 669 kanun, 139 kanun hükmünde kararname ile Türkiye'nin hukuk noktasında şekli şemaili değiştirilmiştir. Anayasal kurumlardan temel hak ve özgürlüklere uzanan her sahada yasalar çıkarıldı. Anayasa Mahkemesi, Danıştay, Yargıtay, HSYK, TRT ve YÖK gibi kurumları düzenleyen metinlerin yanında Siyasi Partiler, Seçim, Sendikalar, Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt, Dernekler, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu, Olağanüstü hal, seferberlik gibi temel kanunlar ilk göze batanlardır. (Gelen bütün hükümetler bu yasaları adam etmekle meşguldür)

Anayasa yasalara uyduruldu

Gazeteci Doğan Akın "12 Eylül darbecileri önce bu yasaların çoğunu çıkardılar, ardından bu düzenlemelere uygun bir anayasa hazırlatarak yürürlüğe soktular. Böylece dünyada ilk kez yasalar anayasaya değil, anayasa yasalara uyduruldu" Tespitini yapar. "Geçici 15. madde ile de; Milli Güvenlik Konseyi döneminde çıkarılan kanun, KHK ve kararların anayasaya aykırılığının iddia edilemeyeceği, bu süreçte görev alanların yargılanamayacağı hükme bağlandı" Bu şu anlama geliyor: Anayasa "kendisine aykırı bile olsa bazı yasalar için aykırı olduğu iddiasıyla yargı yoluna gidilemez. Demektedir. Bu durum hem tuhaftır hem de hukuk açısından komedidir.

12 Eylül'de kaybedilen geleceğimiz.

80 Darbesinin görünür gerekçesi anarşi ve can güvenliği idi. 11 Eylül günü çok yerde sıkıyönetim varken var olan anarşi,12 Eylül sabahı nasıl olduysa bıçak gibi kesilmişti. 1980 darbesinin gerekçelerinde aranan asıl suçlu da tespit edilmişti; Politize olmuş gençlik politize olmuş toplum. (1971 müdahalesinde de Genel Kurmay Başkanı Memduh Tağmaç Sosyal gelişme, ekonomik gelişmeyi aştı gerekçesini öne sürüyordu). Darbe gerekçelerinin panzehiri yukarıda belirtilen yasalarla elde edilmişti. YÖK üniversiteleri kontrol altına almış, Dernekler, Sendikalar, toplantı ve yürüyüşler, seçim, siyasi partiler kanunları siyasal alana gem vurmuştu. Bu dönemde düşünmeyen, sorgulamayan apolitik bir gençlik ve toplum tasarlanmıştır Bunun için de ciddi bir kültürsüzleştirme politikası olarak popüler kültür pompalanmış, siyasetten doğan boşluğu moda, eğlence ve içi boş fan kulüpler, arkadaş grupları gibi ciddiyeti olmayan yapılar almıştır. Oysa 70'li yılların gençliği hangi siyasal kesimden olursa olsun, toplum çıkarlarını hedef alan bir sorumluluk bilinciyle hareket ediyordu ve kitap okuyordu. (Bu gün Türkiye'yi o nesil yönetiyor)

Düşündüren bir araştırma

USADEM, 1980'lerde yaklaşık 3 bin,1990'ların sonunda bin 200 ve 21.yüzyılda da iki ayrı dönemde 2 bin 500 ve 5 bin kişiyle gerçekleştirdiği araştırmadaki verilerden ikisine bakarak 80 öncesi ve 80 sonrası neslin farklılaşmasının boyutunu görüyoruz. Zengin olmanın yolu nedir? Sorusuna, 80 gençliği ''eğitim'' karşılığını vermiş, takip eden cevaplar: ticaret, memurluk, miras ve şans oyunları olarak sıralandı.

Aynı soruya 90 ve 2000'li yılların gençlerinin verdiği cevaplarda ciddi bir farklılık var. İlk sıraya "miras" yerleşirken, şans oyunları, politika ve ticaret takip eden yanıtlar oldu. Hayatta en çok değer verilen olgular sıralamasında 1980 gençliğinin ''sevgi'' tercihi, 90 ve sonrasında ''para'' olarak değişti. Bu gün: Elinde akıllı telefon, konuştuğu dil anlaşılamayan bir gençlik yarınlarımızı nasıl yönetecek sorusuna cevap arıyoruz.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.