Hava Durumu

Algı soytarılığı

Yazının Giriş Tarihi: 12.11.2021 08:11
Yazının Güncellenme Tarihi: 12.11.2021 08:11

Napolyon savaşı kazanmak için 3 şey lazım demiş ve saymış: Para! Para! Para! Bizdeki muhalefet de siyaset yapmak için 3 şey lazım diyor: Yalan! Yalan! Yalan! En soytarıca yalanlardan biri de Erdoğan'ın sağlığı konusunda piyasaya sürüldü ama tutmadı. ABD yapımı bu yalan Foreign Policy tarafından servis edildi." Erdoğan hastalığı nedeniyle seçimde aday olamayabilir" dendi. Ardından sosyal medyada Erdoğan'ın görüntüleri yavaşlatılarak gösterildi.

Bizdeki muhalif yapıda "Hıyarım var diyene tuzluğu alıp koştu"

Önce Erdoğan nasıl bir yetişme süreci yaşadı, Bizim kuşak kimin yanında yetişti, nasıl çalışırız yaşanmış bir örneklerle anlatayım. Tarih 4 Mart 1989. Yerel seçimler için Erbakan hoca Bursa mitingimize katılacak. Karamürsel Boyalıca üzerinden gelecekti. Kendisini İl Yönetimi'nden karşılamak için ben gitmiştim. Boyalıca da beklerken 20 dakika kadar bir gecikme oldu. Köyün birinde köylüler yolu kesince otobüsün üzerinden konuşma yapmış. Boyalıca da belde teşkilatına girdik. Hoca teşkilat mensuplarını sorularla terletirdi. Nüfus ne kadar, üye sayınız kaç gibi. Bu nedenle de hepimiz telaşlanırdık. Hoca belde başkanı nerede dedi, yanında olan başkan korkudan biraz rahatsız evde yatıyor diye yalan demişti. Hoca gebersin dese başkan gebersin hocam diyecek kıvamdaydı. Belde binasındaki konuşma sonrası Orhangazi'de otobüs üzerinden halkı mitinge davet etti. Aynı şeyi Gemlikte yaptık. O seçim Belediyeyi kazandığımız Demirtaş beldesine de girdik. Nihayet Şehreküstü meydanında mitingimizi yaptık.

Hoca helikopterle İstanbul mitingine gitti, oradan Kocaeli mitingine geçti. Sakarya'da gün battığı için açık hava toplantısı kanun gereği yasaktı. Sakarya'da spor salonunda halka hitap edilmişti. Türkiye'de bu performansı gösterebilecek kaç lider var. İl başkanı olduğum dönemde Sn Erdoğan'ın günlük programlarına baktığım olurdu. Program genelde 24.00 gibi bitiyor gözükse de insanların ısrarları karşısında en az iki saat gecikme oluyordu. Günlük 4 saat uyku ile geçen bir koşuşturma. 2006 yılıydı gece beni aradı. "Hayrettin senin yarın Orhangazi ve Gemlik ilçelerinin kongreleri varmış, biz geliyoruz, ertesi günde Çevre yolunun açılışını yaparız" dedi. Gece saat 24.00 Orhangazi' ye gittim, kongre yerini değiştirdim spor salonuna aldım. Hatta Belediye başkanına sabaha kadar salonun boyasını yenileyelim demiştim. Ertesi gün iki ilçemizin kongrelerini yaptık. Bursa'ya dönüyoruz. Ovaakça'dan geçerken ileride Çevre yolunu gösterdim. Girelim o zaman dedi, girdik. Gün batmak üzere olduğu için karşıdan gelen güneş tam yüzümüze vuruyor, konuşmasam uyurdum, şoför renkli gözlük taktı, biz seyir ederek gidiyoruz. Birkaç soru sordu bende anlatıyorum. Bir ara omzuma yaslandı gözlerini kapattı. Öndeki korumaya kısık sesle yavaş gidin dedim. Mudanya yoluna çıkarken gözünü açtı. Meğer o gece iki saat kadar uyuyabilmiş. Akşam belediye başkanları Başbakanla görüşmek istediler. Biz toplantıya girerken hanımefendi bana: Başbakan'ın dün geceden uykusuz olduğunu bu nedenle 24.00 gibi göndereceğine söz ver ve esprili bir şekilde Karadeniz şivesiyle "Bu da can taşiyi (taşıyor) da!"demişti.

Program bitti ben acele ediyorum ama bizim insanımız fotoğraf çektirmek istiyor. Başbakan da kimseyi kırmadığı için yine iki saat geciktik.

Sağlığı ile ilgili soytarılığı ilk önce ABD'den ithal edip sosyal medyada köpürtüyorlar sonrasında da gazeteler "biz uydurmadık orada gördük haber yaptık" diyorlar. Amaç ne? Önce sinsi olanını söyleyelim: Böyle bir durumda borsada vurgun amaçlı alım ve satımlarla servete servet katanlar olur. Nitekim bu girişimlerde yaşanmıştır. İkinci konu: Artık yaşlandı yönetemez diye imaj bozmak mı? O zaman liderlerin yaşlarına bir bakalım. Tayyip Erdoğan 67, Kılıçdaroğlu 72, Akşener 65 yaşında. Üstelik Cumhurbaşkanımız bir bakıyorsun Afrika'da, Bir bakıyorsun Avrupa'da G-20 zirvesinde, bir bakıyorsun BM genel kurulunda. Bir bakıyorsun Rusya'da. Türkiye'ye geliyor gittiği her ilde diğer liderlerin bir haftalık programını bir günde yapıyor Sağlığı bozuk diye soytarılık yapanlar, bir baktılar ki reis basket sahasında gençlerle basket oynuyor. Fena smaç yediler ama utanmadılar, çünkü soytarılar utanmaz!

Benzer olaylar Ecevit'e de yapılmıştı. ABD'nin Irak işgaline karşı çıkan Ecevit'e önce 2001 krizi ile darbe vurdular, sonra en yakınında tuttuğu, değer verdiği kişiler partisini dağıttılar, Ecevit'i sattılar. Sağlığı bozuk dediler (hatta sağlığı ile oynadılar iddiaları da var) Bütün bunlar ABD çizgisinden sapma cezasıdır.

AK Partiyi ABD'nin Irak işgali ile vurmaya çalışanlara pek bilinmeyen bir konuyu hatırlatalım. Cumhuriyet gazetesi eski Ankara temsilcisi Yalçın Doğan Hürriyet gazetesinde yazdığı 20 Eylül 2003 günkü yazısında "CHP içindeki Irak pazarlığını" anlatır. Baykal, toplantıda bulunan Kemal Derviş'e "Biz girersek, ABD bize ne kadar para verir? Sen bunu öğrenebilir misin?" Derviş, ABD'lileri yokluyor ve yanıt veriyor: "Altı milyar dolardan söz ediyorlar" Baykal'a altı milyar dolar az geliyor! "Kemal, bunu on milyar dolara çıkarmak mümkün olabilir mi?"

Asıl konumuza dönersek; ABD Ecevit'e yaptığının fazlasını Erdoğan'a yapmıştır. Ekonomik saldırı, kur operasyonları, gezi olayları, 17-25 Aralık, 15 Temmuz darbe girişimi tamamen ABD tezgâhıdır. Davutoğlu ve Babacan'a parti kurdurulması, bugün de sağlık palavrası. Aklınıza gelebilecek her türlü düzenbazlıkları Erdoğan karşıtları yapmaya devam edecekler. Çünkü Reis eğilmiyor Türkiye'yi savunuyor.

Bir savaş filminde seyretmiştim. Hedefe doğru ilerleyen pilotlara "şu noktayı geçtikten sonra" seni devlet başkanımızda ararsa dinlemeyeceksin gidip görevini yapacaksın diyorlardı. Amaç karşınızdakilerin oyununa gelmemektir. Bu nedenle diyorum ki ABD öncülüğünde batının bize karşı artık açıktan yürüttüğü bir savaş var. Ve her kale içeriden fethedilir. Artık bütün noktalar aşılmıştır. 2023 hedefine giderken; içeriden ve dışarıdan ne derlerse desinler Erdoğan'ın yanındayız!

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.