Hava Durumu

Biden ve soykırım

Yazının Giriş Tarihi: 07.05.2021 08:12
Yazının Güncellenme Tarihi: 07.05.2021 08:12

Burada ABD'nin kanlı geçmişini, CIA'in cinayetlerini yazacak değilim. Zamanaşımı dolduğunda kendileri de belgeleri açıklıyorlar. Batılılarda utanacak yüz yoktur!

Mesele şudur: Biz yıllardır ABD kongresinde cinayetle yargılanır gibi her 24 Nisan öncesinde savunma yapıyor, ABD direktiflerine amentü edasıyla riayet ediyorduk. Taviz alan değil taviz veren taraf oluyorduk. ABD sizden bir şey istediğinde pazarlık yapmıyor. (sen şunu al, bana da şunu ver hesabı yok) bir şey uyduruyor. Bak bunu kullanırım sıkıştırması ile sizi istediği biçime sokuyor. Buna havuç ve sopa siyaseti deniyor. Son yıllarda tehditlere eyvallah etmedik. Çıkarlarına zeval gelmesin diye soykırım demediler, büyük felaket dediler. Planlarını açık ettik, güneyimizde bir devlet kurma projelerine müdahale ediyoruz, Darbe yapmaya kalktılar direndik, Türkiye'de bir iç savaşı önledik. Bu seferde kalktılar "soykırım" dediler.

Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'ni okudum. Yürütme maddesiyle beraber 19 maddedir. İkinci maddesinde soykırımı oluşturulan eylemler, 3.madde de ise cezalandırılacak eylemler sayılmıştır. "soykırım" suçunun varlığı için mahkeme kararı gerekir. Yargılama o ülkenin yerel mahkemesinde ya da "Uluslararası Ceza Mahkemesi (Lahey Yüksek Adalet Divanı.)" kararı ile vücut bulur. Bunun dışında hiçbir merci soykırım hükmü veremez.

AİHM'nin Doğu Perinçek kararı

İsviçre hukukuna "Ermeni soykırımını inkâr etmenin suç olduğu ve cezalandırılacağı" hükmü getirilmişti. Perinçek İsviçre'de bu hükmü "bilerek ve isteyerek" çiğnedi.

Hakkındaki ceza kararını AİHM'ne götürdü. AİHM Büyük Dairesi "parlamentoların ve hükümetlerin soykırım konusunda hüküm kurmaya yetkili olmadığına" karar verdi. Bunun üzerine İsviçre Federal Mahkemesi Perinçek hakkında Lozan Sulh Ceza Mahkemesi'nin "mahkûmiyet kararını" kaldırdı.

Bir önemli konu: Soykırım suçunu kişiler işler. Hükümetler, kurumlar veya milletler yani "tüzel kişiler ve kuruluşlar" işlemez. Suçlu kişilerdir. Anlaşılsın diye örnek verelim. Almanya Yahudi soykırımı yaptı. Almanya'yı mahkeme edip hapse atamazsın. Bu suçu işleyen nerede bir Nazi varsa yargılar cezalandırırsın.

Bu nedenle hiçbir mahkeme kararı olmadan, kişileri değil de 1 Kasım 1922 tarihinde saltanatın kaldırılmasıyla lağvedilen "Osmanlı devletini bir asır sonra üstelik parlamentolar tarafından suçlu göstermek" gibi iddialar, ceza hukukunun temel ilkesine aykırı olduğu gibi siyaseten de düşüklüktür.

ABD kongresinin oy birliği ile aldığı soykırım kararı olsun, diğer ülke yasama organlarının aldıkları "soykırım" kararları hukuk açısından yok hükmündedir.

Peki biz hâlâ ne diye ABD ile müttefikiz. İşin aslı biz, Stalin'in Türkiye'yi tehdit etmesi üzerine; ABD'nin Missouri Zırhlısının İstanbul'a geldiği 1946 yılından bu güne aynı hizada durduk amma hiçbir zaman ittifak halinde olmadık. Çizdikleri daire içinde kaldık. Çizgi ihlalinde ise darbe yaptılar. Hani açlıktan ölüm tehlikesi varsa ve sadece "domuz eti varsa; ölmeyecek kadar domuz eti yenebilir" fetvası vardır ya. Bizde NATO imkanlarından bu kadar yararlandık. Sovyetler Birliği'nin öldürme tehdidini NATO domuzuyla savuşturduk. ABD'den sonra en kalabalık orduyu besledik amma modern silahlarımız yoktu Silah fabrikalarımızı kapattırdılar. Yeri geldi parasını verdiğimiz halde silah vermediler. Ne zaman ki savunma sanayinde yerli ve milli oranımız yüzde 70'leri geçti batı bloku haçlı zırhıyla karşımızda sıralandı.

Aslında batı o zırhı hiç çıkarmadı. Biden İstanbul yerine Kostantinopol derken içlerinde saklı tuttuklarını itiraf etti. Tarihte Sevr Antlaşması var. Osmanlı topraklarında bu gün 64 devlet vardır. Sevr'i hazırlayanlar orada Kürt federe devleti ve Ermenistan'ı da tasarlamışlardı. Kurtuluş mücadelesi ile Anadolu direnişi ayakta kalmayı başardı. Batı çekildi. Kendini toparlayan batı 1970'te Paris'te Sevr Antlaşması'nın 50. yıl dönümü toplantısını yaptı. Toplantının adı, "Sevr'i canlandırma" toplantısıydı. Fransa'da Sevr'in, yeniden yürürlüğe konulması gerektiğini savunanlar vardı. Sebep neydi? 1970'lerde Türkiye Sovyet kredileriyle ağır sanayi tesisleri kurarak bağımsızlaşıyordu, hemen 12 Mart 1971 muhtıra/darbesi ile hükümet düşürüldü. Üç yıl sonra 1974 Kıbrıs müdahalesi yapıldı. Karşılık gecikmedi ASALA Ermeni terör örgütü ile üzerimize geldiler. Hedef büyük Ermenistan'dı. 1978 yılında PKK kuruldu, güneyimizde bazı illerimizi de kapsayacak bir devlet planladılar. Bir başka nokta AB 1994 yılında Türkiye'deki Ortodoksların dini lideri Bartholomeos'u Bizans devlet başkanı ilan ettiler, İkinci Vatikan niyetidir bu.Theodore Roosevelt, "Dünya'da ezmek istediğim iki güç var" diyordu, "İspanya ve Osmanlı..." Bu devletler ABD'nin "süper güç" olmasını engelleyen güçlerdi. Çünkü İspanya, ABD'nin Orta ve Güney Amerika'ya (Yeni Dünya), Osmanlı ise Asya, Afrika ve Avrupa'ya (Eski Dünya), yayılmasını önlüyordu. Biz nasıl ki Selçuklu Osmanlı dönemlerinde Alperenleri Dervişleri gönderip Anadolu coğrafyasını yurt edindiysek ABD de "silahsız haçlılarını misyoner olarak gönderdi" Dikkatinizi çekmek isterim Osmanlı'nın son dönemlerinde bu topraklarda ilkokuldan yüksek okula 417 Amerikan okulu vardı. Sonuçta başarılı oldular ve koca imparatorluk yıkıldı.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.