Birleşmiş Milletler'i nasıl bilirsiniz?

İkinci dünya savaşı sonrası Birleşmiş Milletler teşkilatı ve NATO birer Amerika projesi olarak doğmuştur. 24 Ekim 1945'te kurulan BM'nin başlıca amacı; Ülkeler arasında dostane ilişkiler kurmak Savaşları ve barışa yönelik tehditleri önlemek
Uluslararası ekonomik ve sosyal işbirliğini sağlamak BM'nin 75 yıllık karnesine bakarsak neler görüyoruz? Maalesef krizler karşısında harekete geçmek yerine izlemeyi tercih eder bir yapı biraz daha iyimser bir nitelemeyle tartışmaların sahnelendiği tiyatral bir ortam görüntüsü verdi. Sovyetler Birliği'nin 1956'da Macaristan'ı, 1968'de Çekoslovakya'yı ve 1979'da Afganistan'ı işgalinde Birleşmiş Milletler tavır alamadı. Dünyanın nükleer savaş tehlikesi ile burun buruna geldiği 1962 Küba füze krizinde BM bir varmış bir yokmuş gibiydi. 10 yıl süren Vietnam dramında da BM yine etkisizdi.
Hadi bunlar ABD ve Sovyetlerin çarpışır görünüp bölüşüm yaptığı Soğuk Savaş dönemi karnesi diyelim. Sovyetler birliği çöktü, Varşova paktı dağıldı yeni bir dönem başladı durum değişti mi?
Yugoslavya'nın parçalandığı iç savaş sırasında; BM amaçları arasında bulunan "barış ve güvenliğe katkıyı" sağlamaktan uzak kalmış, hatta suç ortağı olmuştur! Srebrenitsa'da güvenlikli ilan edilen BM karargahına sığınan Boşnak'ları BM güvenlik gücünde görevli Hollandalı askerler Sırp'lara teslim etmişlerdi. BBC News haberine göre 1995 yılı 13-18 Temmuz tarihlerinde toplam altı günde 8 bin 372 Boşnak BM sorumsuzluğunda soykırıma tabi tutulmuş katledilmiştir. İkinci dünya savaşından sonra Avrupa'da yaşan en büyük ve tek soykırımdır. Şimdi de hukuk tiyatrosuna bakalım; BM'nin yargı organı Uluslararası Adalet Divanı 2007'de, kasabada yaşananları "soykırım" olarak nitelendirmiş ancak sorumlusunun Sırbistan olmadığına hükmetmişti. Zaten Rusya'da güvenlik konseyinde soykırım değil katliam diye itiraz etmişti.
ABD 2003'de Irak'ı, (Kitle imha, kimyasal silah denetimi ile ilgili) BM kararını eğip bükerek işgal etmiştir. Bu işgal bölgeyi kan gölüne çevirdi ve onlarca terör örgütünün doğmasına, bölgede düzen ve istikrarın kaybolmasına neden olmuştur
Filistin meselesi BM'nin değil sınıfta kalmak; okuldan atılmasına neden bir başarısızlık gibi görünse de işin aslı egemen haydut devletlerin Siyonistlerin emellerine hizmette büyük bir başarısıdır.Keza BM'nin gözü önünde 1994'te Ruanda'da yaklaşık 1 milyon Tutsi azınlık, Hutular tarafından soykırıma tabi tutulmuştur.
BMGK (Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi) 1990'ların başından sonra İnsani Müdahale Doktrini geliştirmeye başladı. Bu, BM'nin kuruluş anlaşmalarında olan bir şey değil ancak bir ülkede soykırım, iç savaş, askeri darbe, zorunlu göç gibi insan haklarının hiçe sayıldığı ihlaller olduğunda BMGK gerekirse askeri müdahale kararı alabiliyor. Bu doktrin güvenlik konseyinin beş üyesine bırakılırsa büyük haksızlıklara neden olabilir ama BM çoğunluğunun kararı ile adaleti sağlamak mümkün olabilir.
Suriye'de 2011'de başlayan, milyonu geçen katliam ve milyonlarca insanın mülteci durumuna düşmesinin yaşandığı iç savaş için bu müdahale kararı uygulanmadı. Zira BMGK'nın daimi üyeleri aralarında anlaşamamıştı.Peki bizdeki 15 Temmuz kalkışması bir iç savaşa dönseydi BM Türkiye'ye müdahale edermiydi? (Allah korumuş da isyan bastırılmış diyorum ben)
BM Güvenlik konseyinin beş daimi üyesi vardır Bunlar Amerika, Rusya, Çin, İngiltere ve Fransa'dır. Alınacak kararlar ancak oy birliği ile alınabiliyor.
Bu nedenle dünyada hegemonyayı yürüten ülkeler bu beş ülkedir Cumhurbaşkanımızın dünya beşten büyüktür sözü bu haksızlığa karşı yüksek sesle itiraz ve tarihe not düşmektir.
Birleşmiş Milletler örgütü (adalet, insani ve ahlaki değerler noktasında bir birbirinden farksız) bu beş devletin sekreteryasını yürütüyor. Dünya barışı ve savaşların önlenmesinde hiçbir etkisi ve işlevi kalmamıştır.