Hava Durumu

Gemilerde talim var, tekaüd amiralim var

Yazının Giriş Tarihi: 09.04.2021 08:19
Yazının Güncellenme Tarihi: 09.04.2021 08:19

Türkiye'de çok partili sistemde yapılan bütün darbelere benim hayat tanıklığım var. 1960 darbesini hatırlamasam da Menderes'in idam edildiğini cami bahçesinde transistörlü radyodan dinleyen yaşlılardan duymuştum, beş yaşımı ikmal etmeye birkaç ay kalmıştı. İki darbe girişimi de başarısızlıkla sonuçlanan Talat Aydemir idam edildiği 1964 tarihinde ilkokul öğrencisiydim.
12 Mart 1971 darbesinde orta öğrenimde yatılı öğrenciydim. 12 Eylül 1980 darbesini üniversite mezuniyetinde yaşadım.
28 Şubat 1997 darbesi ve 27 Nisan 2007 E-Muhtırasında aktif siyasi hayatın içinde yönetici, il başkanı olarak görev yapıyordum. Diyeceğim o ki; Bu süreçlerde sözün nereye varacağı konusunda tecrübe sahibiyim.
104 emekli amiralin gece yarısı "Yüce Türk Milleti" diye başlayıp, kimi yavan, kimi de temelsiz ve hayali uyarılarının ardından "aksi halde..." diye devam eden tehditkar bildiri, Devlet Bahçeli'nin ifadesiyle "bal gibi darbe bildirisidir"
Her şey Kanal İstanbul projesi etrafında düğümleniyor. Bu proje yapılırsa Montrö tartışmaya açılırmış. Yine TBMM başkanının konuşmasının çarpıtılması da gerekçe yapılmıştır. Konuşma yaptığı medya kuruluşundan Kübra Par Şentop'un Montrö'den çıkılması ihtimalinin Marmara Denizi'nden ayran yapmak kadar ihtimalden uzak ve absürt bir fikir olduğunu söylediği açıktı ama iş geldi dayandı sanki Şentop "Cumhurbaşkanı Montrö'den çekilebilir" demiş gibi aksettirildi dedi
Montrö sözleşmesiyle ilgili Cumhurbaşkanımız da "Montrö Sözleşmesi'nden çıkmayla ilgili halihazırda ne bir çalışmamız ne de böyle bir niyetimiz vardır" devamında ise : "Ama gelecekte bu ihtiyaç ortaya çıkarsa, ülkemizi daha iyisine kavuşturmak üzere her sözleşmeyi gözden geçirmekten de çekinmeyiz" demiştir
Bu sözleşme tabi ki Lozan'ın düzeltildiği, eski haline göre önemli bir sözleşmedir amma o günün şartlarında deniz trafiği ile bugünkü deniz trafiği çok farklıdır. Her an boğazda deniz kazası olma ihtimali vardır ve sık sık olmaktadır. 1979 yılında yaşanan İIndependenta tanker kazası bir faciadır. Yaklaşık 27 gün İstanbul boğazında petrol yanmıştır. Keşke şartlar oluşsa da daha lehte bir aşamaya geçilebilse. Boğazlar bizim hakimiyetimizde değildir. Rusya ile uçak krizi varken boğazdan geçen savaş gemisinde Rus askeri tehdit pozu vererek geçmişti. ABD "biz kırmızıda durmayız" diklenişi ile geçti. Mani olma hakkımız var mı? Maalesef yoktur. Net olarak söyleyelim ki; Türkiye; ABD, Rusya gibi nükleer bir güce sahip olsa o boğazlardan haraç vermeden bir gemi geçemez ! Kısaca Montrö Lozan'a göre iyidir o kadar.
Emekli amiraller , değişeceği hayaline kapılarak Atatürk'ün hatırasına saygı duymaya davet ediyorlar. Uğur Mumcu'nun çok güzel bir sözü var "Bu memlekette banka soyarken kar maskesi, ülke soyarken Atatürk maskesi taktılar" der. Bu sözü şöyle uyarlarsak öylesine cuk oturuyor ki "...darbe yaparken Atatürk maskesi taktılar" dikkat ediniz bütün darbelerde darbecilerin yüzünde bu maskeyi görürsünüz.

MUHALEFETİN TUTUMU

Kılıçdaroğlu CHP'si şaşırtmadı " Dünyanın neresinde emekliler darbe yapmış?, bu bir ifade özgürlüğüdür, Türkiye'nin asıl gündemi mutfaktır gibi beyanatları yok mu? işte asıl zevzeklik budur ! Bu beyanların sahipleri teammüden cahil olmak zorunda mı? Danışmanları uyarmıyor mu? Talat Aydemir'in 1963 yılında kalkıştığı darbe girişiminde yanında emekli askerler vardı. Emekli amirallerin etkileyeceği muvazzaflar yok mu?
Cumhurbaşkanımız da değerlendirme toplantısı sonrası "Şu anda bu 104 kişinin içerisinde bizzat Cumhuriyet Halk Partisi'nin üyesi olan, kendisi, karısı, yeğeni, oğlu, şusu-busu olanlar var. Şimdi bunları da yakın zamanda yazılı ve görsel medyada göreceksiniz. Ve bu işin merkezinde aslında Ana Muhalefet Partisi'nin ta kendisi var" diyerek amirallerin suç ortağını ifşa ettiler.
Meral Akşener emekli amiraller için "Yunanistan'ın işgal ettiği adalara karşı bir şey yaptıklarını görmedim." Dedi ve yapılanı zevzeklik olarak değerlendirdi. O da ortağı CHP gibi siyaset devşirmeden edemedi. Bazı yazarlar Bahçeli'den rol kapmak için amiral eleştirisi yaptığını söylediler. Ayrıca bildirinin 1 numaralı imzacısı emekli Tuğamiral Ergun Mengi'nin 12 Ocak 2021'e kadar İYİ Parti'nin Dış Politikadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Kamil Erozan'ın yardımcısı olduğu ifade edildi. Keza parti kurucularından eski genel sekreter Aytun Çıray "Bir tabip teymen olarak bidirinin altına imzamı atarım" dedi. MHP imzacı eski vekilini ihraç talebiyle disipline sevk etti bakalım İYİ Parti Çıray'ı tutuşturabilecek mi?
Bir dönemler Aydın Doğan medyasının anlı şanlı kaptanı Özkök bile hiddetlendi ve "düşüncenizi söylerken üzerinizdeki emekli asker üniformasını da çıkarın, görüyoruz ki üniforma sizi çıkarmış ama siz halen o üniformayı kafanızdan çıkarmamışsınız" diye seslendi. Yazıda asıl ağır olanı "kimsenin sizin emekli, emeksiz üniformalı fikirlerinize, rütbeli imzalarınıza ihtiyacı yok. O yüzden rica ediyoruz, artık doğalgaz faturalarınıza bile imzayı eşleriniz atsın" sözleriyle resmen küçümsedi.
28 Şubat darbesinde batı çalışma grubu dönemin Bahriye nazırı Güven Erkaya öncülüğünde oluşturulmuştu, demek ki; yerleşik bir darbe kültürü, darbe geni mevcut. Her ne kadar üniformalarını çıkartmış olsalar bile bu şuna benzer: "Tilki derisinden vazgeçer de alışkanlıklarından vazgeçmez"
Biz 1952 yılından bu yana NATO üyesiyiz. Bu paktın bize en büyük zararı: Rumcadan dilimize geçen "Na to kefari, na to mermari" tekerlemesinin Türkçesi "NATO kafa NATO mermer " tiplerdir.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.