İşporta malı siyaset

TDK sözlüğünde "İşporta malı: düşük nitelikli ucuz mal" olarak açıklanır.
Son dönemde, (özellikle de pandemi dönemi), Türkiye'de siyasi alanda işporta malını aratmayacak ucuz siyasi söylemlerle işportaya düşmüş bir muhalefet tarzı var. Ellerindeki malı satmak için etkileyici slogan kullanayım derken bazen öyle açık veriyorlar ki güler misin ağlar mısın ifadesi yetersiz kalıyor. Bütün dünya kkorona belası ile kasıp kavruluyor. ABD, Almanya, İngiltere, Rusya, Japonya, Fransa gibi dev ekonomiler küçülürken; Çin ve Türkiye ekonomisi büyüme gösteriyor. Buhrandan tabii ki etkilendik. Aşmak elbette bütün dünyada olduğu gibi, bizde de zaman alacaktır. Ama istismar edenlere "çözümün var m?" diye sorunca inanın verdikleri cevapları ben pazar yerlerinde "ağabeylerim, ablalarım, uzağı mı görmüyorsun, yakını mı görmüyorsun" diye bağırıp "Numaralı gözlük" satanlara benzetiyorum. Emin olun elifi mertek sanan bu tipler insanı kör ederler.

Neden böyle bir giriş yaptım? Geçen hafta Meral Akşener'in soğan üzerinden yapmaya çalıştığı algı balonu elinde patlamıştı. (DSİ emeklisi ilgisiz birine soğanları havaya attırıp gösteri yapmıştı. Olayın aslı öğrenilince; medyada aleyhine köpürtüldü) Bu hafta salı günü grup toplantısında, tüy dercesine, konu ile ilgili olarak. "Ben yerel medyaya bunu haber yapmayın dedim.
Gittiler adama çöktüler, inkâr ettirdiler" diyerek canlı yayında milletin aklıyla alay etti. Bizde safız ya bunu yuttuk(!)
Israrla söylüyorum: Bizim siyasette rakibimiz CHP'dir, HDP'dir Kendisini Milliyetçi, muhafazakâr, mütedeyyin çizgide konumlayan partiler öncelikli rakiplerimiz değildir Bu inançla yazmamaya gayret etsem de, Meral hanım mecbur ediyor maalesef.

Akşener deyim yerindeyse, sabah kalkıyor Erdoğan, akşam yatıyor Erdoğan. Geçenlerde utanmadan çocuk katili İsrail başbakanı Netenyahu'ya benzetmişti. Yetmedi çamur atacak ya, diplomatik cehalet örneği bir suçlama yapmıştı.
ABD Yahudi Kuruluşu ADL'nin 2'nci Dünya Savaşı'nda Yahudilerin hayatını kurtaran Türk diplomatları anısına, Türk milletini temsilen dönemin Başbakanı Erdoğan'a 2004'de verdiği "Yahudi cesaret madalyasını" diline dolamıştı. 2018'de yaptığı bu paylaşımı silmiş bu günlerde yeniden ısıtmıştır. Oysa ADL Direktörü Abraham H. Foxman, "madalyanın Türk diplomatlar hayatta olmadıkları için Cumhurbaşkanı Erdoğan'a (O dönem başbakandı) sunulduğunu açıklamıştı" Birinci paylaşıma bilmiyordu diyelim ama ikincisinde kasıt var ki; işporta malı siyaset budur.
Görünen o ki bu tarz muhalefete göre siyaset "sonuç alma sanatıdır." Sonuç ile kastedilen ise "iktidar olmaktır" kimin iktidarı derseniz milletin iktidarı olmadığı açıktır. Nedeni de "Sonuç almak" için her yolu mubah saymalarıdır. Hem hamasi nutuklar atacaksın hem de PKK uzantısı HDP ile yol yürüyeceksin.
Dijital ortamda yayınlanan Meral hanımın bir grup konuşması var. 68 saniyede söylediği 4 yalandan söz ediliyor. Yalanlar ve bakanlık cevaplarına bakalım mı?
Çukurova hava limanında altyapı işlerinin %85'i tamamlanmıştır. Ancak ihaleyi alan şirket iflas edince; inşaat durdu.
Yalandır. Doğrusu: Çukurova havalimanı altyapı inşaatı, pist, apron ve paralel taksi yolları devam etmektedir.(bu bir)
Bu yılın başında ihale yenilendi. O meşhur 5 müteahhit ten üçünün girdiği ihaleyi bir başka firma kazandı. (Şaşırdık mı? Cık şaşırmadık)
Yalandır doğrusu Çukurova hava limanı üstyapı inşaatı için yap işlet devret modeliyle ihaleye çıkıldı. Yalnızca iki firma katıldı. Bir firma teşekkür verdi. Kalan tek firma 25 yılda 100 milyon avro kira vermeyi teklif etti. İhale rekabet sağlanamadığı için iptal edildi.(Varan iki)
Konu mahkemelik oldu Bu gelişmelerin ardından geçtiğimiz Cuma günü yenilenen ihale bu kez bambaşka bir firmaya gitti. Bu sefer o beş müteahhit ihaleye girmedi. Altyapısının yüzde 85'i tamamlanmış olan hava limanı inşaatı 9 yıl sonra bu defa 300 milyon avroya ihale edildi.
Yalandır doğrusu yenilenen üst yapı ihalesine bu sefer 7 firma katıldı. Rekabetin sağlandığı ihalede firmalar tam olarak 147 tur yarıştı. Ve 25 yılda devlete en fazla kira veren firma ihaleyi kazandı. Kazanan firma devlete kira bedeli olarak 297.1 milyon avro ödeyecektir. (varan üç)
Peki; Çukurova hava limanı için verilen yolcu garantisi kaç biliyor musunuz? 12 milyon kişi. Yani uçsa da uçmasa da ihaleyi alan şirkete 12 milyon yolcunun hizmet bedeli ödenecek. Kim ödeyecek? Elbette milletimiz ödeyecek.
Yalandır doğrusu 12 milyon yolcu garantisi kesinlikle söz konusu değildir. Verilen yolcu garantisi 2,7 milyondur. (bu da 68 saniyede söylenen 4. yalana verilen cevap)

Ben bir şey demiyorum ama şair (Elbistanlı) Ali Şahin'in bir dörtlüğü ile bitiriyorum.

Dağı çektim ardım sıra sürüdüm, Denizi taşırdım yavrum yüzerek.
Yıldızlara çıktım orda yürüdüm, Aya tepik vurdum gitti gezerek.
Kibrit kutusunda yıllarca yattım, Bir lokmada sarı danayı yuttum
Şeker gibi oldum dünyaya yettim, Yavrum palavrayı böyle düzerek.