Hava Durumu

Kennedy'den Biden'e ABD

Yazının Giriş Tarihi: 30.04.2021 08:10
Yazının Güncellenme Tarihi: 30.04.2021 08:10

ABD tarihinde Kennedy ve Biden Katolik başkanlardır. ABD müttefik olduğu ülkeleri İngiltere hariç kendi vilayeti gibi görmüştür. 1962 Küba Füze Krizinde bile SSCB ile yapılan anlaşmada Türkiye'den silahların kaldırılması kararında "Ankara ile görüşme gereği duyulmamış, babasının çiftliğindeymiş gibi keyfilikle hareket edilmiştir"

1964 - Johnson Mektubu

Johnson, 5 Haziran 1964'te başbakanı İsmet İnönü'ye kaba saba bir dille yazılmış mektubunda Türkiye'nin Kıbrıs'a askeri harekât düzenleyeceğinden haberdar olduğunu ve bundan endişe duyduğunu, acil istişare talebini bildirip, aksi takdirde "NATO Konseyi ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin acele toplantıya çağıracaklarını " belirtmişti. Devamında "Karşınızda Sovyetler Birliği'ni bulursanız, yanınızda biz olmayacağız" tehdidini yapmıştı. (Bu mektup Türkiye'de gizli tutulmuş fakat Gazeteci Cüneyt Arcayürek iki yıl sonra mektuba ulaşmış ve 13 Ocak 1966 tarihli Hürriyet gazetesinde yayımlatmıştır. Bu haberle de yılın gazetecisi seçilmiştir.)

Afyonu (Haşhaş) yasaklayın

12 Mart Muhtırasının arkasında CIA olduğu Dışişleri bakanı İhsan Sabri Çağlayangil tarafından da dile getirilmişti. ABD başkanı Richard Nixon,1972 yılında kongreye Afyonu yasaklatmış bir başkan olarak gitmek istiyordu. Bu nedenle de başbakan Demirel'den Afyon'un yasaklanması istenir. Demirel kontrol için evet der ama yasaklama konusunda "Bizim 20 ilimiz ve çevresinde haşhaş ekliyor. Bizde ismini afyondan alan il var. Bunu yapamayız" der. Bunun yanında Rusya ile ticaret ve sanayi alanında yapılan anlaşmalar 1971 darbesini getirmiştir. Demirel istifa edince; CHP'den usulen istifa ettirilen Nihat Erim'e hükümet kurdurulur. 12 Mart 1971 Muhtırası'ndan sonra Erim hükümetinin ilk işi haşhaş ekimini yasaklamak oldu. Haşhaş ekimi yeniden 1 Temmuz 1974 (Ecevit-Erbakan) CHP-MSP koalisyonu dönemin de başlatılabildi. O dönem Türkiye'nin dik duruşunun gösterildiği bir dönem olmuştur. Çünkü on sene önce Johnson'un tehdit ettiği Türkiye on sene sonra Kıbrıs'a askeri harekât yapmış, afyon ekimi de serbest bırakılmıştır.

1975 - İncirlik Üssü'nün kullanımının askıya alınması

Kıbrıs harekâtı sonrası ABD ve NATO Türkiye'ye silah ambargosu uyguladı. Tek bir cıvata bile satılmıyordu. Demirel, Erbakan, Türkeş ve Feyzioğlu liderliğindeki AP, MSP, MHP CGP partilerinin oluşturduğu 1.Milliyetçi Cephe hükümeti kurulmuştu. Demirel hem ABD dışişleri bakanı Kissinger'e hem de başkan Ford'a "ambargonun Türk ordusuna zarar verdiğini, dolayısıyla NATO'nun güney kanadına da zarar verdiğini, kaldırılmadığı takdirde Türkiye'nin sert tedbirler almak zorunda kalacağını" Söyler ama sonuç alınamaz.

Bunun üzerine 25 Temmuz 1975 tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla "Türkiye'deki sayıları 21'i bulan bütün ABD üs ve tesisleri" kapatıldı. İncirlik ise sadece NATO tarafından kullanılabilecekti. Kıbrıs çıkartmasından itibaren (1974) ambargo altında neredeyse dünyadan dışlanmış Türkiye, bu Bakanlar Kurulu kararıyla dünyanın jandarmasını kapı dışarı etti.

Ambargo 1978'de ABD kongresi kararıyla kaldırıldı. (O dönem başbakan Bülent Ecevit'ti.) Türkiye'deki kapatılmış üs ve tesislerin "İncirlik dâhil" yeniden ABD tarafından kullanıma açılması ise 12 Eylül darbesinden hemen 66 gün sonra Darbeci generallerinin 18 Kasım 1980 tarihinde aldıkları kararla mümkün olmuştur.

Bülent Ecevit 2002 yılında Hürriyet'ten Sedat Ergin'e ''Haşhaş üretimini belli kurallar içinde serbest bırakışımız ABD'de çok tepki uyandırmıştı. Kongre'nin ambargosu aslında Kıbrıs değil, haşhaşla ilgiliydi. Sonra Kıbrıs'a yamandı'' diye bir beyanatı var. Onu da buraya not edelim.

Gelelim Ermeni Diasporası ve ABD başkanlarına

Jimmy Carter döneminde 16 Mayıs 1978'te Beyaz Saray'da Amerikan Ermenileri için verilen Resepsiyonda. Carter "1916 yılına kadar olan süreçte bütün Ermeni halkını ortadan kaldırmak için organize bir çaba" olduğunu söyledi. Ronald Reagan 22 Nisan 1981'de Ermeni soykırımı (!) Yahudi soykırımı ve Kamboçyalı soykırımı sıralaması yapmıştır. Ermeni Diasporası Reagan'a sözde Ermeni soykırımını kabul eden ilk başkan olarak bakarlar.

Bundan sonra gelen başkanlar Baba Busch, Clinton, Oğul Buch ve Obama, büyük felaket, katliam gibi laflar edip Soykırım dememiştir. Trump döneminde ABD kongresi oybirliği ile 1915 olaylarını Soykırım olarak kabul etse de Trump soykırım dememiş, büyük felaket demekle geçiştirmiştir.

Haftaya devam edelim ama bir bilgi notu ile bitirelim. Bilindiği gibi Hitler döneminde Avrupa'da Yahudi soykırımı yapılmıştı. Uluslar arası hukuka "soykırım" suçu ikinci dünya savaşı sonrası 1948'de BM (Birleşmiş Milletler) Sözleşmesi'yle girmiştir. BM Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırması Sözleşmesi de yirmi ülkenin onayı sonrası 12 Ocak 1951'de yürürlüğe girmiştir. 1915-1948 arası için böyle bir hukuk yoktur. Bu nedenle yapılacak suçlamalar yok hükmündedir. Bu gün Osmanlı Devletinin soykırımla anılması, Moğol hükümdarı Hülâgu Hân 1257 yılında Bağdat'ta soykırım suçu işlemiştir iddiasıyla Moğolistan ı suçlamaya benzer.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.