Hava Durumu

KİZB-İ KEBİR (Büyük Yalan)

Yazının Giriş Tarihi: 23.04.2021 08:02
Yazının Güncellenme Tarihi: 23.04.2021 08:02

"Kizb" Arapçada Yalan demektir. "Tekzip" de yalanlama demektir. Bir de Hadis ilminde hadis nakledenler için yapılan sınıflandırmalardan biri de, sözüne asla güvenilmez sınıfıdır ki buna da "kezzâbun yekzibu Deccâlun " denir. Deccal (gibi) aşırı yalan söyler demektir. Bunlar yalanla ilgili notlar. Gündem olmak, gündemi değiştirmek hatta şöhret olmak için de "Bevvâl-ı Çeh-i Zemzem" Zemzem kuyusuna işeyen adam olayı vardır. Şimdilik bu açıklamalar burada dursun.

Yeni CHP genel başkanının bu gün; aynı konuları defalarca kendisine cevap verilmiş olmasına, söylediklerinin resmi belgelerle çürütülmesine rağmen, ısrarla tekrar etmesinin tek nedeni vardır; Benim görüşüm Faşist Nazi Almanya'sının propaganda bakanı Goebbels'in taktiğini uyguluyor. Yalan söyleyin mutlaka inanan çıkar. Başarısız olursanız yalana devam edin.Bir şeyi ne kadar uzun süre tekrarlarsanız, insanlar ona o kadar fazla inanırlar. Yalan ne kadar büyük olursa insanların inanması kolaylaşır, yalanın etkisi artar. Nazileri Almanya'da iktidara taşıyan Goebbels yalanlarla öyle başarı sağlamıştı ki; Rus tankları Berlin'e girerken, Almanlar hâlâ Rusya'yı işgal ettiklerine inanıyorlardı.

Almanya'da Karl May: Vahşi Batı'da yaşadıklarını anlatan romanlarla meşhur olmuş biridir. Daha sonra oraya hiç gitmediği ortaya çıktı ama adam yalanla şöhret oldu.

Keza ABD başkanı George W. Busch kimyasal silah yalanıyla Irak'ı işgal etti. Kimyasal silah olmadığı BM Departmanlarınca açıklansa da Irak'ın Petrol ve doğalgaz kaynaklarının yüzde 85'e yakın kısmı İngiliz ve ABD şirketlerinin elindedir. Amaç işgal etmekse; bahanenin yalan olması yalancı için önemli mi?

Mitomani: Patolojik yalan, yalan söyleme alışkanlığıdır. Psikiyatride mitomani olarak tanımlanır. Hastalığa sahip kişilere mitoman denir.

Mitomanya hastaları yalan söylediklerinin farkında değildirler. Hayal gücüyle ürettikleri düşüncelerin gerçekliğine inanırlar. Normal insanlar yalan söylediklerinde utanç ve suçluluk duyabilirler ancak mitomanlarda böyle bir durum yoktur.

Ana muhalefet partisi son dönemde, parti içi tacizlerle gündem oldu Muharrem İnce'nin partiden ayrılışı ve parti içi huzursuzluklar ve sonunda da amirallerin bildirisi ile ilişkilendirilme gündem değiştirmeyi gerekli kılmış ki 128 milyar yalanına sarıldılar.

Burada amaçlanan tamamen algıdır. Bu para sanki iç edildi algısını oluşturmaya kalktılar. CHP'li vekil İlhan Kesici Para Kaybolmaz dedi istemeden oyunu bozdu.

Bu konuda bilen bilmeyen herkes konuşuyor. Ben şöyle bir soru sorayım. Türk Lirası dolar karşısında aşırı değerlense Merkez Bankası buna müdahale eder mi? Cevap: evet müdahale eder. Çünkü ucuz dolar ithalatı artırır, ihracatımızı azaltır.

Bu nedenle piyasaya müdahale eder. Pandemi sürecinde dünya ekonomileri küçülürken Türkiye büyüdü. Teknik bir konu ama Merkez Bankası oluşan negatif reel faize müdahale amacıyla piyasaya döviz satmıştır. Yoksa Türkiye iflas ederdi.

Merkez Bankasının sözü edilen rezerv tutarı Nurettin Canikli tarafından kalem kalem açıklandı. Keza Maliye Bakanı da açıklama yaptı. MB başkanı da açıkladı. Açıklanan Dolar rezervi ile ilgili sadece iki kalemi alıyorum. Özel sektörün dış borcu 43 milyar dolar azalmış. Özel sektör herhalde kalpazanlık yapıp dolar basmadı.

Merkez Bankası rezervlerinden ödeniyor. İkinci kalem 75 milyar dolar Türkiye'de döviz satın alanların banka hesaplarında döviz olarak duruyor

Bütün bunlara rağmen KK grup toplantısında bir konuşma yaptı ki, seyreden iman eder. Günü kurtarmak için karşındaki insanların zekası ile alay etmesen ölür müsün? KK soruyor kime sattınız? Ben taksiciye soruyorum dolar aldın mı? Almadım diyor.

Şimdi bu laf mı? O toplantıda biri cesaret edip sorsa "Ne zaman taksiye bindinde taksiciye sordun?" yemin ediyorum yüzü kızarmaz bir şeyler eveleyip gevelerdi. KK Profili nedense aklıma hep "Semih Balcıoğlu, Bedri Koraman, Cafer Zorlu, Turhan Selçuk" gibi ünlü karikatür ustalarını getiriyor.

Konuşmalarındaki tezatlar, gaflar, mizah dergilerine malzeme olacak tutarsızlıklar için yıllar önce Fıkracı Ali Öztürk' ten (Of'li Ali) dinlemiştim. Köylerinde kendi hatası sonucu komik bir şekilde kolunu kaybeden Nuri diye biri varmış. Kendisine kolunu nasıl kaybettiğini sorduğumuzda anlatırdı, bizde anlatılanları o yaşlarda yutardık. O hikayeden hatırımda kalanlar:

Ben yemen gazisiyim, Bir ağustos sıcağında, güneş tepemizde Jeeplerle Yemen'e gidiyoruz. Çölde tozu dumana katarak giderken; araba bir anda kara saplandı.

Karşıdan da düşman askerleri çıkmasın mı? Çektik kılıçları, ben iki el ateş ettim. O arada sol omuzdan vuruldum. Hastaneye götürdüler sağ ayağımı pansuman ettiler.

Eskiler "Ramazan; mübarek gün günaha girme derlerdi" o zaman nokta !

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.