Hava Durumu

Libya'da ne işimiz var

Yazının Giriş Tarihi: 10.01.2020 09:02
Yazının Güncellenme Tarihi: 10.01.2020 09:02

Türkiye 1980'li yılların ilk yarısından bu yana, düşmüşüz kendi derdimize, komşunun evi yanmış kime ne pozisyonunda tutuldu. Terörden başımızı kaldırıp çıkarlarımızı gözetemez olduk. Bugün tartışılan konu Libya'da ne işimiz var? Bu soruyu soranlara biz de şu soruları sorarız; Tugay seviyesinde Kore'de dönüşümlü olarak 52 bin Türk askeri 1950-53 arasında savaşan güç olarak neden bulunmuştu? Kuzey Kore ile Güney Kore arasında yapılan savaşta biz neden 721 şehit, 175 kayıp, 2147 yaralı, 234 esir ve 346 hasta askerle ABD'den sonra en fazla kayıp veren ülke olmuştuk? Kore ile aramızdaki mesafe 7.692 km. dir hiçbir bağımız yoktu, Libya ile 2186 km. ve kan bağımız var.

Askerimiz 1993-1994 yıllarında Somali'de görev yaptı. Bosna Hersek'te, Arnavutluk'ta, Afganistan'da Doğu Timor, Kongo Demokratik Cumhuriyeti ve Gürcistan gibi birçok ülkeye gönderildi. Halen 4 Mayıs 2006'dan beri, Kabil'de 260 Türk askeri görev yapıyor. Bosna Hersek 'te 300, Kosova'da, 400 askerimiz görev yapıyor. Letonya'da ise 4 F-16 uçağı, 85 askerimiz görevdedir. Katar ve Somali'de üslerimiz var. Suriye'de üç operasyon yaptık ve askerimiz orada. Libya'ya neden gidiyoruz? Anlatalım; İkinci Dünya Savaşı başlayıp işgalci İtalya çekildiğinde; Libya asli sahiplerine kalır. Devlet kurulacak ama devlet bilgileri yok. Türkiye'den başbakan isterler. Biz de Hakkari' de görev yapmış, Karacabey kaymakamlığı yapmış Sadullah Koloğlu'nu başbakan olarak Libya'ya göndermişiz. Üç yıl başbakanlık yapıp devletin kuruluşunu tamamlamış tekrar Türkiye'ye dönmüştür.

Keza Cumhuriyet gazetesinin 8137 sayılı nüshasına bakanlar manşette Trablusgarp, Türkiye ile birleşmek istiyor haberini görürler. İsmet İnönü Cumhurbaşkanlığı arşivinde 18 Ocak 1947 tarihli Libya'nın Türkiye'ye ilhakını destekleyen bir parti kurulduğunun belgesi var. Libya ile böyle bir tarihi sarmal içindeyiz.

Neden Libya sorusu yerine; Kıbrıs Rum kesimi, statüsü problemli olmasına rağmen neden AB üyesi yapıldı? Sorusunu sormalıyız. Çünkü Akdeniz bakir bir enerji alanı idi. Görünen o ki; küresel devletler bu planı çok önceden yapmışlar. Güney Kıbrıs AB üyesi olduktan sonra arkasına aldığı devletlerle ada sahanlığı büyütmesine kalkıştı.

Türkiye Akdeniz'de saf dışı edilmeye çalışılıyordu. Nitekim Güney Kıbrıs adına doğalgaz araması yapan bir gemi ile karşılaşan Türkiye hemen işin aslını araştırmıştı. Çünkü Rumların böyle bir gücü ve gemisi yoktu. Görüldü ki gemi Norveç'e aitti. Türkiye o gemiyi anında o sulardan kovmuştur.

Enver Paşa Erzurum'u Musul'dan, Edirne İstanbul'u Batı Trakya'dan, İzmir'i Ege adalarından koruyabilirsin diye bir tespiti vardır. Doğrudur. Nedeni de vatan toprağı sınırlardan korunamaz tezi Osmanlı'dan miras bir stratejidir. Kimse devletin uyuduğunu zannetmesin. Her şey biliniyor ve Türkiye gerek diplomasi ve gerekse askeri alanda tahminleri yanıltan boyutta ciddi hamleler yapıyor. Şöyle bir düşünelim Amerika'nın CİA'sı İsrail'in Mossad'ı İngiltere'nin MI6 istihbarat ağının olduğu bir yerde Türkiye Libya ile "Akdeniz'de Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası" imzalayarak bütün atakları boşa çıkarıyor.

Bu atakları neden yapıyoruz ve neden yapmalıyız? Tek cevap var; yaşamak için! Cumhurbaşkanımızın: "KKTC ve Libya ile başlattığımız süreçlerden vazgeçersek, bırakınız ekonomik faaliyetleri, bize denize girecek kıyı, olta atacak sahil bile bırakmayacaklar" dediği noktadayız.

BUGÜNKÜ TÜRKİYE O TÜRKİYE DEĞİL!

Türkiye'ye karşı muhataplarımız her türlü hileye başvuruyor, dürüst bir duruşlarını göremiyoruz. Şu çelişkiye bakınız!

Bize Patriot vermediler biz de savunmamız için S-400 aldık kriz çıkardılar. Gerekçe neymiş? S-400 ile F-35 uçaklarının teknolojisi çalınırmış. F-35 ile S-400'ün ne alakası var?

F-35, İsrail'de uçtuğunda teknolojisi çalınmıyor da Türkiye'de uçtuğu zaman mı teknolojisi çalınıyor? S-300'ler Yunanistan'da konuşlandığında teknoloji çalmıyor da Türkiye'de konuşlandığında mı teknoloji çalıyor?

'Libya'da ne işimiz var, Kıbrıs'ta ne işimiz var' diye soranlara diyoruz ki; Bize, ayaklarımızı suya sokamayacak, denize olta atamayacak şekilde oynanan oyunlar var. Bu oyunları bozmak üzere buradayız. Libya ile yapılan anlaşmayla bizi karasularımıza hapsetme, karaya hapsetme oyununu bozduk. Türkiye'ye oyun kurmak isteyen her kim varsa bilsin ki bölgede Türkiye'ye karşı kurulan oyunlar; risk alınarak gereği yapılarak bozulur. Biz bu riski alıyoruz! Ne gerekirse yapacağız!

Amerika'nın Missouri savaş gemisi 5 Nisan 1946 sabahı İstanbul'da Dolmabahçe önünde demirlediğinde; Dolmabahçe Camii minareleri arasına wellcome yazılı mahya ile karşılanmış ne yazık ki. Utanarak söylüyorum; o dönemin gazete arşivlerini karıştıranlar, gemidekiler için umumhanenin boya badanasının yapıldığı haberini de bulurlar. Dost düşman herkes bilsin ki; Bu günkü Türkiye o Türkiye değil!

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.