Hava Durumu

Mutasyon

Yazının Giriş Tarihi: 15.05.2020 08:05
Yazının Güncellenme Tarihi: 15.05.2020 08:05

23 Nisan 1920, Ankara'da Sinop milletvekili Mehmet Şerif Bey "...milletimizin iç ve dış tam bağımsızlığı dâhilinde mukadderatını bizzat ele aldığını ve idare etmeye başladığını bütün cihana ilan ederek Büyük Millet Meclisi'ni açıyorum...." Sözleriyle çalışmaya başlayan TBMM "Kurtuluş savaşını" da yöneten meclis olup, gazi meclistir. Bu meclisle yeni devlet kurulmuştur. Aynı meclis yaklaşık 10 ay sonra 20 Ocak 1921 tarihinde 85 numaralı kanunla ilk anayasayı kabul etmiştir. 29 Ekim 1923 tarihinde ise fiilen uygulanan Cumhuriyet sadece ilan edilmiştir. Zaten 1876 kanun-i esasi/anayasası ile cumhuriyete giden yolun alt yapısı yapılmıştı Bu gün birçok CHP'li, partilerinden; devleti kuran parti diye söz ederler. İşin doğrusu devleti kuran kadro CHP'yi de kurmuştur. Zaten ülkenin tek partisi olup kuvvetler birliği ile ülkeyi yönetmiştir. Kurdurulan ikinci partiler kapattırılmıştır. Çok partili sisteme geçiş ise; demokratik olgunlukla değil; ikinci dünya savaşı sonrası bir mecburiyettir.

Mutasyon deme nedenim partinin bu gün verdiği fotoğraftır. İnönü, Ecevit, Baykal çizgisinden uzaklaşmış, kendini daraltmış bir görüntü benim gözlemlediğim. Yanlışın var diyenler olacaktır sonuçta subjektif bir değerlendirmedir bu.

1946 seçimlerini CHP çalmıştır. (Kenan Evren) 1950-1960 arası muhalefette kalan CHP, 1961 anayasası ile oluşan ortamda farklı sol söylemler taban bulunca; yeni politikalara yönelmek zorunda kaldı. Çünkü TİP (Türkiye İşçi Partisi) hem sol söylem seslendirmede, hem de NATO ve Ortak Pazara (AB) karşı oluşu Statükoyu ciddi zorluyordu. Mehmet Ali Aybar, Sadun Aren, Behice Boran, Çetin Altan gibi milletvekilleri mecliste partinin sesini duyurmada mahirdi. İşte bu dönemde CHP ortanın solu etiketini kimliğine yapıştırmıştır. Bunun tek amacı vardır iyi bir rüzgar yakalayan sol oyları kapmaktır. Nitekim milli bakiye seçim sistemini Adalet Partisi ile görüşüp kaldırtan da CHP'dir. Bu sayede TİP'nin Millet Vekili sayısı erimiştir.

ECEVİT'İN İTİRAZI

İlerleyen süreçte partinin kimliğindeki Sosyal Demokrat tanıma bizzat Ecevit itiraz vari bir izahat getiri. O da şudur; Avrupa'da Sosyal Demokrat Partiler eski sosyalist partilerin dönüşümüdür. CHP bu yönüyle Avrupa'dan ayrılır. Marksist ve ya bilimsel sosyalist değildir hiçbir zamanda olmamıştır der.

Aksine 1940'lı yıllarda Faşist İtalya ve Almanya'ya yakın durmuştur. (1939 yılında Hitler'in 50.doğum gününe; bakanlar, yüksek rütbeli asker ve milletvekili katılımı sağlanmıştır. Gazetelerde Milli şefimiz ile Führer arasında samimi tebrikler manşetleri atılıyordu. Keza "Kemalist Türkiye'den Faşist İtalya'ya selam" manşetlerini de unutamayız. Milletvekili, gazeteci, Falih Rıfkı Atay "Faşizm 10 senede 50 senelik iş görmüştür" güzellemeleri yapıyordu.)

Bırakalım 1940'lı yılları, Atatürk'ün sağlığında 1936 yılında Parti Genel sekreteri Recep Peker faşizm hakkında bilgi toplamak üzere İtalya'ya gönderilir. Dönüşünde bir rapor hazırlar. Raporda TBMM'yi denetleyip yönetecek bir "Faşist Konsey" kurulmasını önerir. Faşist Konsey, atanmış üyelerden oluşacaktır ve bu konseyin üyeleri, seçilmişlerden de üstün yetkilerle donatılacaktır !

Başbakan İsmet İnönü, öneriyi imzalar. Atatürk ise "başvekil hazretleri anlaşılan yorgunluktan, önüne gelen raporları okumadan imzalıyor" der ve kararı ret eder. İnönü de; "koskoca memleket rakı sofrasından mı idare edilecek?" diye yanıt verince araları açılır. Nitekim Eylül 1937'de İnönü, Atatürk tarafından başbakanlık ve CHP başkan vekilliği görevlerinden alınır ve yerine de Celâl Bayar atanır

DENİZ GEZMİŞ VE ARKADAŞLARI

Faşizm gölgesi, ortanın solu, sosyal demokrat etiketlerinden bu güne değişimler yaşayan parti yeni genel başkanıyla eski yürüyüşünü de kaybetti ve 2010 yılından buyana girdiği hiçbir seçimin birinci partisi olamadı. Amma kusur bulmak, eleştirmek noktasında da iktidarını teslim etmeli. CHP neden halktan uzaklaştı diye yazan Merhum Turan Güneş'ten bir anı anlatalım. Turan hoca bir köy kahvesinde kahve içmek ister, gelen fincanın kulpu kırıktır. Hoca kahveciye "sen bu fincanı bizim CHP genel merkezine götür buna hemen bir kulp takarlar" demiş

Kılıçdaroğlu sol gençlik hareketinin liderlerinden Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idam edildikleri 6 Mayıs1972 tarihinin yıl dönümünde mezarlarını ziyaret ediyor. Oysa partisinin 60 milletvekili oylamaya katılmamış, 28 vekilden ikisi çekimser kalmış 26 vekil idama evet demişti. Eğer CHP idamın karşısında dursaydı; o idamlar olmazdı. Bir not daha; CHP'nin mevcut sözcüsü Öztrak'ın babası da o tarihte CHP milletvekili idi o da Gezmiş ve arkadaşlarının idamına ''Evet'' oyu kullanmıştı.

Şaşırdık mı? liderlerle,eylemleriyle kıyaslarsak evet şaşırdık, İsmet Paşa, Ecevit ve Baykal.. Bu üç liderden hiç biri Ermeni yalanlara itibar etmez ve partisinde de izin vermezdi. Ama bu gün bir il başkanı "Tarihte Bugün: Ermeni Soykırımı başladı. Katledilen Ermeni vatandaşlarımızı anıyoruz, 19:15'te Taksim'de" diyebiliyor.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.