Hava Durumu

Yalakalık mı çanak yalayıcılık mı?

Yazının Giriş Tarihi: 16.07.2021 08:11
Yazının Güncellenme Tarihi: 16.07.2021 08:11

TBMM'de 23.Dönem Bursa Milletvekili olarak görev yaparken; bugün Cumhur İttifakı'nda birlikte olduğumuz MHP ile, Şubat 2010 tarihinde, genel kurul salonunda aramızda kavga çıkmıştı.

Kavganın sebebi Merhum Nejat Uygur GATA'da tedavi ediliyordu, başbakan ve eşi Emine Erdoğan sanatçıyı ziyaret etmek istemiş, başörtülü olduğu için başbakan eşine GATA'ya girme izni verilmemişti. Erdoğan yanında eşi olmadan ziyaret etmişti.

Merhum Osman Durmuş bu konuyu bir cümle içinde bizim şık bulmadığımız şekilde dile getirmişti.

AK Parti Aydın İl eski Başkanı İsmail Hakkı Eser; 2008 yılında yaptığı konuşmada: Bir çuval inciri berbat edercesine abartılı bir benzetme yapmıştı. "Biz başbakanımızın aşığıyız, başbakanımız bizim için adeta ikinci peygamber gibidir."

Osman Durmuş iki sene sonra bu konuyu mecliste "Siz peygamber olarak kabul edilen bir Başbakan'ın eşini nasıl içeri almazsınız..." Sözleriyle hem alaycı hem de karalayıcı bir köpürtme yapmıştı.

Bizzat Erdoğan tarafından istifası istenen İsmail Hakkı Eser AK Parti'den istifa etmişti. Etmeseydi ihraç edilecekti.

O günkü gündemle ilgili, tarih araştırmaları da yapan gazeteci Murat Bardakçı bu konuyu köşesinde işlemiş, aşırı övmelerin olduğu Cumhuriyet dönemi Türk Edebiyatı'nın örneklerini hatırlamış ve yazmıştı. O yazıda Behçet Kemal Çağlar'ın Süleyman Çelebi'nin meşhur Mevlidi'ni, Atatürk'e uyarlamasını eleştirmiş, Yalakalığın daniskası olarak nitelemişti.

Ben o dizeleri buraya almıyorum. Vıcık vıcık yağ akan satırlar. Bakınca cıvık bir dil görüyorsunuz. Atatürk'ün asla ihtiyaç duymadığı, bence hiç sevmediği hareketler. Aşırılığa örnek başka saçma şiirler ve uyarlamalardan birkaç örnek almak istiyorum.

Edip Ayel Ey dertli saray! Kâbe mi oldun bize artık?

Cennetse bu yurt, sen onu buldun harabe

Bir gün olacaktır anıtın, Türklüğe Kâbe!

Zindan kesilen ruhlara bir nur gibi doldun

Türk ırkının en son bir peygamberi oldun

Tutsak seni layık yüce tanrıya müsavi

İnsanlar ölür Türklüğe Allah olan ölmez!

Kemalettin Kamu (CHP Milletvekili) Ne örümcek, ne yosun, Ne mucize, ne füsun; Kâbe Arabın olsun, Çankaya bize yeter! Falih Rıfkı Atay (CHP İdeologlarında Milletvekili ve Gazeteci) "İslamiyet denince benim aklıma çorap kokusu gelir" diyen ve Aşık Yusuf mahlasıyla yazdığı şiirlerinden birinde bakın nasıl bir hezeyan içindedir.

Cehennemim var diye kurum etme ey tanrım, Bağrımdaki ateşle seni bile yakarım!

CHP'nin 15.yıl için İstanbul Cumhuriyet Matbaası'nda bastırdığı Şeref Kitabı'ndan alınmıştır. "Ulu şefimizin gösterdiği yoldan yürüyelim. Onun yolu bizi yalancı ahiret cennetine değil, hayata kavuşturacaktır.

Selanik'ten yükseldi ilahların bir eşi, Doğuşu ile kararttı sanki gökte güneşi Bütün millet bir olup sarılmalı silaha, Kurtulmak kurtarmakta hacet yoktu Allah'a Ey gökteki melekler, sizde göklerden inin, Yılda bir borcumuzdur Cumhuriyete tapmak

(Ahmet Yaman - reddi miras)

Mehmet Nurettin Artam Koca bir güneşin akşam olmadan, Dağların ardında sönüşü gibi Millete can veren, vatan yaratan, Tanrının göklere dönüşü gibi. Her zaman ırkıma büyük Baş Atam, Tanrılaş gönlümde, tanrılaş Atam!

Yusuf Ziya Ortaç

Topladı avucuna yıldırımı, şimşeği, Yoktan var ediyordu Tanrı gibi her şeyi.

Faruk Nafiz Çamlıbel

On milyon bel, iki kat olmuşken eğilmeden

O'nda on beş milyonun boyu birden uzaldı.

Tanrı, peygamber diye nedir, kimdir bilmeden

Taptığımız ne varsa, hepsi ondan şekil aldı.

Bu tip şiirler ve uyarlamalar çoktur. Mesela Osman Nuri Çerman'dan bir saçmalık nakledelim. Besmele Türkçeye Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla olarak çevrilir. Çerman ne diyor? Besmelemiz şu da olabilir: 'Atatürk'ü yaratan Tanrı'nın adı ile başlarım.' Bir de Fatiha önerisi var ki lütfen yorum yaparken sövmeyin.

Eskilerimiz "yalakalık, yağcılık" için "tabasbus", derlermiş. Bu çizgide sıralananlar için tabasbus yerine "Kâselîs", "çanak yalayıcı" demek daha uygun düşer.

İmam Şafii'ye atfedilen bir söz vardır. Seni sende olmayan meziyetlerle öven bir insanın, bir gün seni sende olmayan hallerle kötüleyeceğinden şüphen olmasın Bazıları överken kantarın topuzunu bilerek kaçırırlar. Bu konuda en çarpıcı örneklerden biri de 2.Meşrutiyet dönemi Van valisi Numan için anlatılan hikayedir.. Vali üst makama göndereceği mektubun imza kısmına "Vali-i Van Def-i hacetiniz Numan" (büyük abdestiniz/dışkınız, Van valisi Numan) diye yazdırıp imza atmış.. Çıkar peşinde olanlar sınırları zorlarlar! Sakın ha kanılmaya!

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.