Hava Durumu

Afet sonrası akılda kalanlar...

Yazının Giriş Tarihi: 23.06.2020 07:53
Yazının Güncellenme Tarihi: 23.06.2020 07:53

Gerçek olan şu önce tedbir sonra takdir.
Tedbir olmadan takdir demek İslam inancına yakışmaz.
Malum;
Son bir kaç haftadır bölgemizde etkili olan yağışlar önce dağ bölgesindeki tarlalarda, meyve bahçelerinde ciddi hasarlara yol açtı
Özellikle umudunu kiraz ve vişneye bağlayanlar için bu yıl kötü geçeceğe benziyor.
Allah'tan maddi hasar var... Can kaybı yok.
Öte yandan yağışların devam etmesi sonucu Orhangazi, İznik ilçelerinde ekili arazilerde de ciddi hasarlar oluştu.

Fakat önceki gün Kestel'in bazı mahallelerinde etkili olan yağışlar sonucu maddi kayıpların yanı sıra manevi kayıplar ise üzüntümüzü katbekat artırdı.
Milyonlarca değerindeki maddi kayıpların yanı sıra 5 can kaybının olması bir kişinin yazımızı yazdığımız saatte hâlâ bulunamadığını da bu köşeden yazmış olalım.
Devletimizin bakanları, yardımcıları Bursa Valiliği, Büyükşehir Belediyesi de ilk andan itibaren afet bölgesinde.
Herkes elinden gelenin fazlasını yapıyor.
Maddi yaraları sarmak için gayretler devam ediyor.
Ya manevi yaralar...
Orada tek bir cümle söylemek düşüyor.
Allah sabır versin!

Ama bu son felaketler gösterdi ki eski ismi ile köy yeni ismi mahalle olan yerleşim birimlerinde konut stoklarının da gözden geçirilmesi şart.
Hatta buralarda da konut seferberliği başlatıp TOKİ marifetiyle buralara uygun evler yapılmalı.
Yok yapılmıyorsa;
Köy içinde de olsa gelişigüzel her yere ev yapılmasına müsaade edilmemeli.
Hele dere yataklarının yanı başına hiç...
Bundan sonra siyasilere düşen Bursa ve 17 ilçesinin afet bölgesi ilan edilmesi.
Bu konuda iktidarı ve muhalefeti el ele verip bu konuyla ilgili çalışmaları başlatmalı ve gereğini yapmalı...
Maddi kayıplar için de diğer önerimiz TARSİM; yani tarım sigortası konusunda halkın bilinçlendirilmesi çalışmaların kamu spotlarıyla desteklenmesi...
Bize de süreci takip etmek düşüyor...

DR.RÜZGAR: PANDEMİ ATAERKİL AİLE YAPIMIZI GÜÇLENDİRDİ GİRİŞİMCİLİK RUHUMUZU AZALTTI

Dün medyada BTÜ Öğretim Üyesi Dr. Nilüfer Rüzgar konuğumuz oldu. Rüzgar'a sohbetimizde pandemi sürecinin dünyada ve ülkemizde girişimciliğe etkisini sordum.
Rüzgar'ın verdiği yanıt şöyle oldu:
Özellikle pandemi ile beraber üretim çalışma akslarında uzun vadede bir değişiklik beklenmediğini kısa süreli düşen üretimin yine yakın bir tarihte eski seviyesine, gelebileceğini, fakat buna paralel olarak pazarlama faaliyetlerinin kabuk değiştirdiğini söyledi.
Rüzgar'a göre;
Yeni dönemde pazarlama sektörünün yüz yüze satışların da sanal ortama doğru kayacağını ifade ediyor.

İşletmelerin buna hazırlanması şart .
Rüzgar'ın diğer bir saptaması ise;
Pandeminin Türk toplumuna olumsuz etkisi oldu diyor.
Bunu gerekçesi olarak şu açıklamayı yapıyor: Pandemide koruyucu yönü öne çıkan ataerkil aile yapımız iş hayatına da yansımış durumda.
Saptamalarımız o ki; genç girişimci sayımızda düşüş yaşanacak, bu azalış ekonomimize olumsuz yansıyacak dedi.
Rüzgar'ın bu konudaki tavsiyesi ilköğretimden itibaren girişimcilik derslerinin okullarda proje bazlı olarak okutulması.
Ataerkil aile yapısının girişimcilik noktasında çocuklara destek olunması için motive edilmesi.
Bence Rüzgar'ın önerilerinde haklılık payı var.
Bu süreçte bırakın çocuklarımızı bizler bile karar alırken ve uygularken zorlanıyoruz...

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.