Bu araziler salgın hastanesi için biçilmiş kaftan...

Türkiye bir yandan yeni normal hayata alışmaya başlarken diğer yandan da bundan sonraki olası salgınlar için şimdiden hazırlıklarını aralıksız devam ettiriyor.
Önümüzdeki sürecin ne göstereceği belli değil.
Bundan sonraki süreçlerde benzeri salgınlar olursa biraz daha tecrübeliyiz. Bu tecrübemizi de salgın hastaneleri ile pekiştiriyoruz.

Bu bağlamda geçen ay içinde yapımı çok kısa sürede tamamlanan iki salgın hastanesi İstanbul'da halkın hizmetine sunuldu.
Onlardan ilki Atatürk Havalimanı'nda geniş bir alanda oluşturulan 1008 yataklı Prof. Dr. Murat Dilmener Acil Durum Hastanesi.
Diğeri de
Sancaktepe'deki Prof. Dr. Feriha Öz Acil Durum Hastanesi ...
Her ikisinin yatak kapasitesi 1000'in üzerinde.
Her oda aynı zamanda yoğun bakım ünitesine dönüşüyor. Altyapı da olması gereken tüm tıbbi teçhizatlar mevcut.
Bundan dolayı devletimize ne kadar teşekkür etsek azdır.
Ama benzeri hastanelerin nüfus yoğunluğu olan bazı büyükşehirlere de yapılması gerekiyor.
Bursa da o kentlerden biri.
Bursa için de üç tane bu hastaneler için uygun yer var.
Onlardan ilki Osmangazi İlçe sınırlarında bulunan atıl durumda bulunan, kullanılmayan Yunuseli Havaalanı'nın bulunduğu alan...

Diğeri kamuoyunda uzun süre tartışılan yer olarak akıllarımızda kalan Nilüfer'deki hastane alanı.
Sonuncusu da Yıldırım İlçe sınırlarındaki eski Tıp Fakültesi ve yıkılan Yüksek İhtisas Hastanesi'nin bulunduğu arazi.
Yunuseli Havaalanı'nın bulunduğu alana İstanbul'daki salgın hastanelerinin büyüklüğünde bir hastane yapmak mümkün.
Öte yandan Yüksek İhtisas'a ise 200 yataklı Nilüfer'deki hastane alanına ise 400 yataklı tek katlı çok amaçlı salgın hastanesi yapılabilir.

Biz önerimizi yazdık.
Değerlendirmek ise yetkililere düşer.
Bekleyip, takip edelim...

BÜYÜKŞEHİR BİNASINDAKİ ASANSÖRLERE SOSYAL MESAFE AYARI

Yeni normalin olmazsa olmazı maske, hijyen ve sosyal mesafe ... Bu üçlü hayatımızda vazgeçilmez olacak.
Bunlara zaman zaman siperlik ve eldiven de ilave olabilir.
Ama bu sürece en rahat intibak sağlayan kurumların başında yerel yönetimler geliyor. Bu bağlamda Bursa Büyükşehir Belediyesi de en başta geliyor.
Belediye binasına girdiğiniz andan itibaren salgınla mücadelenin yansımalarını adım başında görüyorsunuz. Adım aşı dezenfektanlar, öte yandan asansörlerde sosyal mesafeye uygun bir şekilde çalışıyor.
Geçmişte 12 kişinin bindiği asansörlere şimdi en fazla dört kişi biniyor.

Onların da asansöre bindikten sonra nerede duracakları tabana çizilmiş.
Asansöre bindikten sonra yüz yüze değil arkanız dönük bir şekilde binecekseniz.
Doğru ve yerinde uygulama...
Emeği geçenleri biz de bir kez bu köşeden tebrik etmiş olalım.

BURSA TEKNİK ÜNİVERSİTE'DE (BTÜ) RANDEVULU DÖNEM...

Bu virüs hayatımıza girdikten sonra tüm alışkanlıklarımız değişti. Tabiri caiz ise aldığımız nefesin bile alış şekli değişti...
Özellikle en çok değişenler ise eğitim ve öğretim kurumları...
Bu bağlamda;
Yenilikçi devlet üniversitesi sloganıyla pandemi sürecinde öğretim faaliyetlerine uzaktan eğitim modeliyle devam eden BTÜ'de yeni normale geçilmesiyle Merkez Kütüphane ve Bilgisayar Laboratuvarı BTÜ öğrencileri ile Bursa'da yaşayan diğer üniversite öğrencilerinin de kullanımına açıldı. Ama bu sefer her elini kolunu sallayan kütüphaneye gidemeyecek.
Yöntem yeni normale göre olacak.
O yöntem de üniversitenin açıklamasına göre şöyle olacak.
Öğrenciler maske kullanımı ve sosyal mesafeye riayet gibi zaruri koşulları sağlamaları ve online rezervasyon yapmaları koşulu ile kütüphaneden faydalanacak.
Rezervasyonu olmayanlar içeri alınmayacak...