Elazığ ve Malatya için Türkiye tek yürek

Millet olmak, zor zamanda belli olur. Aynı hedefe kitlenirsen beraber sevinirsen, üzülürsen işte o zaman millet olmuşun demektir.
Edirne'de bir şey olduğunda Kars'taki vatandaşımız üzülürse işte o zaman millet olmuşun demektir.
Millet olmanın farkındalığı ile;
Merkez üssü Elazığ Sivrice olan deprem felaketi sebebiyle oluşan maddi yaraları sarmak üzere ülkemizin insanları seferber oldu.
Bu arada devletimiz de varlığını fazlasıyla hissettirdi...
Önceki gün Acun Ilıcalı'nın sunumunu yaptığı televizyon programında 5 saatten daha az zamanda yaklaşık 51 milyon TL bağış toplandı.
Bunun en az 200 bini SMS ile bağış şeklinde gerçekleşti.
Ya da diğer bir deyişle 20 milyon TL...
Diğerleri de telefonla bağış...
Kentimizin iş insanı Hüseyin Özdilek'in 1 milyon TL yine İnegöllü mobilyacıların yardımı da takdire şayan...
Şimdi sırada siyasi partilerin temsilcileri var.
Mecliste temsil edilen milletvekilleri de birer aylığını bağışlarsa bu rakamın üzerine en az 13 milyon TL daha ilave olur.
Öte yandan 81 ilin belediye başkanı da birer aylık maaşıyla destek verirse en az 2 milyon TL de oradan gelir.
İlçe belediye başkanlarını da ilave edersen en az 10 milyon TL de oradan bağış hesabına ilave olur.
Toplamda bir anda 25 milyon TL daha ilave bağış olanağı daha var.
Bunların dışında küçük bütçeli bağışlarla bu rakamın 150 milyon TL'yi aşması işten bile değil.
Önceki dönem milletvekilleri de benzer bir katkı sağlarsa bu rakamların çok çok üzerine çıkılır.
İşte bu noktada kampanyanın bu şekilde devam etmesi şart.

Bu soğuk günlerde belki bu bağışlar onlara yetmez ama bir nebze de olsa pansuman tedavisi gibi faydası olur.
Devletimize de destek olmuş olur.
Öneri bizden uygulama onlardan.
Bu arada kendimizin de bu kampanyaya destek vermesi şart. Biz de üzerimize düşeni yaptık, yapmaya devam edeceğiz...

KILIÇ'TAN KONGRE SÜRECİ VE ÖMER YORUMU...

Perşembe akşamı AS TV'de yayınlanan Politik Bakış programında sohbetimizde gündemimize gelen konulardan biri de AK Parti'nin 7. Olağan Kongre süreci ile ilgiliydi.

Sürecin sloganı "Türkiye İçin İnandığın Yolda Yürü".
Öte yandan Kılıç'a Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "kardeşlerim bize Ömerler lazım. İşte biz bu Ömerleri bulduğumuz zaman şunu bilesiniz ki şu anda geldiğimiz konumdan çok daha farklı bir konuma Allah'ın izniyle çıkacağız."sözünün ne anlama geldiğini sordum.
Kılıç da konuyla ilgili olarak bugün siyasete girmemiş ya da başka partilerde siyaset yapan kirlenmemiş isimleri işaret etti. Ardından da partimizin şartlarına uyan temiz siyaset anlayışından ayrılmamış belediye başkanlarının ilerleyen süreçle beraber partilerine katılacaklarını ekranlarımız aracılığıyla seyircilerimizle paylaştı.

YAVUZ İSKENDEROĞLU'NUN SESİNE KULAK VERMEK GEREKLİ

TBMM'de bu hafta gündeme gelecek konulardan biri de gıda güvenliği. Son zamanlarda ne olduğu belirsiz gıdalar etrafımızı kuşatmış. Tağsişler, hileler ne ararsan var.

Hal böyle olunca üzülmemek elde değil.
Hele son listede bu işin içine "markaların adını" da soktular.
Son açıklanan listede "İskender Kebap da" var.
Dünkü yazımızın ardından Yavuz İskenderoğlu aradı.
Bu bağlamda Bursa, İskender, İskender Kebap adının "Taklit ve Tağşiş" yapanlar arasına sokulmasına Yavuz İskenderoğlu kesinlikle karşı çıkıyor.
Kendi markalarının ne olduğu belirsiz yiyeceklerle aynı anda anılması markamıza zarar veriyor diyor.
Ardından da ekliyor.
Taklitler bu gidişle aslını da yok edecek diyor...
İskenderoğlu, marka için "Yaygın ve etkin bir koruma" istiyor. Bu konuda yetkililere sesleniyor.
Önlem alınmasını istiyor.
Hatta BTSO Başkanı İbrahim Burkay markanın korunması ile yakından ilgileniyormuş.
Yavuz İskenderoğlu, biz Bursa'nın değerine sahip çıkıyoruz, bir kültürü temsil ediyoruz diyor. Gerçekten de öyle dışarıda yediğiniz her kebap et "Bursa İskender" değil. Onun yeri adresi belli...
Bizden hatırlatması...