Hava Durumu

Keşke tam kapanma olsaydı!

Yazının Giriş Tarihi: 01.03.2021 08:12
Yazının Güncellenme Tarihi: 01.03.2021 08:12

Son birkaç gündür elektronik posta kutumuza pandemiden dolayı işyerlerini açamayan gelir kaybına uğrayan esnaftan gelen iletiler ve yaşadıklarıyla ilgili yazdıkları geliyor.

Onlar yaklaşık beş altı aydır işyerlerini açamıyor.

Ondan öncesi de var.

Hazır olsa dağ dayanmaz.

Bir çoğu tükendi...

İşveren de çalışanlar da sıkıntılı bir süreç geçiriyor.

Muhtemelen onlar bugün yazacağım yazı için keşke olsaydı diyeceklerdir.

Malum bugün onlar için oldukça önemli Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanacak Bakanlar Kurulu toplantısında kademeli normal hayata geçiş ile ilgili kararlar alınması bekleniyor.

Umuduna kademeli geçişe bağlayanların sayısı hiç de az değil...

Ama benim kişisel kanaatim asıl bu kademeli geçişten önce geçen yıl 21 günlük tam kapanmaya geçilseydi belki bunların hiçbirini şimdi konuşmayacaktık.

Bugün virüsün ilk görüldüğü Çin'de tam kapanma sonrası virüs kontrol altına alındı.

Keza Yeni Zelanda, Singapur ve benzeri ülkelerde de yok denecek kadar azaldı...

Yarı kapanalım, yarı açılalım diyen bir- çok ülkede virüs pik üstüne pik yapıyor.

Hal böyle olunca otomatik olarak virüs en ufak gevşeyen ortamda kendine hayat buluyor. Tabiri caiz ise küllerinden tekrar doğuyor.

İşte eğer tam kapanma gerçekleşirse o virüsün külleri de soğumuş olur, gerekirse üstüne soğuk su dökülür kül de ortadan kaldırılır.

Bir de buna aşılama ve yurtdışına çıkışlar ve girişler de sıkı kontrol altına alınırsa bu işten kurtulma olasılığımız fazlasıyla yüksek...

Bence yetkililerin tam kapanmayı en azından iller bazında da olsa masaya yatırması şart.

Yoksa yarın geç olabilir...

Bizden hatırlatması...

28 ŞUBAT'IN ÜZERİNDEN GEÇEN 24 YIL VE ZİHİNLERİMİZDEKİ İZLERİ

Bugün 1 Mart ama öncesi dün 28 Şubat idi... Pazar günü yazımız olmadığı için 28 Şubat ile ilgili yazıyı bugün yazmak durumunda kaldım.

28 Şubat'ın üzerinden 24 yıl geçmesine rağmen toplumsal, siyasal ve hukuksal alanda oluşturduğu darbeler hâlâ zihinlerde tazeliğini koruduğu bir gerçek.

Bir günde birileri ülkeye sözde demokrasi getirdiğini iddia etti.

Dönemin Başbakanı merhum Necmettin Erbakan'ı istifa ettirdiler, demokrasiye balans ayarı yaptırdılar.

Sincan'da tank gezdirdiler.

Sözde halka gözdağı verdiler...

Ardından Batı Çalışma Grubu ile insanları fişlediler...

Sözde demokrasi savunucuları , ikna odaları kurdular...

28 Şubat'ı yapanlar o süreçte ülkemizin insanına hem maddi hem de manevi yaralar açtılar.

Onları bugün hatırlatma babında tekrar yazacağım.

28 Şubat süreci ile beraber ülkemizde 11 bin öğretmen istifa etmek zorunda bırakılmıştır.Yine 3 bin 527 öğretmen meslekten el çektirilmiştir.

Öğretimine devam eden 600 bin başörtülü öğrencinin istediği bölüme gidememesi, katsayı engeli nedeniyle 12 milyon 80 bin meslek lisesi öğrencisinin de istediği bölümlere girememesi nedeniyle, milyonlarca genç insanın geleceğiyle oynanmıştır.

Öte yandan yine o dönemde;

Bin 635 askeri personel YAŞ kararlarıyla meslekten ihraç edilmiştir.

4 bin 625 kişi BÇG tarafından fişlenmiş, 2 bin 500 kişi ise emekliye sevk edilmiştir.

Sürecin ekonomik olarak ülkeye 387 milyar dolara mal olduğunu da hatırlatalım.

Öte yandan yine aynı dönemde 28 banka yaklaşık 80 milyar dolarla batırılmıştır.

Bu dönemde mağdurların alınan hakları daha sonra AK Parti hükümeti tarafından yapılan düzenlemelerle kendilerine verilmiştir.

Ama gönüllerdeki yaranın derin izleri ise hâlâ devam etmektedir.

Temennimiz odur ki bu ülkede bir daha 12 Eylüller, 28 Şubatlar ve 15 Temmuzlar yaşanmasın!

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.