Üniversite hastanelerinden özel hastanelere geçişler yeniden düzenlenmeli...

AK Parti ile beraber sağlıkta büyük değişim yaşandı. Öncelikle tüm sosyal güvenlik ile ilgili birimler tek bir çatı SGK altında topladı.

Ardından SSK'lya ayrı Bağ-Kur'lu ve Emekli Sandığı'na ayrı hastane devri bitti.

Herkes her hastaneden faydalanabilir dedi.

Bunun yanı sıra belirli farklar ödemek koşuluyla tüm vatandaşlara özel hastanelerin kapıları açıldı.

Bir çok devlete ait hastanelerin fiziki şartları değişti yenilendi..

Muayahaneler kapandı... (doğru mu yanlış mı onu ilerlyen günlerde ele alacağız)

***

Bununla beraber, özel hastane yatırımları dikkat çekti. Hatta bu yatırımlar sonrası zincir hastane grupları oluştu.

Bugün kentimizde de bu zincir hastane grupları mevcut.

Bu hastaneler de bir anlamda rekabet etmek için gerek devlet hastanelerinde gerekse ünieversite hastanelerinden doktor transferi yaptılar.

Üniversitede görev yapan öğretim üyeleri ile 2547 sayılı protokolle özel hastanelerde görev almaya başladılar.

Ama işte burada durmak lazım.

Hatta bazı ilave düzenlemeler yapmak lazım.

Evet öğretim üyesi hastalarına özel hastanede baksın, tedavi etsin buna dieyecek bir şeyimiz yok.

Fakültede iken baktığı hastaların maddi durumu yoksa özel hastaneye nasıl gidecek?

***

Burada devletin ilgili kurumları düzenleme yaparak, üniversitede görevli (devlet) bir öğretim üyesi özel hastaneye geçiyorsa haftada en az bir gün ya devlet hastanesinde ya da kadrasonunun bağlı olduğu üniversite hastanesinde fiili olarak çalışmalı.

Diğer bir deyişle cerrahsa ameliyat yapmalı. Onkolog ise hastalarına bakmaya devam etmeli. Radyologsa MR,BT çekmeli raporunu yazmalı...

Bu örnekleri branş olarak çoğaltmak mümkün...

***

Öte yandan doçentliğe geçildikten sonra belirli bir süre istifaya veya protokolle özel hastaneye geçişe engel olunmalı.

Geçilirse geçmişte askeri liselerde olduğu gibi ciddi tazminatlar ödenmeli.

Aynı benzei kurallar doçentlikten, profösörlüğe geçişte de uygulanmalı.

Bu konuda süratli bir şekilde düzenleme yapılmalı.

Yoksa devlet üniversitelerinde doçent ve profösör olarak akademisyen kalmayacak.

Umarım bu yazımızı yetkililer okur da önlemleri alır.

Yoksa olan garibana olacak...

Bizden hatırlatması..

**********

BURSA'YA 2.TIP FAKÜLTESİ...

Gerçek olan şu rakamlar Bursa'nın 4. büyük kenti dese de bazı noktalara ilk dört de yer alamıyoruz. Bu noktalardan biri yükek öğrenim...

Kentimizde üniversite sayısı hala 2...

kurulmayı bekleyen özel üniversiteler var ama sonuç yok.

Bu sayı yeterli mi?

Kesinlikle değil.

Keza ekonomik anlamda Bursa'dan daha küçük olan şehirlerde bile özel üniversite var.

Bursa'da olmayan bölümler var.

Bunun yanı sıra büyük illerde birden fazla tıp fakülteleri var.

Bursa'da düne kadar tıp fakültesi sadece birdi.

Dünkü Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile bu sayı ikiye çıktı.

Sağlık Bilimleri Üniversitesi'ne bağlı Tıp Fakültesi kurulmasına karar verildi.

Kurulan fakültenin altyapısı hazır gibi. Eksik olan kadrolar diyebilir o da tamamlandı mı geriye öğrenci kalıyor.

Öğrenci geldi mi eğitim başlar.

Bu bağlamda ilk üç yıl dersler muhtemelen Bursa Şehir Hastanesi'nde 4 5 ve 6.sınıf dersleri de Yüksek İhtisas ile Bursa Şehir Hastanesi'nde uygulamalı olarak verilebilir.

Kentimize ve ülkemize hayırlı olsun...