Yurtdışına çıkışlarda "Yaşar ne yaşar, ne yaşamaz" hikayesi...

Malum yaşanılan süreçte birçok yakınımız, eşimiz, dostumuz COVİD-19 oldu. Kimi ayakta geçirdi, kimi hastanede....

Bir tarafta bu gerçek varken diğer tarafta da aşılama ile ilgili çalışmalar son hızla devam ediyor. Bakanlığın hız çağrısına maalesef vatandaşlar aynı hızla yanıt vermiyor.

Öte yandan COVİD-19 hastalığını geçirenlere, aşı tarih hastalığı geçirdikten sonra altı ay sonrasına gün veriliyor.

Bunlar mevcudun özeti.

Önceki gün normalleşmeyle 2.aşamaya geçilmesinin ardında hangi şartlarda yurt- dışından ülkemize geleceklere yönelik bilgilendirme yapıldı.

O şartları taşıyanlar ülkemize girecek.

Ya da karantinaya...

O şartlardan biri de son altı ay içinde COVİD-19 rahatsızlığını geçirenlerle ilgili bunu belgelemeleri durumunda ülkemize giriş yapabilecek.

Diğer bir deyiş ile pcr testine ve ek karantinaya gerek kalmayacak...

Benzer bir açıklamayı Bulgaristan hükümeti de yaptı. Türkiye'den Bulgaristan'a girişte istenen belgelerden biri aşı kartı, negatif PCR, hastalığı geçirdiğine dair resmi bir belge.

İşte bu noktada vatandaş Aziz Nesin'in sinemaya uyarlanan "Yaşar ne yaşar, ne yaşamaz" eserindeki gibi sorun yaşıyor.

Aşı kartı ve negatif PCR test sonucuna ulaşmak mümkün. Fakat son altı ay içerisinde bu hastalığı geçirenler belge almak isteyenlere adres olarak e-Nabız gösteriliyor.

Orada çıkan bir belgede ise üzerinde kocaman bir şekilde yurtdışı çıkış amaçlı kullanılamaz yazısı var.

Böyle bir belge de verilmiyormuş.

O zaman vatandaşın önündeki tek yol son altı ay içerisinde hastalığı geçiren vatandaş eğer Bulgaristan'a gitmek istiyorsa yeni test yaptırmak zorunda.

Buna gerek var mı?

Yapılacak basit bir düzenleme ile e-Nabız üzerinden alınan belge sınırda kabul edilirse yeni bir teste gerek kalmayacak.

Bu da çok zor olmasa...

Hele bir de yakın bir tarihte yenilenecek Bulgaristan'da seçimlerin olduğunu da varsayarsak bu düzenlemenin ne kadar zorunlu olduğu ortaya çıkıyor.

Umarım yetkililer gereğini yapar...

ORHANELİ RAFTİNGLE KALKINACAK...

Gerçek olan şu en çevreci kazanç hangisi deseler, muhtemelen hepimiz bacasız ekonomi yani diğer deyiş ile turizm deriz.

Turizmin de en kazançlısı şehir dışından ve yurtdışından gelen. Yine Bursa özelinden yazacak olursak bacalı sanayinin girmemesi gereken bölge neresi derseniz buna da vereceğimiz yanıt, Orhaneli, Keles, Büyükorhan ve Harmancık olarak nitelendirdiğimiz dört dağ ilçemiz deriz.

Son yıllarda bu bölgelerde ekoturizmin kalkınmasına yönelik çalışmalarda belirgin bir artış var. Geçen hafta içinde Harmancık ve Keles'teki gelişmeleri kaleme aldık.

Şimdi sırada ise Orhaneli var.

Orhaneli bu bağlamda 5 Haziran 2021 Cumartesi tarihine kilitlenmiş durumda. İlçenin tanıtımına ve gelişimine katkı koyacak Kocasu Deresi üzerinde 8 bin 400 metrelik alanda yapılacak olan ilk rafting müsabakaları geniş bir katılımla başlamış olacak.

Dün telefonla görüştüğümüz Orhaneli Belediye Başkanı Ali Aykurt oldukça mutlu idi. Çalışmalarımız bitti burası Rafting Federasyonu tarafından da kabul gördü müsabaka takvimine alındı yakında birçok raftingsever ilçemize gelecek diyor.

Bunu yanı sıra rafting parkurunun sonunda Orhaneli yaşam alanında bulunan bungalow tipi evler ve restoranlar misafirlerini ağırlamak için gün sayıyor.

Bizler de emeği geçenleri tebrik ediyoruz...