G.Birliği maçından çıkarılacak dersler

Gençlerbirliği galibiyeti yaşanacak olası erken kaosu önlemek ve özgüven kazanmak açısından 3 puan ötesi anlam taşıyor. Bir anlamda Türk futbolu adına derslerle dolu bir karşılaşma oldu. İlk üç maçtaki üretmeyen, pozisyon yaratamayan, oyunlar sonucu puan çıkaramamayı Ertuğrul hoca dahil hakem hatalarına bağladık. Arabesk çıkarımlar başladı. Zaten federasyon bizi sevmez, önümüzü kesiyorlar, hakemler tetikçi? Toplum olarak paranoya halindeyiz, hatayı kendimizde aramıyoruz, futbol içindeki tüm figürlerin hata yapacağını düşünmüyoruz. Sonuçta insanız. Hata varsa mutlaka kasıt mı vardır? Lehimize verilen penaltıyı defalarca izledim net olarak penaltı değil. Jorguera tiyatral düşüşle penaltıyı almış. Futbolu yönetenler balans ayarı mı yaptı? Nasıl izah edeceğiz? İlhan Cavcav, Antalya ve Rize yenilgilerini kaleci Ferhat’a ve onu oynatan Stuart Baxter’a kesip hocayı ikinci hafta sonunda kovmuştu. Kendi aldığı kaleci Hopf yediği hatalı gollerle skora etki etti. Cavcav’ın tercihi bizim şansımız oldu. Aynı çizgi hakeminin verdiği hatalı penaltı kararı gibi hiç bir planlama yapmadan, akılcı temeli olmadan 25-30 günde adeta yeniden bir takım kuruldu. Birbirini tanımayan belki de birçoğu televizyondan ligimizi izlememiş, Süper Ligi tanımayan, takımlarının gözden çıkardığı parasal cazibeye kapılmış, çoğu kariyerli ama son dönemde düşüşte olan oyuncu topluluğumuz var. İlk 4 haftada gördük ki oynadığımız rakiplerin takım olarak uyumu bizden daha iyi. Takım olabilmek, ritim tutturabilmek oldukça uzun bir serüven. Bu süreçte diken üstünde, sonuçlarını öngöremediğimiz birçok maç izleyeceğiz. Bu sıkıntılı süreçteki artılarımız kulübü ve ülke futbolunu çok iyi tanıyan Ertuğrul Sağlam ve oyuncularımızın bireysel performansları. Gençlerbirliği önünde lider oyuncu kimliğinde olan Dzsudzsak çok istekli. Sercan ve net pozisyonlardaki kurtarışları ile Mert gibi, ön plana çıkacak üstün performanslar, yeni üstün performanslar.