Kur'an-ı Kerim'de farklı anlamlarda kullanılan "FİTNE" kelimesi aynı zamanda "İMTİHAN" anlamına gelir.
Hepimiz imtihan dünyasındayız. Kimimiz mal ve mülkümüzle, kimimiz canımız ve evlatlarımızla, kimimiz de korku ve açlıkla imtihan oluyoruz. Bir imtihanımız da fitneye karşı tutumumuzdur.
Fitne çok korkunç ve tehlikelidir. Kur'an'ın ifadesiyle fitne; adam öldürmekten daha şiddetlidir. Kur'an neden bu ifadeyi kullanmıştır? Fitne neden bir insanı öldürmekten daha korkunç olarak zikredilmiştir?
Çünkü fitne sadece fertleri değil, toplumları mahveden bir virüstür. Öyle bir virüstür ki, bulaştığı yeri içten içe kemirir ve yok eder.
Fitne; uhuvveti (kardeşliği) yıkar, adaveti (düşmanlığı) getirir. Fitne; kardeşi kardeşe, komşuyu komşuya ve toplumları birbirine vuruşturan ve düşman eden şeytani bir tuzaktır.
Fitne dönemleri, insanların imtihan zamanlarıdır. Fitne dönemleri, kimin kaç paralık olduğunun belli olduğu zamanlardır. Fitne zamanları, hasbi olanlarla hesabi olanların ayırt edildiği dönemlerdir.
Fitne dönemlerinde ilk evvela yapılması gereken, fitne ateşinin yayılmasını önlemek ve fitne ateşini söndürmeye çalışmaktır. Fitne ateşinin dumanından etrafını göremeyenlerin, hakikatleri görmelerini sağlamaktır. Fitne ateşinin daha geniş alanlara yayılmasını önlemektir.
Müslüman, fitneci ve fitnecilerin maşası olamaz. Müslüman, fitne ateşine odun taşımaz. Müslüman, fitne kazanında kaynamaz. Müslüman, fitnenin esiri olmuş insanlarla birlikte olamaz. Müslüman, diliyle ve eliyle fitne ateşini körüklemez. Müslüman, din tacirliği ve din istismarcılığı yapmaz. Allah (c.c) ve Resulullah (s.a.s)'ın adını kullanıp takiyye yaparak insanları aldatmaz. Din kisvesi altında ihanet içinde olmaz. Müslüman; Kur'an ve İslam'ın emrinde yer alır. Kur'an, İslam, ezan, bayrak ve vatan için gerekirse can verir.
Hayatımızın her anında ve alanında olduğu gibi fitne dönemlerinde de ayet ve hadislerin emir ve tavsiyelerine göre hareket etmeliyiz. Peygamber Efendimiz (s.a.s) buyuruyor ki:
"Fitne dönemlerinde oturanlar ayaktakilerden, ayaktakiler yürüyenlerden, yürüyenler koşanlardan daha hayırlıdır."
Dünya malı göz alıcıdır
Hakim b. Hizam (r.a) anlatıyor:
Allah Resulü'nden (s.a.s) ganimet istedim. Resulullah (s.a.s) bu ganimetlerden (Huneyn ganimetlerinden) bana verdi. Sonra yine istedim, yine verdi. Sonra yine istedim, yine verdi ve sonra şöyle buyurdu:
"Ey Hakim! Bu dünya malı göz alıcı ve tatlıdır. Kim bu mala tamah etmeden gönül zenginliği ile sahip olursa, kendisi için malı bereketlenir. Ama kim de hırs ve tamah dolu bir kalple bu malı isterse, tıpkı yiyip de doymayan kimse gibi, onun için malın bereketi kaçar. Veren el, alan elden üstündür."
Kaza namazına nasıl niyet edilir?
Kaza namazı kılacak olan kişinin kılacağı namazı belirleyerek niyet etmesi asıldır. Fakat üzerinde çok sayıda kaza namazı varsa, geçmiş namazları kaza ederken şöyle niyet etmelidir.
"Niyet ettim Allah rızası için vaktinde kılamadığım ilk sabah/ilk öğle/ilk ikindi/ilk akşam/ilk yatsı namazını kılmaya" Veya; "Niyet ettim Allah rızası için son sabah/son öğle/son ikindi/son akşam/son yatsı namazını kılmaya."
Günün duası
"Allahım: Cimrilikten sana sığınırım, korkaklıktan sana sığınırım. Ömrün en rezil zamanına kalmaktan sana sığınırım."