Dini hayatın önünde büyük engeller vardır. Bunlardan biri de “Hurafeler”dir.
Diyanet İşleri Başkanlığı kapsamlı bir araştırma yaparak, milletimizin inandığı hurafelerin listesini çıkarmıştır. Bunlardan en dikkat çekenlerini sizlerle paylaşmayı kendime bir vazife bilerek bugünkü yazımı kaleme aldım. Söz konusu hurafelerin günümüzde en çok yapılanları şunlar:
* Burçların insan karakterine etkili olduğuna inanmak.
* Kahve falına bakmak. Falcılara ve büyücülere gitmek. Kurşun döktürmek. (Bu konu hakkında özel bir yazıyı kaleme alacak ve sizlerle paylaşacağım inşallah)
* Ateşe su dökülürse cin çarpar inancı
* Yeni doğan çocuğun dindar olması için göbek bağını keserek cami avlusuna bırakmak.
* Türbe ve yatır gibi yerlerden medet ummak. Türbe veya yatırın mezar taşına mum yakıp, dilek tutmak. Mesela; çocuğu olmayan kişinin türbe veya yatırın mezar taşına iç çamaşırlarını sürmesi. Evi veya arabası olmayan kişinin türbe veya yatırın mezar taşına ev veya araba anahtarlığı sürmesi gibi. (Bu konu hakkında özel bir yazı kaleme alacak ve sizlerle paylaşacağım inşallah)
*Konuşmayan çocukların konuşabilmesi için cuma namazından sonra imam veya müezzin tarafından cami anahtarını çocuğun ağzına sokup çıkarmak.
* Yürüyemeyen çocukların ayaklarına ip bağlayarak, cuma namazından ilk çıkan kişiye ipi çözdürmek.
* Evlenemeyen genç kızların kısmetinin açılması için imam veya müezzine cuma salası esnasında minareden mendil veya eşarp sallatmak.
* Gelinin kucağına erkek çocuk verilince, çocuğunun erkek olacağına inanmak.
* Loğusa kadının herhangi bir şeyden zarar görmemesi için yastığının altına iğne, makas, bıçak gibi şeyler koymak.
* İki bayram arası nikah kıymak.
* Ölen kişinin 7, 40 ve 52. günlerinde anma programı yapmak.
* Cenazenin alkışlanarak uğurlanması. Cenazenin arkasından slogan atmak.
* Baykuş ötmesinin ve 13 rakamının uğursuz sayılması. Gece vakti tırnak kesmek. Cuma ve arife günlerinde çamaşır yıkamak, dikiş dikmek, temizlik yapmak. Merdiven altından geçmek. Gece aynaya bakmak gibi şeylerin uğursuzluk getireceğine inanmak.
* Askere veya yola gidenin arkasından su dökmek.
* Sağ elinin içi kaşındığında para geleceğine, sol elinin içi kaşındığında da para çıkacağına ve ayrıca ayak altı kaşındığında da yola çıkacağına inanmak.
* Herhangi bir konu hakkında hayretini göstermek için parmağını önce ağzına değdirip sonra kulağına sürtüp sonra da üç kere duvara veya sert bir yere vurmak...
* KPSS, LYS, TEOG gibi sınavlarda başarı elde etmek için okunmuş kalem kullanmak.
Aşere-i Mübeşşere
Henüz hayatta iken Peygamber Efendimiz (s.a.s) tarafından kendilerinin cennetlik oldukları müjdelenen on (10) sahabi anlamına gelmektedir.
Bir hadis-i şerife göre henüz hayatta iken cennetlik oldukları müjdelenen sahabiler şunlardır: Hz. Ebubekir, Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz. Ali, Talha ibn Ubeydullah, Zübeyr ibn Avvam, Abdurrahman ibn Avf, S’ad ibn Ebî Vakkas, Abdullah ibn Mes’ud ve Saîd ibn Zeyd’dir. (Bazı kaynaklarda Abdullah ibn Mes’ud yerine Ebu Ubeyde ibn Cerrah’ın ismi zikredilimiştir.)
Aşere-i Mübeşşere’den başka münferit olarak cennetle müjdelenen sahabeler de vardır. Mesela; Hz. Hatice, Abdullah ibn Ömer, Abdullah ibn Selam gibi.
Günün duası
“Allah’ım! Bizleri tevhid inancından, Efendimiz (s.a.s)’in yolundan ve vahdet şuurundan ayırma.”