Yazının Giriş Tarihi: 05.07.2015 09:28
Yazının Güncellenme Tarihi: 05.07.2015 09:28
İslam’ın beş şartından biri olan zekât, “yerine” veya bir başka ifadeyle “ehline” verilmelidir. Zekâtın kimlere verilmesi hususunu Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de beyan buyurmuştur:
“Sadakalar (zekâtlar), Allah’tan bir farz olarak ancak fakirlere, yoksullara, (zekât toplayan) memurlara, kalpleri (İslam’a) ısındırılacak olanlara, (hürriyetlerini satın almaya çalışan) esir ve kölelere, borçlulara, Allah yolunda olanlara, (harçlıksız kalmış) yolcuya mahsustur. Allah alim ve hikmet sahibidir.”(Tevbe-60)
Ayeti kerimede belirtilen “zekât verilecekler” şunlardır.
Fakirler: Nisap miktarı mala sahip olmayan, yani dinen zengin sayılmayan kimseler
Miskinler: Fakirlerden daha düşkün olan, günlük yiyeceğini bile zor temin eden, yani hiçbir şeyi olmayan yoksullar
Âmil: Zekât toplayan memurlar
Kalpleri İslam’a ısındırılanlar: Henüz yeni Müslüman olmuş olanlar
Esir ve köleler: Hürriyetlerini satın almaya çalışan kimseler
Borçlular: Başka birinden borç alan ve bunu ödeyecek durumu olmayan kimseler.
Yolcular: Kendi memleketinde durumu iyi olduğu halde, herhangi bir sebepten dolayı memleketinden uzak kalan ve parası tükenmiş kimseler
Allah yolunda olanlar: Mali imkânsızlıktan dolayı savaşa katılamayan, hac ibadeti için yola çıkıp parasız kalan ve kendisini ilme vermiş kişilerdir.
Zekat kimlere verilmez?
Anne, baba, dede ve ninelere
Çocuklar ve torunlara
Karı koca birbirlerine
Zenginlere
Müslüman olmayanlara
Zekât verirken şu sırayı
gözetmek daha faziletlidir:
Fakir olan kardeşler
Kardeşlerin fakir çocukları
Fakir olan amca, dayı, hala, teyzeler ve bunların çocukları
Fakir olan diğer akrabalar
Fakir olan komşular
Fakir olan meslektaşlar
Bulunduğu köy veya şehrin fakir halkı.
Verilecek zekatların veya yapılacak yardımların yolunu gözetenlerimiz var. Kendilerine uzatılacak bir hayırlı eli bekleyen nice darda ve sıkıntıda olan kardeşlerimiz var. ALLAH zekatlarımızı ve yardımlarımızı kabul eylesin…