3'ü bir arada ve CHP seçimi

2020 yılının ilk siyasi kongresine CHP hazırlanıyor. 5 Ocak Pazar günü Cumhuriyet Halk Partisi'nin Nilüfer İlçe Kongresi yapılacak. Bu yarışta 3 aday, mevcut Nilüfer İlçe Başkanı Özer Anaç, Fırat Yılmaz ve Erman Aydıngün bu göreve talipler.
CHP Nilüfer İlçe Başkanlığı için yola çıkan bu 3 gence başarılar diliyorum. Bunlar güzel bir örnek göstererek 3'ü bir arada Nilüfer İlçe Başkanlığı'nda fotoğraf çektirdiler. Kuşkusuz siyaset alanında böyle güzel görüntüler bizleri mutlu ediyor. Yazının başlığını 3'ü bir arada koydum. 3'ü bir aradayı bu ülkede nerede ise herkes biliyor. Granül kahve, granül şeker ve süttozunun birlikte oluşturduğu su ile birleştiğinde bir karışıma dönüşen bir içeceğimiz. Bu karışım ve bu fotoğraf bana CHP'yi anımsatıyor. Neden mi?
Karışımlar ilk an için güzeldir. Bir sinerji yaratacağı düşünülür. Şöyle bir siyasi hayata bakın. Kaç sefer siyasi parti birleşmelerine tanık olduk. Hangisinde 1+1 , 2 etti. Hepsinde ikinin altında kaldı. O karışım içindeki bir kitle eridi.
Burada da CHP aklıma geliyor. CHP genel siyasi tarihimiz içinde ağırlıklı olarak hiçbir zaman kendi potansiyelini kullanamamıştır. Her söyleminde demokrasi olan bu parti, kendi içinde demokrasiyi hayata geçirememiş, daha doğru bir söylemle içselleştirememiştir.
CHP'nin temel sorunu davadır. Ortak bir dava içinde bir arada olma hayata geçememiştir. CHP'de egoların etkin olduğu kişisel bir iktidar mücadelesi söz konusudur. 5 Ocak'ta da aynısı olacaktır. Birisi kazanacak, diğerleri kaybedecek. Kaybedenler küsecek ve kazananın hata yapmasını bekleyip, ben demedim mi diyerek egosunu tatmin edecektir.

Karışım olmak önemli değildir. Önemli olan bileşim olmaktır. Karışım kolay ayrışır. Bileşim zordur. En basit örnek 2 hidrojen ve bir oksijen atomunun su olmak için bir bileşen yaratmasıdır. Onların davaları hangisinin daha güçlü ve haklı olduğu değil, su oluşturma davasıdır.
Sevgili genç kardeşlerim, davanız kendiniz değil, ülkenizin geleceği ve demokrasi olsun. Gerekirse siz kaybedin, ama dava kazansın. Ama bileşimin yarattığı sinerjiyi oluşturun. Davanın hepinize ihtiyacı var.
Yaşamın özü olan Su olmaya çalışın, 3'ü bir arada kahve değil. Yolculuk bileşim olmayı öğrenmekten geçer. Böylece de o her şeyi çok bilen büyüklerinize doğru modeli göstermiş olursunuz.

KAHVERENGİ KAZAKLI ÇOCUĞUN BABASI

Dönemin ANAP lideri ve Başbakanı Turgut Özal 25 Eylül 1988 günü yerel seçimlerin bir yıl öne çekilmesi için bir halkoylamasına gider. Seçmenin yüzde 65'i "hayır" der. Bu seçimde evet oyları için "beyaz", hayır oyları içinse "kahverengi" pusula kullanılır. Bu referandum öncesi yapılan mitinglerin birine o dönemler SHP içinde aktif siyaset yapan Sabahattin Anaç, oğlu Özer Anaç ile birlikte gider. Özer o zaman 7 yaşındadır. Annesi kendisine ve babasına kahverengi birer kazak örmüştür. Üstlerinde o kazaklar vardır.
Aradan yıllar geçer siyaset arenasında bu sefer Sabahattin Anaç'ın oğlu Özer Anaç'ı görürüz. CHP Nilüfer İlçe Başkanı'dır. Son seçiminden son derece başarılı çıkmış, ilçesinin adayının oylarını artırmıştır.
5 Ocak'ta CHP Nilüfer İlçe Kongresi yapılacak. Pazar günü Özer Anaç yeniden bu göreve adaylığını açıkladı. Bu açıklamada yanında yer alanlardan biri de babası Sabahattin Anaç'tı. Bu sefer roller değişmişti. Sabahattin Anaç oğlunun açıklamasını gururla izlerken sol eli de havadaydı.