Aydınlanmanın kıyısında ve Atilla Erdemli

Her ne kadar kavramsal bağlamda “Felsefe; varlık, bilgi, değerler, gerçek, doğruluk, zihin ve dil gibi konularla ilgili soyut, genel ve temel problemlere ilişkin yapılan sistematik çalışmalardır.” diye tanımlansa da alanın uzmanı olmayan biri olarak “Felsefenin bilimin temeli” olduğunu düşünüyorum. Bu sonucu çıkarmak için de felsefeci olmaya gerek yok.

Çünkü bilimin doğuşunda yani “insanoğlunun dış dünyayı nesnel bir biçimde, deney ve gözleme dayanarak anlama ve açıklama çabasında” temel birkaç gerekçesi vardı. Bunların ilki meraktı. Bir büyümeye çalışan bebek gibi merak ediyordu. Onu sorgulama ve soru sorma takip etti. Önce neden ve nasıl sorularıydı, bunlar. Gözlemle yetinmeyince denemeler yapmaya başladı. Bilim yolculuğu bizi bu günlere getirdi.

Tarih boyunca bilim dogma ile çatıştı. Son olarak bunu 50bini geçkin insanımızı kaybettiğimiz depremi değerlendirirken de gördük. Bunu yıllardır bölgesine varıncaya kadar tahmin eden bilim insanlarını görmeyip, bunu kadere bağlayanlarda oldu. Bu dogmatik bakış açısı afeti felakete dönüştürür. Nitekim de öyle oldu.

Neyse ukalalık yapmayıp, işi uzmanlarına bırakalım. Bırakalım da öncesinde şunu da söyleyelim. İnsanın seçimleri sonucu ortaya çıkan kaderde yol göstericiniz yine akıl ve bilim olsun. Siz ondan vazgeçmeyin.

ERDEMLİ HOCA GELİYOR

Prof.Dr. Atilla Erdemli bugün BUSİAD’ın Açık Kapı/Felsefe Söyleşileri’nin konuğu olacak.  “Aydınlanmanın Kıyısında” konusuyla Gedik Üniversitesi Felsefe Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Atilla Erdemli’nin konuşmacı olduğu18.00’deki toplantıda  Bursa Uludağ Üniversitesi Felsefe Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Metin Becermen moderatörlük yapacak.

Mersin’de doğan Erdemli, 1973’de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümünden mezun oldu. Lisans tezi “H. Bergson’da Yaşama Sorunu”ydu. 1986 yılında “Spinoza’nın Ahlak Anlayışı” başlıklı çalışmasıyla doktor unvanını aldı. Aynı yıl Prof. Dr. Nermi Uygur gözetiminde Felsefe Tarihi Metodolojisi dersleri vermeye başladı. 1990 yılında yardımcı doçent, 1996 yılında doçent oldu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü Felsefe Tarihi Anabilim Dalı öğretim üyesi olarak görev yaptı. Aynı zamanda İstanbul Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulunda spor felsefesi derslerini verdi.

Çalışmaları ağırlıklı olarak yaşam felsefesiydi. Erdemli genelde makalelerini Felsefe Arşivi, Varlık, İTÜ Vakıf Dergisi, İnsancıl, Felsefe Logos, Bilim ve Ütopya, HÜ Spor Bilimleri Dergisi, Argos, TMOK Olimpik Akademi Dergisi, Millî Eğitim, Olimpiyat Dünyası, Kadın Araştırmaları Dergisi, Cumhuriyet Kitap gibi dergilerde yayınladı. 

İnsan Spor ve Olimpizm - Spor Felsefesi Yazıları adlı eseri ile 1996 Fair Play Ödülünü, 1998 Yılında Garanti Bankasının düzenlediği “Yarına Dört Işık” proje yarışmasında spor dalında birincilik ödülünü (ortak proje), 1999 yılında Gökçe Karataş 1. Spor Ödüllerinde inceleme-araştırma dalında ikincilik ödülünü aldı.

1983 yılından sonra uzun yıllar Türkiye Dağcılık Federasyonu İstanbul İl Temsilcisi olarak görev yaptı.

Türkiye Felsefe Kurumu, Türk Felsefe Derneği, Çağdaş Eğitimi Destekleme Derneği ve Türkiye Millî Olimpiyat Komitesi üyesidir. Aynı zamanda bir dağcılık sporcusu olan Atilla Erdemli hocam ile yollarımız doktora yaptığım 1990’lı yılların başında çakıştı.

Benim ve eşimin de ilk üyelerinden olduğumuz Spor Bilimleri Derneği’nin düzenlediği kongrelerin vazgeçilmez konuşmacılarındandı. Ayrıca, ülkemizde Spor Felsefesi’nin gelişiminde büyük katkıları vardır.

Sonraki süreçte de TMOK’da birlikte olduk. Çok sayıda makalesi, yayını ve kitapları olan Atilla Erdemli Hoca’yı dinlemenizi öneririm. Kendisi daha önce de yanlış anımsamıyorsam iki kez yine BUSİAD’ın konuğu olmuştu.

SON SÖZ

Yıllar ne kadar çabuk geçiyor. BUSİAD’ın danışmanlığını yaptığım dönemdeki Mehmet Arif Özer’in başkanlığında “BUSİAD Açık Kapı Toplantıları/Felsefe Söyleşileri” başlatıldı. Konuyu yönetim kurulu adına başkan yardımcısı Prof.Dr. Ali Ceylan yürütüyordu. O dönem yanlış anımsamıyorsam hem çocukluk arkadaşım hem de basketboldan arkadaşım Uludağ Üniversitesi Felsefe Bölümü Başkanı Prof.Dr.Ahmet Cevizci ilk konuşmacımız olmuştu. Sevgili Ahmet’i çok erken kaybettik. Işıklarda uyusun.

Prof. Dr. Attilla Erdemli, İstanbul Üniversitesi’nden ayrılırken 28  Mayıs 2019’da adına bir  Saygı Toplantısı düzenlendi.  İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Genel Kurul Odası’nda dekan sonrası ilk konuşmayı aynı zamanda Dr. Ümit Kesim ağabeyimin Amerika’dan hocası olan ve televizyonda büyük keyifle izlediğim rahmetli Prof.Dr. Teoman Durali Hoca yapmıştı. Durali Hoca “Yaşam felsefesi ve kadim dostu Atilla Erdemli” başlıklı bir konuşma yapmıştı.

Atilla Ağabeyciğim, Bursa’ya hoşgeldiniz diyorum. Yine sohbetinizi dinlemek keyifli olacak.