BAL GÖÇ ve Emin Balkan

Özellikle 93 Harbi diye adlandırılan Osmanlı-Rus Savaşı sonrası ile başlayan süreçte Balkan coğrafyasından ülkemiz ve kentimiz çok sayıda göç alır.

Bulgaristan'da Türkler'e karşı başlatılan baskı politikaları sonucu 1989 yılında birkaç ay içinde 300 bine yakın Türk Bulgaristan'dan Türkiye'ye göç etmek zorunda kalır.

Bu süreçlerde ülkemizde de çeşitli ulusal ve uluslararası girişimler başlar. Sonuçta bu konunun devlet politikası olarak sürdürülen çalışmaların yanında, bir sivil toplum girişimi noktasında da desteklenmesi ihtiyacı hem toplum hem de devlet nezdinde hissedilir.

İşte bu noktada Bursa merkez alınarak bir arayışa girilir. İşte bu aşamada derneğin başında sicili temiz, kamuoyunun takdir ettiği, güvenilir bir şahıs ekibin başında görülmek istenir. Sonuçta bu şerefli görev için, kendisini daha sonra tamamen bu davaya adamış olan Mümin Gençoğlu isminde birleşilir. Böylece Merhum Mümin Gençoğlu ile birlikte oluşturulan 7 kişilik ekip ile BAL-GÖÇ'ü hayata geçirilir

7 Ocak 1985'te Mümin Gençoğlu başkanlığında kurulan BAL-GÖÇ- Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği kurucuları şu isimlerden oluşur:

"Mümin Gençoğlu, Yusuf Kırayoğlu, Ali Öztürk, Mehmet Kocabaş, Hüseyin Yılmaz, Sami Kocaoğlu, Zülkef Yeşildağ, Ali Osman Cesur."

BAL-GÖÇ Derneği resmi olarak 17.01.1985 tarihinde dönemin Bursa valisi Zekai Gümüşdiş'in imzası ile resmen onaylanır. İlk merkez olarak Mümin Gençoğlu'nun Kurtul Pasajı'ndaki ofisi kullanılır. Kurucular ilk toplantılarını 10 Şubat 1985 tarihinde yaparlar. Açık oylama ile görev dağılımı yapılır.

Süreç içinde BAL GÖÇ büyür, gelişir ve 9 şube ile bir temsilciliğe kavuşur. Bir dönemler 10 bin üyeye sahip olan BAL GÖÇ'ün günümüzde aktif 3 bin civarında üyesi bulunmaktadır.

EMİN BALKAN VE BAL GÖÇ

1989'da göç sırasında Emin Balkan, Uludağ Üniversitesi'nde ihtisas yapmaktadır. O ihtisası sırasında sağlık sorunları konusunda göç eden vatandaşlarımıza yardımcı olur. O yıllarda BAL GÖÇ ile tanışır. Daha sonra 1990'lı yılların ortalarında BAL GÖÇ'e üye olur. Turhan Gençoğlu başkanlığındaki dönemde iki dönem yönetim kurulu üyeliği yapar.

2001 sonunda Turhan Gençoğlu görevi bıraktığında kendisine başkanlık teklif edilir. O dönem başkan yardımcısı olan rahmetli Ali Durmaz'a "Siz dururken olmaz" dediğinde Ali Durmaz, Emin Balkan'a "Emin oğlum geç o koltuğa otur" der. Sonuçta 2001 yılının sonunda aldığı BAL GÖÇ başkanlığı görevini onurla ve yıl çıtayı daha da yükselterek taşıyıp, 18 Aralık 2011'de kendi isteği ile bırakır. Ardından akademik çalışmalarına ağırlık verir. O tarihten bu yana kendisinden istenen destekleri bir BAL GÖÇ üyesi olarak yapmayı görev bilir.

Bir süredir BAL GÖÇ'te genel kurul konuşuluyor. Yönetim bu süreçte bir genel kurul kararı alacak. Çeşitli adayların ismi geçiyor. Bu isimlerden biri de Prof.Dr.Emin Balkan hoca.

Prof.Dr.Emin Balkan önümüzdeki günlerde BAL GÖÇ başkanlığına adaylığını çalışma arkadaşları ile birlikte açıklayacak. Kendisi bu yolculuğu çıkarken birleştirici ve bütünleştirici bir anlayışla yola çıkıyor. Her siyasi görüşü içinde barındıran BAL GÖÇ camiasının ortak paydası soydaşlık.

Balkan yola çıktığında çeşitli görüşmeler yaptı. Bu görüşmelerde Başbakan eski Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu'ndan randevu alarak başladı. Ardından aynı zamanda meslektaşı olan Sağlık eski Bakanı Dr.Mehmet Müezzinoğlu ile görüştü. İş dünyasından çeşitli isimlerle bir araya gelen Prof.Dr.Emin Balkan önceki gün Sönmez Holding Yönetim Kurulu Başkanı Celal Sönmez'i de ziyaret etti. Bu arada Devlet eski Bakanlarından Cavit Çağlar 'la da görüştü.

EMİN BALKAN NE DİYOR?

Geçtiğimiz gün Emin Balkan ile birlikteydik. Sohbet ettik. Prof.Dr.Emin Balkan nasıl bir BAL GÖÇ hayal ettiğini şöyle açıklıyor:

"Geçmişten bugüne uzanan bir deneyimimiz var. Yeni dostlarla birlikte Bal Göç'ü camianın arzu ettiği yere getirmek için heyecanımız var. Çok vasıflı arkadaşlarımız var. Onların gençliğinin dinamizminden ve bilgi ile becerilerinden yararlanmak istiyoruz. Balkanlar'daki tüm ülkelerden göç eden göçmenlerimizi yönetimimizin içinde harmanlayacağız.

Göç eden insanlarımızın sorunlarını çözme yolunda öncelikle birlik ve beraberliği tesis ederken, Balkanlar'daki kardeşlerimizin de dili olmamız gerekiyor. Koşmamız gereken çok konu var. Onun için ülkemizde yetişmiş bilim insanlarını bu çatı altında toplayarak Balkanlar'daki soydaşlarımızın sorunları konusunda etkili olmamız gerekiyor.

İnsanların değişik alt kimlik, dini kimlik ve siyasi görüşleri konusunda ayırımcılık yapmadan soydaş ortak paydaşında birleşerek yolumuza devam edeceğiz.

Genelde herkese eşit mesafedeyiz. Hem ülkemizde hem de Balkanlar'da. Ama taraf olduğumuz yerlerde var. Bizler Atatürk ilke ve inkilapları, laik ve demokratik bir sisteminde içinde bilim ve teknoloji yolunda ilerleyen bir yapı noktasında tarafız. Bu bizim olmazsa olmazımız.

Balkanlar'da ve Türkiye'deki Balkan politikaları ile ilgili dernek ve kuruluşlarla da ortak işbirliği ve çalışmaya açık bir politika izleyeceğiz."

Emin Balkan ve arkadaşlarına başarılar diliyorum.