BUSİAD ve MARSİFED sanal toplantısı

Korona günlerinde sanal basın toplantılarımız da devam ediyor. Dün BUSİAD Başkanı Ergun Türkay ve MARSİFED Başkanı Ramazan Kaya ile birlikte sanal toplantımızı gerçekleştirdik.

BUSİAD bilindiği gibi 1971'de TUSİAD kurulduktan sonra, 1978'te Bursa'da kurulan Türkiye'nin ikinci, Anadolu'nun ise ilk SİAD'ı. Bugün sadece Bursa'da 100'ün üzerinde SİAD bulunuyor.

MARSİFED ise SİAD'ların federasyonlaşma ve konfederasyonlaşma süreçlerinde doğan BUSİAD'ın öncülük ettiği ve kurucu başkanlığını BUSİAD eski başkanı Celal Beysel'in yaptığı, 2004 yılında kurulan MAKSİFED'in yeni ismi. Celal Beysel daha sonra SİAD'ların konfederasyonunu olan TURKONFED başkanlığı da yapmıştı.

TOBB KAYNAKLARI KULLANILMALI

BUSİAD Başkanı Ergun Türkay konuşmaya bu süreç bir an önce sonlanır ve karşılıklı bir araya geliriz, evde kal/sağlıklı kal diyerek başladı ve şunları söyledi:

"Çarkın dönmesi lazım. Çarkı çevirsek de epey zaman alacak. Bir an önce piyasaya para arzı yapılmalı. Para basılmalı veya IMF'den uygun krediler alınmalı. Devletin verdiği destekler çok önemli. Kısa çalışma ödeneğine sıcak bakıyoruz. IMF kredileri düşünülmeli. Onların verdiği kredilerin faiz oranları çok düşük. Yüzde 1-1.5'lardan kredi veriliyor. Diğer dolarlı krediler yüzde 6'larda.

Bu işin içinde hep beraberiz, hep beraber bu krizden çıkacağız. Aynı geminin içindeyiz.

Bu arada TOBB ve TİM bünyesinde bulunan kaynakların üyelere uygun koşullarda verilmesi gerekiyor. Bu kaynaklar mutlaka kullanılmalı. Ve de buna benzer diğer kaynağı olan kurumlardan krediler sağlanmalı. Çünkü bu paralar bugünler için toplanıyor. Bugün kullanmayacağız da ne zaman kullanacağız."

RAMAZAN KAYA NE DEDİ?

MARSİFED Başkanı Ramazan Kaya da görüşlerini şöyle açıkladı:

"Çok bir dönemden geçiyoruz. Görünmez bir düşmanla mücadele ediyoruz. Salgının getirdiği ekonomik kriz bizleri vurdu. Bence bir Ekonomik Bilim Kurulu kurulmalı. Bu kurulun içinde işçi, işveren, işadamları dernekleri ve tüm taraflar olmalı. Kurumlar arasındaki koordinasyon iyi sağlanmalı.

John Lennon'un bir deyişini anımsatmak isterim. Hayat, siz başka planlar yaparken, başınıza gelenlerdir.

Kaynağımız belli ortada ve kıt. Dolayısıyla bu kıt kaynaklarla önceliğimiz olan kaynakların en iyi şekilde kullanılması gerekir. Dışarıda fırtına var. Biz yelkenleri indirdik. Gemi batmadan, gemi içindeki personelden kayıp vermeden fırtınayı atlatmaya çalışıyor.

En büyük zararı KOBİ'ler görecek. Büyük firmalar bu KOBİ'leri yutacaklar veya KOBİ'ler kapanma durumunda kalacaklar. Adeta yutulacaklar. "

Evet, gerçekten işçisi, işsizi, işvereni, büyük firmalardan, KOBİ'lere kadar, her sektör bu krizden ciddi biçimde etkilendi. Burada en büyük yük devlete düşüyor. Devletin ekonomideki ağırlığı ciddi biçimde artmalı.

Bu arada iş dünyası ötelenen bazı SGK, muhtasar, KDV gibi ödemelerin 6 sonra bir kalemde değil de yapılandırılarak ödenmesinin iş dünyasını rahatlatacağını, yoksa duble bir ödemenin söz konusu olacağını dile getiriyor.

Ayrıca bir an önce para basılması ve piyasaya para sürülmesini, bankaların uygun kredilerle devreye girmesini istiyor.

Hepimize kolay gelsin diyorum.