BUÜ 2022-2026 ve Kılavuz'un bakışı

Geçenlerde medyada Bursa Uludağ Üniversitesi ile ilgili bir haber yer almıştı. Bu haberde "Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Yönetimi, 2022-2026 yılları arasında atacağı adımları şimdiden belirliyor." deniyordu.

BUÜ'nün 2022-2026 yılları arasındaki oluşturulmaya çalışılan stratejik planı 2021 mayıs ayı sonunda netleşecek. Ve ondan sonra da kamuoyu ile paylaşılacak.

Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz bu çalışmayla ilgili olarak "Bu dönemde akademisyenlerimizin de fikirleriyle, nerelerde güçlenmemiz, nerelere önem vermemiz gerektiği hususlarında çalışmalar yapacağız. Biz araştırma üniversitesiyiz. Ar-Ge'ye önem vermeliyiz. Kalitenin arttırılmasına önem vermeliyiz. Çıktılarımızı pazarlamaya önem vermeliyiz. İnsan kaynakları açısından verimli çalışmalar yapmalıyız. Bu hedefle geçtiğimiz hafta bir genelge yayınladık. 2021 Mayıs ayına kadar bu planlamayı bitirmeyi arzu ediyoruz. Hazırlanan planı kamuoyu ile paylaşacağız" diye konuştu.

Bu bilgileri eğer bu konu ile ilgili yazıları okuduysanız biliyorsunuz. O zaman ben bunları neden yazıyorum? Şunun için yazıyorum.

Bu çalışmalar sırasında sosyal medyada yaptığı paylaşımda Kılavuz Hoca şunları söylüyordu:

"Üniversitemizin geleceğini akademisyenlerimizle birlikte belirliyoruz. 2022-2026 yılları arasındaki yatırımlarımızı şimdiden tespit edecek ve adımlarımızı bu doğrultuda atacağız. Hep birlikte Üniversitemizi hak ettiği noktaya getireceğiz."

Bu söylenenler klasik bir bürokratın veya klasik bir rektörün söylemleri değil.

Kılavuz, "Üniversitesinin ülkemiz ve dünya üniversiteleri arasındaki yerini yeterli görmüyor. Daha yukarılarda olması gerektiğine inanıyor". Bu mevcut durumu da izah ederken, "Nedenler, gerekçeler, olanaksızlar vb'ler..." arkasına sığınmıyor.

Mevcut durumun analizini yapıp, zayıf yönleri belirleyip, stratejik hedefleri ona göre koymayı, kurum içinde birlikte çalıştığı insanlarla, katılımcı bir anlayışla yapmaya çalışılıyor.

Bu zaten olması gereken ve akılcı bir yaklaşım. İnsanların duymak istediği bu.

Bir devlet kurumuna yakışan budur.

.....

Burada size bir örnek vereceğim. Dünya üniversitelerinin zirvesinden bir örnek.

MIT diye bildiğimiz Massachusetts Teknoloji Enstitüsü özel bir araştırma üniversitesidir. 4 bin 500'ü lisans, 7 bine yakını lisansüstü olan yaklaşın 11 bin öğrencisi vardır. Bu üniversitedeki akademik kadro ise binin üzerindedir.

Tüm bu rakamlara karşın bu üniversitedeki akademik kadro bugüne kadar 96 Nobel Ödülü sahibi, 26 Turing Ödülü (modern bilgisayar biliminin kurucularından sayılan Alan Turing anısına, 1966'dan beri veriliyor ) sahibi ve 8 Fields Madalyası (Fields madalyası Uluslararası Matematikçiler Birliği tarafından 40 yaşın altındaki 2, 3 ya da 4 matematikçiye 4 senede bir verilen matematiğin Nobel'idir) sahibidir. Aldıkları ulusal ödülleri bir kenara bırakıyorum. Bu üniversitenin yıllık geliri ise 17.5 Milyar dolardır.

BAHADIR SEVİK'İ KUTLUYORUM

2015 yılından beri Antalya Kepez Belediyesi bir beste yarışması düzenliyor. Antalya Kepez Belediyesi tarafından düzenlenen 5.Altın Nota Beste Yarışmasında, Bursalı müzisyen Bahadır Sevik'in bestesini yaptığı, sözleri ünlü söz yazarı Rüştü Okyar'a ait Hicaz Makamındaki " Yeniden Dünyaya Gelirsem Eğer" adlı eser 400 eser arasından finale kalma başarısı gösteren ilk 10 eser arasına girdi.

Burada değerlendirmeyi yapan jüri Ali Şenozan, Cavit Ersoy, Coşkun Sabah , Turhan Taşan gibi Türk müziğinin önemli isimlerinden oluşuyordu. Pandemi nedeniyle finale kalan 10 eser arasında ödül paylaşılacak.

Bahadır Sevik aynı zamanda ÇEK 3 Mart İlköğretim Okulu'nda müzik öğretmenliği yapıyor. Aynı zamanda Fatih Erkoç TSM Koro şefliği, Mudanya Kültür ve Sanat Derneği TSM Koro şefliği, Bosch Türk Sanat Müziği Korosu Şefliği, Türkiye İş Bankası Emeklileri Derneği TSM koro şefliği yapmakta.

Bahadır Sevik, bu mutlu haberi sosyal medya hesabında şöyle paylaştı:

"Antalya Kepez Belediyesi tarafından düzenlenen 5.Altın Nota Beste Yarışmasında Sözleri Rüştü Okyar a, Bestesi bana ait olan Hicaz Makamındaki 'Yeniden Dünyaya Gelirsem Eğer' adlı şarkımız ilk 10 eser arasında finale kalmayı haketmistir. Bu vesile ile güzel sözlerin sahibi Rüştü Okyar'a, şarkımızı finale kalmayı uygun gören çok değerli jüri üyelerine ,Yarışma Koordinatörü Şafaknur Yalçın hanıma sonsuz teşekkürlerimizi iletiyorum."

Sevik'i kutluyorum.