Galatasaray, Bursa, Canaydın ve Sonumut

Halil Akgül, Bursa iş ve sanayi dünyasının yakından tanıdığı bir isim. Uzun yıllar Coşkunöz Holding'te üst düzey yöneticilik görev yaptı. Şu anda Floteks'te. Kendisi aynı zamanda 1975 yılında Doğan Yılmazipek başkanlığında kurulan Bursa Galatasaraylılar Derneği'nin 2005-2007 yılları arasında başkanlığını yaptı.

Bilindiği gibi Galatasaray Kulübü 19 Haziran cumartesi günü yapılacak kongre ile kulübün yeni başkanını seçecek. Galatasaray Spor Kulübü başkanlık seçimlerinde iddialı isimlerden birisi de Eşref Hamamcıoğlu.

Halil Akgül, Eşref Hamamcıoğlu listesinden Disiplin Kurulu Adayı olarak katılıyor. Listelere baktığım kadarıyla Bursa'dan listelerdeki tek aday Halil Akgül gibi görülüyor. Akgül, Bursalı delegeleri oy kullanmaya davet ediyor.

Her ne kadar başkan adaylarından Yiğit Şardan için de Bursalı dense de kendisi 1963 İstanbul Üsküdar'da doğdu. Sadece ilkokulu Özel İnal Ertekin'de okudu. O nedenle Şardan'ı bu açıdan Bursalı kategorisinde değerlendirmek doğru olmaz.

CANAYDIN'DAN BİR ANI

Kuşkusuz Bursa ve Galatasaray dendiğinde aklımıza Galatasaray'ın efsanevi başkanı ve nerede ise tüm servetini Galatasaray için harcayan rahmetli Özhan Canaydın geliyor. Rahmetli olmadan kısa bir süre önce Özhan Canaydın ile yaptığım söyleşide şu sözlerini hiç unutmam:

"Bak Murat haram yediğin hurmalar, gün gelir torunlarının dişini ağrıtır."

GALATASARAY'IN 2 NUMARASI

1940 yılında dönemin Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, Elazığ'a gider. Orada bir kız sanat mektebini gezerken, öğretmenler arasında Süheyla isimli bir öğretmenin hamile olduğunu görür. Okul müdiresine dönüp, "Müdire hanım bu hamile öğretmenimize neden izin vermediniz? Neden istirahat etmiyor?" diye sorar. Yerine öğretmen gelmediği için Süheyla Çizakça öğretmen doğumuna az bir süre kalmasına rağmen görevine devam etmektedir. Sonra İsmet Paşa okul müdürüne şöyle der:

"Köyde de kadınlarımız çocuk doğuruyor. Ama koşulları gereği eğitemiyorlar. Bu doğacak çocuk, öğretmen çocuğu olacak, öğretmen çocukları önemlidir. Kimbilir bu çocuk kim olacak?"

Zaman geçer ve o çocuk kısa bir süre önce kaybettiğimiz AÇEV'in kurucusu, Dünya Psikoloji Kurumu Başkan Yardımcısı, ABD'de kürsüleri olan Prof.Dr.Çiğdem Kağıtçıbaşı olur.

Diyeceksiniz ki Galatasaray ile bunun ne alakası var? Alakası şu:

Prof. Dr. Çiğdem Kağıtçıbaşı'nın dedesi, yani Süheyla Çizakça'nın babası ise Fizikçi Tevfik Bey'in oğlu, yazar ve öğretmen, aynı zamanda Galatasaray Spor Kulübü'nün 2 numaralı kurucusu ve ilk kalecisi Asım Tevfik Sonumut'tur.

Ve ilginçtir Galatasaray'ın ilk formalarını Süheyla Hanım'ın babaannesi kendi elleri ile dikmiştir. (Bugün Galatasaray veya başka bir spor kulübü üzerinden prim yapmaya çalışan insanları gördükçe, bunu hep anımsarım ve gözlerim yaşarır. Nereden nereye?)

Süheyla Çizakça'nın babası Asım Tevfik Sonumut, İstanbul'da bir paşa kızı olan eşinden ayrılmış, çocuklarını yanına almış, annesi ile birlikte Bursa'ya yerleşmiş öğretmenlik yapmaktadır. Süheyla öğretmen olmuş, İhsan Çizakça ile evlenmiş, Elazığ'da öğretmenlik yapmakta ve Çiğdem Kağıtçıbaşı'na hamiledir.

Asım Tevfik Bey, kızı Süheyla'yı arar ve "Kızım burada bir anaokulu var, devredecekler. Sizin de birikmiş paralarınız var, ben de yardım ederim gelin bunu alın" der. Süheyla ve İhsan Çizakça, Bursa'ya gelirler, okulu alırlar böylece Yeni Okul ile başlayan ve Bursa'da birçok kişiyi eğiten İhsan Çizakça Lisesi ile devam eden öykü başlamış olur.

SON SÖZ

Evet, nereden nereye? Bir yandan Galatasaray futbol takımının ilk formasını annesine yaptıran, Asım Tevfik Sonumut; diğer tarafta servetini Galatasaray'a harcayan Özhan Canaydın ve Cumartesi günü Galatasaray başkanı olmak için yarışacak insanlar.

Asım Tevfik Sonumut ve Özhan Canaydın'ı rahmetle anarken, sevgili Halil Akgül'e başarılar diliyorum.

Şunu biliyorum. Bazı insanlar özeldir, böyle insanlar dünyaya kolay kolay bir daha gelmez. Galatasaray başkan adayları böyle bir mirası devralacaklarını umarım farkındadırlar. Hayırlısı olsun.