Hava Durumu

Gecikmiş 15 Temmuz yazısı ve kök neden

Yazının Giriş Tarihi: 24.07.2021 07:46
Yazının Güncellenme Tarihi: 24.07.2021 07:46

15 Temmuz 2016'nın üzerinden yaklaşık 5 yıl geçti. Her yıl olduğu gibi 15 Temmuz Darbe Girişimi anma etkinlikleri düzenlendi. Şehitler anıldı, siyasilerimiz söylemlerini dile getirdi.

Bu toprakların üzerinde yaşamış büyüklerimizden gelen çok güzel öğütlerimiz, özlü sözlerimiz vardır. Ne derdi büyüklerimiz?

"Bir musibet, bin nasihata bedeldir?"

Ne demek istiyordu büyüklerimiz?

"Yanlış bir yol tutmuş kimi insanlar vardır ki, onlara ne kadar çok öğüt verirsen ver, tuttukları yanlış yoldan çevirmekte olan bu öğütler bir fayda temin etmez. Ama takip ettiği yanlış yolda başına gelen bir felaket, onu doğru yola getirmekte daha etkili olur. Çünkü kötü tecrübelerin öğretme gücü oldukça büyüktür"

Neydi musibetimiz?

"Bir darbe girişimi yaşandı. Devlet ve ülke ele geçirilmek istendi. Din temelli bir yapı, her alanda örgütlenip, devleti ele geçirmek istedi..."

Halbuki bu konuda nasihatlarımız vardı.

"Din ve devlet işleri birbirine karıştırılmamalı..."

Peki bu musibetten biz ne dersi çıkardık?

Bence hiçbir ders çıkarmadık.

Peki ne yaptık?

Uygunsuzluğun ne olduğunu bulduk.

Devlet ele geçirilmek istendi...

Nasıl oluştuğunu da bulduk.

Din temelli bir yapı her platform ve alanda örgütlenerek nakış işler gibi devletin her kademesine sızmış diyemeyeceğim, göz göre göre oturmuş...

Sonra ne yaptık?

Hiç birşey. Liyakatı gene unutarak, sadakatle yola devam ettik...

Uygunsuzluğun ne olduğu ve nasıl oluştuğunu bulduktan sonra şu soruyu sormadık:

"Peki bu neden oldu?"

Bu sorunun yanıtı bize kök nedeni bulmamızı getirecekti. Sonuçta kök neden bulunup, o neden ortadan kaldırıldıktan sonra bir daha benzer bir sorun yaşanmayacaktı.

Bu nasıl yapılacaktı?

Basitti. Mecliste bir komisyon oluşturulacak. Bu komisyon nerede ise her yere kurduğumuz üniversitelerin içinden, bir akademik komisyon (gerçek/saygın bilim insanlarından oluşan) oluşturacak. Onlara NGO temelli(Devletle bağlantısı olamayan, gönüllü) STK'lar iştirak edecek. Diğer gerçek kanaat önderleri yapıya dahil olup, çalışacaktı.

Ardından kök nedeni bulma yöntemleri devreye girecek. Ve kök neden tespit edilip, yeniden bu sorun ile karşılaşmamamız için gerekli önlemler alınacaktı.

NEDİR BU KÖK NEDEN?

Kök neden analizinde uygunsuzluğun ne olduğu ve nasıl oluştuğunun yanında, neden oluştuğu sorusunun da cevabı aranmaktadır. Uygunsuzlukların kaynağının belirlenmesi, kök nedenlerinin bulunabilmesine bağlıdır. Kök sebeplerin tespit edilmesi için farklı yöntemler bulunmaktadır.

Kök neden; bir problemin arkasında yatan temel sebep veya sebepler bütünü olarak tanımlanabilir. Kök neden tespit edilip ortadan kaldırıldığı durumda, uygunsuzluğun tekrarı önlenmiş olacaktır. Problemlerin altında yatan kök nedenleri tespit etmek üzere gerçekleştirilen süreç ise "Kök Neden Analizi (Root Cause Analysis)" olarak tanımlanmaktadır.

Kök neden analizi sonucunda, uygunsuzluğun ne olduğu ve nasıl oluştuğunun yanında, neden oluştuğu sorusunun da cevabı aranmaktadır. Problemin neden oluştuğunun anlaşılması, problemin tekrarını önlemek ve daha iyiye ulaşmak için önem arz etmektedir.

Kök neden TUSAŞ tarafından 2 ayda bir yayımlanan "TUSAŞ MAG" dergisinin 121. sayısında ve daha bir çok kaynakta ayrıntılı olarak anlatılmaktadır. Yeni bir buluş da değildir. En sık kullanılan aracı ise 5 N/5 Neden sorusudur.

SON SÖZ

Bazı konular çok basittir. Temel sorun görevini iyi yapmakla ilgilidir.En basit diye tanımlanan görevden, en karmaşık diye tanımlanan göreve kadar, her çalışan görevini tam olarak yerine getirse ortada bir sorun kalmaz.

Bunun ilk adımı ise işe göre adam/liyakatli adam bulmaktır. Adama göre iş değil. Günümüz jargonunda liyakat önemlidir, sadakat değil.

Bir diğer sorun da bir göreve gelen insanın herşeyi bildiğini düşünmesidir.

Halbuki beklenen e=mc2'yi bulması değildir.

Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü'nün Değer isimli dergisinin 69. sayısının kapağında şu Hadis-i Şerif yazar:

"Bir saat adaletle yönetmek, bir yıl ibadet etmekten daha hayırlıdır."

Evet, bir şeyi yeniden keşfetmemize gerek yoktur. Sahip olduğumuz ve belleklerimizde olanı anımsarken, aklı ön planda tutmalıyız.

Her musibetin en önemli, ilacı akıldır.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.