İpek, pamuk, sanat ve Kızanlıklı

Berrin Kızanlıklı, Ankara doğumlu. 1966’da Bursa iş dünyasının yakından tanıdığı Metin Kızanlıklı ile evlenip Bursa’ya yerleşti. 1985 yılında bugüne kadar büyük bir sevgi ve tutku ile bağlandığı kırkyama (Patchwork/Yama işi) ile tanıştı. Bu sanatın çeşitli dallarında eserler yaratmaktadır.

Kırkyama sanatının ortaya çıkışı eski tarihlere dayanır. İhtiyaç doğrultusunda çeşitli kumaş parçalarının bir araya getirilerek ve değişik şekillerde desenler verilerek dikilmesi sonucunda yapılan bir el sanatıdır. Kırkyama kumaş birleştirme tekniklerinin tümüdür. Yabancı bir isimle anılsa da kırkyama büyük annelerimizin elinde gelişen bir sanattır.

Kızanlıklı, 1998’de  Bursa Devlet Güzel Sanatlar Galerisi’nde ve 2000’de İstanbul Afife Jale Sanat Galerisi’nde kişisel sergilerini açtı. Uzun yıllardır da oluşturduğu grubuna atölyesinde verdiği eğitimlerle bu işi sürdürmekte.

Cumhuriyetin 100. yılı vesilesiyle Bursa'da Berrin Kızanlıklı Kırkyama Grubu'nun gerçekleştirdiği, Devlet Güzel Sanatlar Galerisi’nde 10 gün boyunca süren 'İpek ve Pamuğun Hünerli Ellerde Sanata Dönüşümü' temalı serginin geliri depremzede kadınlara bağışlandı.

Asuman Uğur, Melek Aydın, Necla Şekercioğlu, Sevgi Göksel, Nilgün Etel, Serap Polat, Serpil Çilingir, Şükran Kanyılmaz, Gülçin Ermutlu, Ceyda Baybalı, Hilal Ülker Çahantimur, Semra Bırçak, Belgin Yücel, Eser Katkat, Belkıs Turşucular ve Neslihan Özkan'ın eserlerinden oluşan sergi, Berrin Kızanlıklı küratörlüğünde hayata geçirildi.

Berrin Kızanlıklı başta olmak üzere grubunu kutluyorum.

YEŞİLBURSA VE SOĞUK SAVAŞ VEYA EMPERYALİZM

Geçen yıl bağımsız araştırma ve politikaya üzerine kar amacı gütmeyen bir kuruluş olan Brookings Institution/Enstitüsü bünyesindeki yayıncılık şirketi ile 73 yıllık Rowman & Littlefield Yayıncılık Grubu bir yayıncılık ortaklığı başlatmıştı. Böylece genelde çeşitli alanlardaki uzmanların kitaplarını yayınlayan iki kuruluş birleşmişti.

Bursa Uludağ Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Tarih Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Behçet Kemal Yeşilbursa Araştırma - İnceleme, Dünya Tarihi, Siyaset - Politika alanlarında eserler veren bir ismimiz. Şimdi Yeşilbursa’nın “Anglo-American Defensce Projeccts in the Postwar Middle East. Cold War or Imperialism?/ Savaş Sonrası Ortadoğu'da Anglo-Amerikan Savunma Projeleri Soğuk Savaş veya Emperyalizm mi?” isimli kitabı bu yayınevinin birleşme sonrası ilk yayınları arasında yayınlandı.

Öncelikle kendisini kutluyorum.

Kitap 1945 ile 1955 yılları arasında Orta Doğu'daki Anglo-Amerikan savunma politikalarını ve bu iki Batılı gücün Sovyetlerin bölgeye doğru yayılmasını kontrol altına alma girişimlerini inceliyor. Orta Doğu'daki İngiliz ve Amerikan politikalarının kapsamlı bir tarihini sunmak yerine Ortadoğu savunma sorunlarına özel bir odaklanma ile bu politikaları inceliyor. Ayrıca Ortadoğu Komutanlığı, Ortadoğu Savunma Teşkilatı Kuzey, Katmanlı Savunma Konsepti ve Bağdat Paktı önerilerinin ardındaki amaçları, başarısızlıklarını ve Mısır, Hindistan ve Sovyetler Birliği gibi düşman ülkelerin bunlara karşı yürüttüğü mücadeleyi belirlemeye çalışıyor. Sovyetler Birliği oluşumunu, gelişimini ve çöküşünü çevreleyen olayları inceliyor. Ayrıca bölge ülkeleri olan Türkiye, Pakistan, İran ve Irak'ın politikalarını da incelemekte. Böylece katılımcı ülkelerin Ortadoğu savunması sorununu nasıl algıladıkları, temel amaçlarının neler olduğu ve bu amaçlara ulaşmaya çalışırken ve seçtikleri çözümleri uygularken ne gibi sorunlarla karşılaştıkları sorularını gündeme getiriyor.

Prof.Dr.Behçet Kemal Yeşilbursa, yeni kitabı ile ilgili şunları söylüyor:

“Bağdat Paktı çıraklık, Cold War or Emperyalizm kalfalık, CENTO ise ustalık eserim olacak inşallah. Böylece seri tamamlanmış olacak. Devletim bana burs verdi. Yurt dışında doktora yapmamı sağladı. Ben de karşılığını verdim. Ülkemin uluslararası akademik puanına katkı sağlamış oldum. Yan gelip yatmadım çalıştım. Bu süreçte kimseyi yermedim kırmadım. Hep yapıcı oldum. Ve insanlara yaranmak için hiç bir şey yapmadım. Doğru bildiklerimi doğruca söyledim. Ne makam peşinde ne de çıkar peşinde oldum. Her zaman özgür oldum, Atatürkçü oldum. Hiç kimseye biat etmedim. Kendim dışında hiç kimseyle yarış halinde de olmadım. Her zaman daha iyisini yapmaya çalıştım. Dolayısıyla vicdanım rahat.”

Başarılar diliyorum.