İtfaiye ve itfaiyeciye saygıyla

Yıllar öncesiydi. Hakimiyet Gazetesi'nin gazetesini Haber Gazetesi'ne dönüştürme sürecindeydik. Heykel'de Kafkas'ın hemen üzerindeydi gazete. Arkasında da bir garaj vardı. Gazete ertesi gün yeni adıyla çıkacaktı. Haber Müdürlüğü'nü ben yapıyordum. Rahmetli Kemal Sulaoğlu gazetenin başındaydı. O gün gazetenin hemen arkasındaki garajın çevresindeki binaların birinde büyük bir yangın çıktı. Hemen oraya koştuk. Hayatımda ilk kez bir yangının o kadar yakınına gelmiştim. Aramda metrelerce mesafe olmasına rağmen, o alevin kavuruculuğunu hiçbir zaman unutamam. Korkunç birşeydi.

İşte itfaiyeci dediğiniz insan, o kavuruculuğun içine gözünü kırpmadan giren, oradaki önce canı, canları ve sonrasında da malları kurtarmaya çalışan insandır.

İTFAİYENİN TARİHİ

Bilinen en eski itfaiye teşkilatı, Antik Roma'da kölelerini ücretsiz itfaiye hizmeti sağlamak için kullanan Marcus Egnatius Rufus tarafından kurulur. İmparator Augustus, MÖ 24'te Roma'daki yedi itfaiye istasyonuna dağıtılan 600 köleden oluşan bir kamu itfaiye teşkilatı kurar.

Padişahı III. Murad'ın 12 Mart 1579 tarihli fermanıyla herkes evinde binanın damına kadar uzanabilen birer merdivenle birer büyük fıçı su bulundurmaya mecbur tutulur ve bir yangın vukuunda bütün aile efradı, Yeniçeriler ile halk yetişinceye kadar el birliği yaparak yangını söndürmeye mecbur edilir.

İlk itfaiye teşkilâtının kuruluşu 1714 yılında başlar. 1712 yılında Fransa'dan göçerek İstanbul'a gelip yerleşen ve Gerçek Davut (David)adını alan bir Fransız, ilk defa olarak bir tulumba yapar ve bu tulumba 1717 yılında Tophane yangınında kullanılır. O günden sonra onlara tulumbacılar dendi. Bunun işe yaradığı görüldüğünde, Yeniçeriler Gerçek Davut'un emrine verilir ve Şehzadebaşı Kapamacılar'da bir itfaiyeciler kışlası kurulur.

1825'deki yeniçeri ocağının kapatılmasına kadar bu böyle devam eder. 1869 yılında belediyelerin kurulması ile bu görev belediyelere verilir. Süreç içinde yaşanan bazı sorunlar özellikle sigortacıların zarar etmesinin ardından, Macaristan'dan Ziçni isimli bir itfaiye zabiti getirilir ve 1873'te bir itfaiye taburu oluşturulur.

Askeri ve belediye itfaiyecileriyle yürütülen bu hizmetler yaşanan sıkıntılar yüzünden 25 Eylül 1923 tarihinde fiilen Belediye İtfaiyesi'ne devredilir.

AKTAŞ NELER DEDİ?

İtfaiyenin 307 kuruluş yıldönümünde Bursa İtfaiyesi'nin 365 gün 24 saat görev başında olduğunu belirten Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, itfaiyeciliğin cesaret isteyen bir görev olduğunu söyledi.

Türkiye'nin güneyinde ortaya çıkan orman yangınlarında söndürme ve kurtarma çalışmalarında görev alan Bursa İtfaiyesi için birçok tebrik ve teşekkür telefonu aldığını ifade eden Başkan Aktaş, şöyle devam etti:

"Vatandaşlarımızın İtfaiye teşkilatımızın ne kadar önemli bir görev yaptığını anlamaları için şunu ifade etmek istiyorum. 576 itfaiye personelimiz, 118 itfaiye aracımız, 30 itfaiye istasyonumuz, 756 gönüllü itfaiyecimiz ve 70 tane de gönüllü itfaiye noktamız var. Her gün 50 ile 70 arası olaya müdahale ediyoruz.

Geçtiğimiz yıl toplam 18 bin 25 olayda, 9 bin 123 yangın, 8 bin 875 arama kurtarma ve 117 farklı olaya müdahale edildi. Yılbaşından bu yana da yaklaşık 8,5 aylık süreçte 14 bin 500 olayın olduğunu da düşünürsek takribi bu yılın da 19 - 20 bin civarında olayla kapanacağını tahmin ediyoruz. Önlem faaliyetleriyle 2021 yılında 1935 itfaiye raporu, 721 yangın önlem denetimi yapıldı.

Ayrıca 2021 yılı içerisinde bu güne kadar 6500 kişiye temel yangın eğitimi verilirken, 100 kadar kurum ve kuruluşta yangın tatbikatı gerçekleştirildi. Ayrıca sahillerimizde 15 noktada 35 personelle can kurtaran hizmeti verildi. Her gün büyüyen bir yapımız var, yeni yatırımlarımız var. Avrupa Birliği projelerimiz var. Bazı projelerimizin süreçleri devam ediyor."

SON SÖZ

Tüm itfaiyecileri saygı ile selamlarken, başkalarının canını kurtarmak için yaşamlarını feda edenleri ve şu anda aramızda olmayan bu mesleğin insanlarını rahmetle anıyorum.

İyi ki varsınız!