Hava Durumu

Kızılay’da güzel şeyler de oluyor

Yazının Giriş Tarihi: 05.09.2023 08:01
Yazının Güncellenme Tarihi: 05.09.2023 08:01

Yazıya önce biraz geçmişten başlayalım. Fransız kolonisi olan Cezayir'deki işleri ile ilgili olarak doğrudan Fransa kralı ile görüşmek isteyen İsviçreli iş adamı Jean Hanry Dunant, II.Napolyon'un Solferino'daki karargâhını savaşın gerçekleştiği 24 Haziran 1859 gününün gecesinde ziyaret eder. Dunant, sağlık hizmeti verecek bir kuruluş olmadığı için savaş meydanında tıbbi yardım alamadan yatan yaralıların durumuna tanıklık eder ve çok etkilenir. Yöredeki sivil halkı yaralı askerlere hangi tarafın askeri olduklarına bakmaksızın yardım etmek için örgütler. Tüm çabalara rağmen 22 bin Avusturyalı ve 17 bin Fransız asker basit yardımlar alamadıkları için hayatlarını kaybeder. Cenevre'ye döndüğünde savaş deneyimlerini anlatan “Bir Solferino Hatırası” adlı kitap yazar. Uluslararası Kızılhaç’ın fikri buradan doğar.

Dunant kitapta, “ Avrupa ülkelerinde, hangi ulustan olduğuna bakılmaksızın savaşta yaralananlara yardım edecek gönüllü derneklerin barış zamanında kurulması ve ülkelerin yaralıları korumak ve onlara tıbbi yardım sağlamak amacıyla uluslararası anlaşmalarda taraf olması” gerektiğini belirtir.

Durant ve arkadaşları 1863'te bu fikirleri hayata geçirmek üzere beş kişilik bir komite kurar. Başlangıçta “Uluslararası Yaralılara Yardım Komitesi” adını taşıyan komite, 1875’te “Uluslararası Kızılhaç Komitesi” adını alır. Komitenin 17 Şubat 1863'teki ilk toplantısı kuruluş tarihi kabul edilir.

26-29 Ekim 1863'te Cenevre'de organize ettiği uluslararası konferansta on altı devlet ve 4 yardım kuruluşu temsil edilir. Konferansta 1815'ten beri uluslararası ilişkilerde daimi tarafsızlık statüsüne olan İsviçre'nin bayrağından esinlenen amblem belirlenir.

Ülkemizde Osmanlı Hilal-i Ahmer Cemiyeti(Kızılay), 11 Haziran 1868 tarihinde “Osmanlı Yaralı ve Hasta Askerlere Yardım Cemiyeti” ismiyle Dr. Abdullah Bey, Dr. Marko Paşa, Kırımlı Aziz Bey ve Serdar-ı Ekrem Ömer Paşa'nın gayretleriyle kurulur.

93 Harbi (1877-1878) diye adlandırılan Osmanlı Rus Savaşı sırasında Osmanlı Devleti, İsviçre hükûmetine ambulanslarda Kızılhaç değil, Kızılay amblemini kullanacağını bildirir. Kızılay sembolünün kullanılmasına bu çatışma süresince geçici olarak izin verilir. Sembolü devamlı kullanma hakkı, 1907'de Londra'da düzenlenen 8. Uluslararası Konferansta verilir. Amblem, 1929’da resmen tanınır.

Kızılay’ı ben ilk kez İstanbul’da okulda verilen yardım zarfları ile tanıdım. Zarfın üstünü doldurur, babamdan para alır ve içine koyardım. Ardından yıllar geçti. 2000 yılı öncesinde rahmetli annemin ameliyatları sırasında Heykel’deki Kızılay Kan Merkezi başhekiminden kan konusundaki ihtiyacı öğrendim. O zamandan beri her yıl belirli aralıklarla kan bağışında bulundum. Artık yaş sınırını geçtiğimiz için bu görevimi yerine getiremiyorum.

GELELİM BUGÜNE

Ülkemizde son yıllarda ve özellikle son depremde en çok yıpranan kurum Kızılay oldu. Kuşkusuz bunda en büyük pay bazı kurum yöneticilerindeydi. Ama bu kurumda yıllardır çalışan ve kuruma hayatını adamış gerek profesyonel, gerekse gönüllü binlerce insan vardı. Bazı yöneticilerin tutumları tüm kurumun karalanmasına neden oldu.

Size şimdi Kızılay’ın Bursa Şubesi’nin, Milli Eğitim İl Müdürlüğü, Gürsu Belediyesi ve BUSMEK katkılarıyla hayata geçirdiği bir değerli sosyal sorumluluk projesinden söz edeceğim.

Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü Ar Ge birimi bünyesindeki uzmanları geçtiğimiz yıl okulları dolaşıp sınıfları taradılar ve babasız büyüyen yetimleri belirlediler. Daha sonra onların günlük ve sosyal yaşamları analiz edildi.

Sonuçta belirlen 25 yetim çocuk (burada ayrıntıya girmiyorum ama yetim çocuklarımızın belirlenmesinde özel kriterler göz önünde bulunduruldu) ve 15 anneyi, Kızılay işbirliğiyle, Gürsu Belediyesi’nin Ericek Göleti çevresinde yapmış olduğu ve görenlerin övgüyle söz ettiği adrenalin parkının olduğu Ericek Kamp Alanı’nda düzenlenen 3 günlük kampa davet ettiler.

Burada çocuklar harika bir 3 gün geçirirken, annelerde BUSMEK’in hocalarının verdiği kısa süreli kurslarda bazı becerilerini geliştirdiler.

SON SÖZ

Evet, demek ki herşey olumsuz değil, olumlu işler de oluyor. Kuşkusuz asli görevi olumluluk üzerine kurulu bir yapıdaki olumsuzluklar herkesi rahatsız ediyor. Hele ki bunlar afet ve felaket zamanlarında olursa.

Neyse…

Ben Türk Kızılay Bursa İl Merkezi Başkanı Prof. Dr. Murat Tutanç ve çalışma arkadaşlarına, İl Milli Eğitim Ar-Ge Sorumlusu Pervin Hazar ve çalışma arkadaşlarına, ve bu güzel yeri Bursa’ya kazandıran Gürsu Belediye Başkanı Mustafa Işık ve arkadaşlarına teşekkür ederken, BUSMEK’li öğretmenlerimizi de unutmuyorum.

Kim bilir belki bir gün o güzel tesisi görmek de nasip olur.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    logo
    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.