Hava Durumu

Küresel salgın üzerine notlar

Yazının Giriş Tarihi: 24.03.2020 08:13
Yazının Güncellenme Tarihi: 24.03.2020 08:13

Salgın, belirli bir populasyonda belirli bir zaman diliminde, bir infeksiyon hastalığına yakalanan bireylerin sayısındaki artış olarak tanımlanıyor. Ne yazık ki salgınlara karşı bilimin kullanılmasının tarihi çok eski değildir.
Mikropların varlığının ve hastalıkların mikrobik kökenlerinin anlaşılması ve mikrobik hastalıklarının önlenmesine (aşılarla) ve tedavisine yönelik gelişmeler, Pasteur, Koch, Lister vb.'nin öncülüğündeki bilim insanlarının çabalarıyla ancak 19. yüzyılda mümkün olabildi.
Bu döneme kadar salgın hastalıklar kaçınılmaz bir kader olarak kabul ediliyor, bu hastalıklarla mücadelede doğa üstü güçlere bel bağlanırdı.

Türkiye'de de Cumhuriyet'in ilk yıllarında nüfusun çok büyük bir bölümü sıtma, verem, frengi, tifüs, trahom gibi bulaşıcı hastalıklardan kırılıyordu.
Genç Cumhuriyet bu hastalıklara karşı çok büyük ve çok yönlü bir mücadele sürdürerek 10 yıl içerisinde salgınları hemen hemen yok etti. Hatta Sağlık Bakanlığı aşı portalına girdiğimizde 1940 yılında Refik Saydam Hıfzısaha Enstitüsü'nde üretilen kolera aşılarının, Çin'deki kolera salgını için Çin'e gönderildiğini öğreniyoruz.

TARİHTEKİ BAZI BÜYÜK SALGINLAR

Dünyadaki tarihsel süreç içinde bazı salgınlara göz attığımızda karşımıza şu rakamlar çıkıyor:
MS 165-180 Antoninus vebası salgını ölüm 5 milyon. Nüfusun yüzde 30'u. Justinianus Veba Salgını MS 541-542 toplam ölüm 25-50 milyon, nüfusun yüzde 40'ı. 1347-1357 Avrupa Kara Ölüm ölüm sayısı 75-100 milyon nüfusun yüzde 30-60.
1545-1548 Meksika 5-15 milyon, nüfusun yüzde 80'i. 1576 Meksika 20-25 milyon ölüm, nüfusun yüzde 50 kaybı. 1616-1619 New England nüfusun yüzde 30-60 kaybı.

1852-1860 Rusya kayıp 1 milyon. 1889-1890 dünya çapında grip salgını ölüm 1 milyon.
1918-1920 İspanyol gribi kaybı 75 milyon, I. Dünya Savaşı'nda ölen insan sayısından daha fazla. 1957-1958 Asya gribi 2 milyon dünya çapında. 1968-1969 Hong Kong gribi 1 milyon kayıp, dünya çapında.
1960'dan günümüze AIDS'li insan sayısı 30 milyon üzerinde. 2013-2016 Ebola 11 bin 300 ölüm.

TÜRKİYE'DE AŞI ÜRETİMİ

Ülkemizin aşı üretimi ile ilgili Cumhuriyet dönemindeki çalışmaları, Sağlık Bakanlığı resmi verilerinde şöyle görülüyor:
1927'de verem aşısı üretimi başladı.
1931 yılından itibaren 1996 yılına kadar tetanoz ve difteri aşıları üretildi.
1937'de kuduz serumu üretilmeye başlandı.
1940 yılında kolera salgını için Çin'e aşı gönderilmiştir.
1942 yılında tifüs aşısı ve akrep serumu üretimi başladı.
1947'de Biyolojik Kontrol Laboratuarı kuruldu.
1950'de İnfluenza laboratuarı Dünya Sağlık Örgütü tarafından Uluslararası Bölgesel İnfluenza (grip) Merkezi olarak tanındı ve influenza aşısı üretimine geçildi.
1976'da Kuru BCG aşısının deneysel üretimi başladı.
1983'te Kuru BCG aşısı üretimine geçildi.
Sağlıklı günler diliyorum.
Siz yine de bana bir şey olmaz demeyin ve evinizde oturun.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.