Mübeccel Akdiş'e Eczacıbaşı Tıp Ödülü

Tarihsel sürece göz attığınızda, kadın olmanın zorluğu her bağlamda karşımıza çıkar. Ülkemizde bunun boyutları daha yüksek olsa da, dünyada da böyledir. İlginç örnekler vardır, bu konu ile ilgili. Kadın olduğu için Nobel'e aday gösterilmeyen, kadın olduğu için ülkesindeki Bilim Akademisi üyeliğine kabul edilmeyen bir çok kadın bilim insanı vardır.

Bu nedenle kadın bilim insanlarımızın özellikle ülkemizden çıkarak gerçekleştirdikleri başarılar bizlere ayrı bir mutluluk verir.

Eczacıbaşı Topluluğu'nun 1959 yılında tıp ve eczacılık bilimlerinin gelişimine katkıda bulunmak amacıyla başlattığı Dr. Nejat F. Eczacıbaşı Tıp Ödüllerini vermekte. Bu yıl bu ödüllerin 62. si gerçekleştirildi.

Bu kapsamda Tıp Onur Ödülü'nün sahibi BioNTech kurucuları Prof. Dr. Uğur Şahin ve Dr. Özlem Türeci oldu. 2021 Tıp Bilim Ödülü ise immünoloji alanında birçok önemli buluşun sahibi olan Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunu Prof. Dr. Mübeccel Akdiş'e, Tıp Teşvik Ödülü Prof. Dr. Elif Çadırcı'ya, Bilimsel Araştırma Destek Ödülü Doç. Dr. Özgür Kütük'e, Tıp Öğrencileri Proje Ödülü ise Bengisu Karaköse'ye verildi.

Bu bilgiyi Sevgili Cezmi Akdiş'in sosyal medya paylaşımından duyup, araştırmıştım.

Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesini bitiren Prof. Dr. Mübeccel Akdiş, Zürih Üniversitesi'ne bağlı İsviçre Alerji ve Astım Enstitüsü'nde 1995 yılından beri araştırmacı, 2003 yılından beri "İmmun Dermatoloji ve İmmün Regulasyon Bölümü Başkanı" olarak çalışıyor. Tarihte en çok atıfta bulunulan Türk kadın araştırmacılardan biri olan Prof. Dr. Akdiş'in 300'e yakın makalesi, 400 kadar uluslararası konferans ve ders ile elliden fazla kitap bölümü bulunuyor.

Prof.Dr.Mübeccel Akdiş, geçtiğimiz yıllarda bilindiği gibi Avrupa İmmunoloji Derneği'nin de ödülüne layık görülmüştü.

ÖDÜLLER

Mübeccel Hocam, Sevgili Prof.Dr.Cezmi Akdiş ile evli. Cezmi Hocam da İsviçre Alerji ve Astım Enstitüsü direktörü ve Avrupa İmmunoloji Derneği eski başkanı.

İkisi de Uludağ Üniversitemizden mezunlar ve bildiğim kadarıyla sınıf arkadaşıydılar.

Bu da ayrı bir güzellik. Aynı alanda bilimsel dünyada çalışmalar yapıp, Avrupa ve dünya çapında başarılara imza atmak, kentimizi ve ülkemizi ayrıca da kadınımızı(Mübeccel Hoca için yazıyorum) onurlandırmak, gençlerimize doğru modeller olmak çok güzel ve çok değerli.

Bu arada unutmadan yazayım. Bursa Uludağ Üniversitesi önümüzdeki hafta 17 Eylül perşembe günü Prof.Dr.Mübeccel Akdiş'e Onursal Doktora verecek.

Daha önce de Cezmi Akdiş'e verilmişti. (Bu cümleyi de bir bilgi notu aktarmak için yazıyorum. Bir şeyi büyütmek veya küçültmek için yazmıyorum).

SON SÖZ VE NOBEL

Ama bana göre onların misyonları daha bitmedi. Ben onlardan ülkemiz için Nobel bekliyorum. Orhan Pamuk ve Prof.Dr.Aziz Sancar'dan sonra ülkemizin üçüncü Nobel'i ve ikinci bilim Nobel'i Akdiş Ailesi'nden gelmeli.

Anımsayacağınız gibi her yıl fizik, kimya, barış, edebiyat, tıp ve ekonomi alanlarında verilen Nobel Ödülü, ismini İsveçli mucit Alfred Nobel'den (1833-1896) alır. Alfred Nobel, dinamiti ve balistit gibi silah yapımında kullanılan birçok patlayıcıyı icat eder. Aynı zamanda silah sanayisine yatırım yapıp, ciddi paralar kazanmış bir mucittir. 1888'de kardeşi Ludvig öldüğünde, bir Fransız gazetesi onun öldüğünü düşünerek "Ölüm tüccarı öldü" diye yazar.

Bunun üzerine Nobel, öldüğü zaman çok kötü biri olarak anılacağını düşünür.
Bu kötü imajını silmesi gerektiğine karar verir. Vasiyetini değiştirip öldüğü zaman servetinin yüzde 94'ünü yukarıdaki alanlarda (ekonomi hariç, ekonomi ödülü 1968'den sonra verilmeye başlandı) insanlığa üstün hizmette bulunacak kişilere verilecek bir ödül fonu kurulması için bağışlar. Bağışladığı para, bugünün parasıyla 250 milyon dolara yakındır.