Naci Doğan 1946 yılında Kayseri'nin Develi İlçesi'nde doğdu. Ankara Atatürk Lisesi'ni bitirdikten sonra 1966 yılında Kara Harp Okulu'ndan mezun oldu. Edirne'nin Babaeski İlçesi'nde 3. Zırhlı Birlikler Tank Tugayı'nda göreve başladı.
1967 yılında geçirdiği trafik kazası sonucu "parapleji" (omurilik felci, alt ekstremitenin kas gücünün ve duyu fonksiyonlarının kaybı) oldu. Bunun ardından ordudan malulen emekli olarak ayrıldı.
Naci Doğan, 1973 yılında Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi'ni bitirdi.
Aynı yıl Bursa'da Davutdede’de Doğan Eczanesi'ni açtı. 1977 yılında Bursa'da 7. Bölge Eczacı Odası Başkanlığı'na seçildi. 29 Ağustos 1980 tarihinde sabah eczanesine 2 kişi geldi. Biri silahını çıkarttı ve 3 el ateş etti. Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırılan Naci Doğan kurtarılamayarak hayatını kaybetti. (O gün Bursa’da iki cinayet daha işlenmişti)

Naci Doğan aramızdan ayrılana kadar eczacılık mesleğine ve topluma yararlı olabilmek için tüm gücüyle çalıştı. Bursa Ecza-Kooperatifi’nin (BEK) temellerinin atılmasında 7 meslektaşı ile çok önemli roller oynadı.
BEK/BURSA ECZACILAR KOOPERATİFİ HAKKINDA
BEK, 20.08.1979’da Yönetim Kurulu Başkanı Ecz. Handan Yalman; Yönetim Kurulu Üyeleri Ecz. Turgut Özcan, Ecz. Burhan Küreyhan, Ecz. Nermin Kocabaş, Ecz. Saadet Doğala; Denetim Kurulu Üyeleri Ecz. Gülden Vardar ve Ecz. Nazif Kara’dan oluşan Mütevelli Heyeti ile oluştu.
BEK Ticaret Sicil Tescil Tarihi olan 21.08.1979 tarihinde resmiyetini kazandı ve Bursa'nın Çarşamba Semti'nde 50 m2’lik bir alanda faaliyetine başladı.
BEK halen 29 ilde, 29 şube, 1800 üzerinde çalışan ve 517 aracıyla 67.829 m2 fiziki alanda 9 binden fazla ortağına hizmet veriyor.

Çeyrek yüzyıldır sağlığın özelleştirildiği ülkemizde, insanlar ve paydaşlar sağlık sorunlarının ve sağlıkla ilgili sorunların çözülmesi noktasında kendi yöntemlerince çözüm arıyor.
BEK, Tek Sağlık anlayışının söylemde kaldığı; sağlık çalışanlarının saldırıya uğrayıp katledildiği ülkemizde yıllar önce belki bu günleri görebilmiş öncü insanlar ve liderler, Atatürk’ün kooperatifçilik anlayışını benimseyerek ülkemizin alanındaki ilk kooperatiflerinden birini hayata geçirmişti.
Atamızla birlikte önce o öncüleri anıyorum. Aramızda olmayanları özlem ve rahmetle; aramızda olanları saygıyla.
19. NACİ DOĞAN FOTOĞRAF YARIŞMASI
Bursa Ecza-Koop 2005 yılından beri Ecz. Naci Doğan Fotoğraf Yarışması düzenliyor. Kurumun bilinirliğine katkı sağlamak ve sağlık sektörünün katılımı ile bir yandan sağlık sektörü çalışanlarının sosyal yönlerini desteklemek, diğer yandan Ecz. Naci Doğan'ın kooperatifçilik konusundaki çalışmalarını yeni eczacılara aktarmak amacıyla bu etkinlik geleneksel olarak her yıl düzenlenmekte.
Bu yıl 19. Naci Doğan Fotoğraf Yarışması “Su Hayattır” teması ile yola çıkıldı. Yarışmaya profesyonel ya da amatör olarak fotoğraf ile ilgilenen sağlık sektörü çalışanları, öğrencileri ve BEK çalışanları katılabiliyor.
Evet, BEK iklim değişikliğiyle beraber tükenen su kaynaklarının önemine vurgu yapan, deniz, akarsu, göl vb. alanlarda çekilen, suyu korumayı ön plana çıkaran ve suyun yaşamla olan ilişkisini anlatan fotoğraf kareleriyle yarışmaya katılmaya davet ediyor.
Yarışma 23 Eylül 2024’te başladı.
Son katılım tarihi 24 Kasım 2024’de sona erecek. Yarışmada seçici kurul değerlendirmesini 01-10 Aralık 2024 tarihleri arasında yapacak. Sonuç bildirimi ise 21 Aralık 2024 tarihinde yapılacak.
SON SÖZ
Evet, görüldüğü gibi arada bir de olsa ülkemizde zaman zaman kişiler, zaman zaman kurumlar, zaman zaman da kuruluşlar vefanın, sadece boza veya semt adı olmadığını anımsıyor.
BEK daha önce de 2018 yılında Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesinde, Bursa Ecza Kooperatifi ( BEK) desteği ve Rektörlüğün de katkısıyla yaptırılan Ecz. Naci Doğan Kitaplık ve Okuma Salonu açmıştı.
Şimdi de geleneksel olarak düzenlediği Naci Doğan Fotoğraf Yazrışması’nın 19.sunu hayata geçiriyor.

Bursa Ecza Kooperatifi’ni bu vefalı davranışından ötürü kutluyorum. Bu davranışın diğer kurum ve kuruluşlara da model olmasını diliyorum.
Genelde kurum ve kuruluşlarda görev alan profesyonel ve gönüllü yönetimler her şeyin kendi dönemlerinde yapıldığı veya yapılacağı gibi bir algıya kapılıp, geçmişini araştırmak, incelemek ve ortaya çıkarmak noktasında çok fazla çaba göstermiyor. Kuşkusuz burada bu konuya böyle bakmayan kurum ve kuruluşları da tenzih ediyorum.