Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Oyuncağını yapan kuşak, bizler

Yazının Giriş Tarihi: 10.12.2019 08:14
Yazının Güncellenme Tarihi: 10.12.2019 08:14

Bugün önemli bir kısmı dede, anneanne, babaanne olmuş bir kuşağa aitim. Literatürde baby boomer/doğum patlaması kuşağı ikinci dünya savaşı sonrasındaki yaşanan doğum patlaması döneminin çocukları olarak ortaya çıktık.
Oyuncak, 14 yaşından küçük çocukların oyunlarında kullanmak amacıyla tasarlanan veya imal edilen her türlü ürün, oyun, araç ve gereçlerdir.
Arkeolojik kazılarda elde edilen ve İ.Ö. 2600, İ.Ö. 1600, İ.Ö. 1400, İ.Ö. 1000 ve İ.Ö. 500'lü yıllara kadar tarihlendirilen Sümer, Mezopotamya, Eski Mısır, Yunan ve Roma medeniyetlerine ait pişmiş topraktan, seramikten, papirüsten, deriden yapılan oyuncaklar bulunmuştur.

Bizim kuşağımızın temel özelliklerinden biri kendi oyuncağını kendisinin yapmasıydı. Oyuncak yapmaya öncelikle tel arabayla başladık. Teli bükerek tekerleklerini ve direksiyonunu yapmak bir biçimde el becerilerimizi geliştirdi. Bisikletimiz yoktu. Onun yerine tel arabanın üst aşımı bilyeli araba yapmaktı.
O iş biraz marangozluk, becerisi gerektirirdi. Bu arada hurdacılardan rulman alırdık. Dışı kapalı olanlarda sorun yoktu. Dışı açık olanları gaz yağına yatırır, temizlenmesini beklerdik. Testere ile tahtaları keserdik. Rulmanın oturacağı yuvayı yapardık. Sonra bir küçük 5'e, 10 denilen lata ile ve çengelli vidalarla aradan bir 6'lık demir geçirerek direksiyon ile diğer kısmın bağlantısını gerçekleştirirdik. Asfalt olmayan yollarda birbirimiz ile yarışırdık. Rulmanlar toz ve toprakla dolunca gene gaza yatırırdık ve yağlamayı ihmal etmezdik.
Özetle nerede ise kuşağımızın hepsi ilk yerli ve milli arabayı yapmış olurdu. Yerli malı haftamız ve yerli malı kolumuz olduğundan bizim için her şey zaten yerli ve milliydi.
Hepimiz biraz marangoz, biraz mühendis idik. Daha da ileriye gidip, hurdacıdan bulduğumuz ankesörlü telefonların kulaklığına bir devre ilave edip, radyo yapmaya çalışırdık. Oradan duyduğumuz çıtırtılı seslerin keyfi başkaydı.
Kendi tahta tüfeğimizi yapardık.
El işi derslerinde kendi yaptığımız minik halı dokuma tezgahında halı dokurduk.

Sıradan hiçbir eğitim olmadan, deneye yanıla ve göre göre kazanılan birtakım becerilere sahip olurduk.
İlk ticaret becerileri bisikleti olan arkadaşların bisikletlerini turla kiraya verme deneyimleri ve sakızlardan çıkan futbol takım kartlarını satmasıydı. İlk koleksiyonerlik deneyimini ise gazoz kapağı biriktirmeydi. Sonra pul ve para koleksyonu ile bunu geliştirdik. Zarftan yırtmadan su içinde pulu çıkarmayı öğrendik.

ŞİMDİ İSE......

Evet, bu ve benzeri beceriler için günümüzde özel sınıflar oluşturuluyor. O özel sınıflardan bu becerilerden her biri için dünyanın parasının harcandığı laboratuvarlar ve donanımlar oluşturuluyor.
Günümüzde küçücük cep telefonuna odaklanan o parmaklarla bakmadan yazılan klavyeleri kullanma becerisine sahip çocuklar yetiştiriyoruz.
Her yaş grubuna özel binlerce oyuncak her türlü tanıtım aracı kullanılarak bir biçimde pazarlanıyor. Ve kısa bir süre sonra hemen kenara atılıyor.
Bizler kendi oyuncağını kendi yapan kuşaktık. Onun için her şey sıfırlansa da yeniden yapmak ve yeniden başlamak için mücadelelerimizi her birimiz kendi alanlarında sürdürdü.
Yeniden kendi oyuncağını yapan çocukların çoğalması dileğiyle.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.