Hava Durumu

Pandemi, aşırı ölüm ve Bursa

Yazının Giriş Tarihi: 05.01.2022 08:01
Yazının Güncellenme Tarihi: 05.01.2022 08:01

Herşeyimiz pandemiye endeksli oldu. Onu artık sözde(!) herkes biliyor ve herkes pandemi ile ilgili enformasyonu da, dezenformasyonu da takip ediyor. Özünde bir şeyin bu kadar çok bilinmesi iyi değildir. Özellikle bilimsel konularda herkesin ahkam kesmesinde olduğu gibi.

Türk Klinik ve Mikrobiyoloji Hastalıkları Derneği, kısa adıyla KLİMİK 35 yıldır faaliyet gösteren bir çatı kuruluşu. Bu kuruluş 2019 yılında bir uluslararası dergi çıkarmak için yola çıktı. Böylece Infectious Diseases and Clinical Microbiology (IDCM) Dergisi'nin birinci sayısı hayata geçti.

Bu dergi şimdi 3. yılında. Derginin 3. yılı ve Aralık'ta çıkan 3. sayısında Bursa'yı yakından ilgilendiren bir makale bulunuyor. Ayrıca bu sayının kapağında da Refik Saydam Hoca var.

Derginin 110-119'uncu sayfalarında Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Halka Sağlığı Anabilim Dalından Prof.Dr. Kayıhan Pala , Ar.Gör. Neşe Yürekli , Dr. Nil Kader Çağaç , Doç.Dr. Alpaslan Türkkan'ın bir çalışması bulunuyor. Çalışmanın adı şöyle:

"2020'de Tüm Nedenlere Bağlı Aşırı Ölüm: Türkiye'de Bursa Şehri Örneği"

Aşırı ölüm uluslararası alanda bir süredir varolan ve geçmiş son beş yıldaki veriler ışığında o yıl beklenmedik artış gösteren ölüm vakaları için kullanılan bir terim. Bu değerli bilim insanlarımız çalışmalarında özetle şunları yapmış:

"2015-2020 yılları arasında Bursa'daki ölüm oranlarının geriye dönük analizleri yapılmış. Bursa Büyükşehir Belediyesi ölüm kayıtları ışığında günlük ölüm verileri yaş olarak sınıflandırılmış, cinsiyet, ölüm tarihi ve nedeni (bulaşıcı veya bulaşıcı olmayan hastalık) araştırılmış.

2015-2019 yılları arasındaki ölümlerin ve aynı dönemdeki (hafta veya ay) 2020'deki ölümlerin sayısı analiz edilmiş. Sonuçta şu bulgular ortaya çıkmış:

Bursa'da 2020 yılında aşırı ölüm 5390 olarak hesaplanmış. Önceki beş yılın ortalamasına kıyasla ve %35 bir aşırı ölüm görülmüş. Bu oranın 0-14 yaş grubunda her iki cinsiyette azaldığı ve ağırlıklı olarak 65+ yaş grubunda arttığı ortaya çıkmış.

2020'de aşırı ölümlerin %85,3'ü bulaşıcı hastalıklardan kaynaklanmış. 4596'sının (%95)bulaşıcı hastalıklar nedeniyle ölen kişiler olduğu bildirilmiş. Bu nedenle

2020'deki ölümlerde bulaşıcı hastalıkların sayısı bir önceki yıla göre yaklaşık 76 kat artmış."

2020 sonunda Aralık ayında BBŞB Meclis toplantısında da BBŞB Başkanı Alinur Aktaş bu artışa dikkat çekmişti.

Öncelikle Prof.Dr.Kayıhan Pala hoca ve çalışma arkadaşları Ar.Gör. Neşe Yürekli , Dr. Nil Kader Çağaç , Doç.Dr. Alpaslan Türkkan'ı kutluyorum. Çünkü bu çalışma ülkemizde ve kentimizde yapılmış bir ilk çalışma. Şimdi bana diyeceksiniz ki, ne işe yarayacak canım?

Geçenlerde yazmıştım. Latince "Nanos gigantum humeris insidentes" metaforu, "Devlerin omuzlarında duran cüceler" anlamına gelir. Burada anlatılmak istenen "Önceki keşifler üzerine inşa ederek gerçeği keşfetme"dir. 1676'da Sir Isaac Newton bu olguyu şöyle tanımlar:

"Daha ilerisini görmek, devlerin omuzlarında durmaktır."

Evet, bu konu açılınca aklıma yıllar öncesi geldi. 1990'lı yıllarda İzmir'de Türkiye Spor Hekimliği Derneği'nin geleneksel kongresi vardı. Oraya doktorasını yeni bitirmiş genç bir spor bilimci doktoru olarak bir makale göndermiştim. Makale kabul edilmişti. İlk kez böyle önemli bir kongrede hekimlerin önünde bir bildiri sunacaktım. Türkiye Şampiyonu olmuş bir bayan basketbol takımının vücut kompozisyonu üzerine bir çalışmaydı. Bildiriyi sundum. Daha sonradan yakın dostum olan bir hekim arkadaşım çıktı ve şöyle dedi:

"Bu çalışmadaki kıyaslamayı niye Türk sporcuları ile yapmadınız?"

Sorunun cevabı basitti. Çünkü o çalışma ülkemizde o alanda yapılmış ilk çalışmaydı. Bu açıdan Pala ve arkadaşlarının çalışmaları gelecekte önemli olacak verileri kayıt altına alma açısından çok değerlidir.

KAYIHAN PALA HOCADAN ANIMSATMALAR

Geçenlerde Prof.Dr. Kayıhan Pala hoca ile konuşurken, pandeminin hızla ve kontrol edilemez biçimde büyüdüğüne dikkat çekerek yapmamız gerekenleri şöyle özetledi:

" Birincisi etkinliği kanıtlanmış aşılardan (MRNA aşısı) aşı olmak, aşıyı tamamlamak ve aşıyı hatırlatmak.

(İngiltere'de Aralık son haftası yapılan bir çalışmada MRNA aşısının %90'nın üzerinde ölümlerden koruma ve %70 üzerinde hastalıktan koruma özelliği tespit edilmiş.)

Tek başına aşı korumakta önemli değil. Kapalı ortana girmekten kaçınma, maske takma, kapalı ortamda çok az kalma, kapalı ortamların havalandırılmasına dikkat etme, açık havada mesafe korunamayacak ise maske takma. Ve kişisel hijyen çok önemli. Burada sadece kendimizi değil birlikte yaşadığımız insanların da sağlığını korumaya çalışıyoruz.

Ayrıca ülke olarak bir an önce 5-11 yaş için acil kullanım onayı verilmiş MRNA aşısını getirtmeliyiz. Bu %30 oranında bir doz içeriyor. Bir an önce çocuklarımıza bu aşıyı yapmalıyız."

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.