Hava Durumu

Sakarya Meydan Savaşı ve getirdikleri

Yazının Giriş Tarihi: 14.09.2021 08:03
Yazının Güncellenme Tarihi: 14.09.2021 08:03

Dün ülkemiz tarihi açısından önemli bir gündü. Büyük Taarruz(26 Ağustos-30 Ağustos 1922) ile sonuçlanan İstiklal Savaşımızın kırılma noktası 23 Ağustos 1921'de başlayıp, 13 Eylül 1921'de sona eren Sakarya Meydan Muharebesidir.

22 gün, 22 gece süren bu savaşta güçler şöyledir:

"Yunan Kuvvetleri: 120.000 er, 3.780 subay, 57.000 tüfek, 2.768 makinalı tüfek, 386 top, 1.350 kılıç, 3.800 hayvan, 600 adet 3 tonluk kamyon, 240 adet 1 tonluk kamyon, 18 uçak.

Türk Kuvvetleri: 96.326 er, 5.401 subay, 54.572 tüfek, 825 makinalı tüfek, 196 top, 1.309 kılıç, 32.137 hayvan, 1.284 at/katır arabası, 2 uçak."

Bu kanlı muharebede Türk ordusunun zayiatı; 5713 ölü, 18.480 yaralı, 828 esir ve 14.268 kayıp olmak üzere toplam 39.289'dur. Yunan ordusunun zayiatı ise 3758 ölü, 18.955 yaralı, 354 kayıp olmak üzere toplam 23.007'dir.

Sakarya Meydan Muharebesi'nde çok fazla subay kaybı olduğu için bu Muharebeye "Subay Muharebesi" adı da verilir. Mustafa Kemal Atatürk bu muharebe için "Sakarya Melhame-i Kübrası" yani kan gölü, kan deryası demiştir.

Yunanlılar için geri çekilirken Türk sivil halkına karşı yaptığı tecavüzler, kundaklamalar ve yağmacılık sonucunda 1 milyonun üzerinde sivil Türk evsiz kalır.

NELER OLMUŞTU?

Ordumuz Kütahya-Eskişehir Muharebeleri'ndeki yenilgisinden sonra cephe kritik bir duruma düşer. 3 Ağustos 1921'de Genel Kurmay Başkanı İsmet Paşa azledilir. Aynı zamanda Başvekil ve Millî Müdafaa Vekili de olan Fevzi Paşa bu makama da atanır.

Cepheye gelerek durumu yerinde gören ve komutayı eline alan TBMM Başkanı ve Başkomutan Mustafa Kemal Paşa ile İcra Vekilleri Heyeti Başkanı-Başbakan- Fevzi Paşa, Batı Cephesi Birlikleri'nin Yunan ordusuyla arada büyük bir mesafe bırakılarak Sakarya Nehri'nin doğusuna çekilmesine ve savunmayı bu hatta devam ettirmesine karar verirler.

Gazi Mustafa Kemal Paşa, o tarihte unutulmaz emrini verir. Emir şöyledir:

"Hatt-ı müdafaa yoktur; sath-ı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaş kanıyla sulanmadıkça vatan terk olunamaz. Onun için küçük, büyük her cüzütamı (birlik), bulunduğu mevziden atılabilir. Fakat küçük, büyük her cüzütam ilk durabildiği noktada, tekrar düşmana karşı cephe teşkil edip muharebeye devam eder. Yanındaki cüzütamın çekilmeye mecbur olduğunu gören cüzütamlar, ona tabi olamaz. Bulunduğu mevzide nihayete kadar sebat ve mukavemete mecburdur. "

NE KAZANDIRDI?

Sakarya Savaşı'nın kazanılmasıyla, Türk milletinin savaşın kazanılacağına olan inancı yerine gelir. İstanbul'da, tüm camilerde Sakarya'da hayatını kaybeden askerler için mevlitler okunur. O ana kadar, Ankara'ya mesafeli duran İstanbul basınında dahi bir sevinç duygusu oluşur.

Uluslararası toplumun (özellikle İngiltere'nin) TBMM güçlerine bakışı değişmiş ve Yunanistan, arkasındaki İngiltere desteğini kaybeder.

13 Eylül 1683 tarihinde II.Viyana Kuşatması ile başlayan Türk geri çekilmesi yine bir 13 Eylül günü bu savaş ile durur, yeniden ilerleme başlar. Bu yönden bu savaşın sembolik önemi de Türk Tarihi açısından çok fazladır.

O dönemin yazarı, gazetecisi İsmail Habip Sevük, Sakarya Meydan Muharebesi'nin önemini, "13 Eylül 1683 günü Viyana'da başlayan çekilme, 238 sene sonra Sakarya'da durdurulmuştur." sözüyle tasvir eder.

Savaş, 100 km uzunluğunda bir alanda cereyan etti. Yunan ordusu, Ankara'nın 50 km kadar yakınına gelmişti, oradan geri çekildi.

O ana kadar savunmada bulunan Türk Ordusu'nun 10 Eylül'de başlattığı, bizzat Mustafa Kemal Paşa'nın komuta ettiği genel karşı taarruz Yunan kuvvetlerinin savunma için tertiplenmesine mani oldu. Aynı gün Türk birlikleri stratejik bir nokta olan Çal Dağı'nı geri aldı. 13 Eylül'e kadar süren Türk taarruzu sonucunda Yunan ordusu, Eskişehir-Afyon hattının doğusuna kadar çekilerek bu bölgede savunma için tertiplenmeye başladı.

Bu çekilme sonucu 20 Eylül'de Sivrihisar, 22 Eylül'de Aziziye ve 24 Eylül'de de Bolvadin ve Çay düşman işgalinden kurtuldu.

SON SÖZ

Cumhuriyetimizin kurucusu ve Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk ve de silah arkadaşlarını rahmet ve saygıyla anıyoruz.

İyi ki sen ve arkadaşların vardı, Atam!

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.