Hava Durumu

Seçmen bölümlendirme ve seçimler

Yazının Giriş Tarihi: 14.03.2023 07:40
Yazının Güncellenme Tarihi: 14.03.2023 07:40

Sanayi devrimi sonrası süreçte ortaya çıkan mass production diye tanımlanan kitlesel üretimlerle ortaya çıkan büyük arz, bir biçimde talebin yönlendirilmesinde endüstriyel bazda pazarlama kavramını doğurdu

Burada gelişen teknoloji ve çeşitlenen iletişim araçları özellikle az gelişmiş ve gelişmekte olan toplumları birer tüketim toplumuna/tüketim çılgınlığına yönlendirdi. Gereksiz ve ihtiyacın dışındaki bu hızlı tüketimler hem kaynak israfına yol açarken özellikle az gelişmiş toplumların fakirleşmesine yol açtı.

Bu durum yani bu yozlaşma sadece ekonomiyi değil, sosyal alanları da tahrip etti. Gelenekler, alışkanlıklar, değerler bir bir değişmeye başladı. Süreç içinde bu toplumsal yapıları da derinden etkiledi. Bu toplumsal yapı içinde ortaya çıkan otoriterliğe yönelmiş yönetim modelleri de sahip oldukları güç ve medya ile toplumun yozlaşmasını körükledi. Sorgulayan değil, sorgulamadan itaat eden bireyler; aynen ortaçağın karanlık Avrupası’ndaki gibi arttı.

Geçmişte pazarlama yalnızca mal ve hizmetlerin konu edilebileceği bir faaliyet olarak görülürdü.  Pazarlama duayeni Philip Kotler ve Levy’nin 1969’da kaleme aldığı  “Broadening The Concept of Marketing/Pazarlama Kavramını Genişletmek” adlı makalelerinin yarattığı etkilerle “fikirler, örgütler, mekanlar ve kişiler” de pazarlanabilir varlıklar olarak görülmeye başlandı.

Bu yaklaşım kar amaçsız örgütlerin de pazarlamaya ihtiyacının olduğunu gündeme getirdi. Süreçte bu yaygınlaştı ve siyasi arenada partilerin ve süreçte de liderlerin pazarlanması başladı. Burada bunlar olup biterken kar amacı gütmeyen  bazı STK’lar da sadece bu amaçlara hizmet etmek için kurulup -bir lideri veya bir dünya görüşünü- empoze etmeye çalışmada enstrüman haline geldiler.


SEÇMEN BÖLÜMLENDİRME

Konvansiyonel/geleneksel siyasi yaklaşımda ideolojilere saplanan ve nerede ise kalıtımsal olarak aile genleri ile gelen particilik, günümüzde yerini farklı bir seçmen profiline bıraktı. Özellikle yeni kuşaklar aile köklerindeki  partizanlığı  bir kenara bırakıp, yerel seçim, genel seçim ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde farklı farklı oylar kullanmaya başladı. Bu da her biri için farklı beklentilerinin olduğu sonucunu ortaya çıkardı ve süreçte artık liderleri ön plana çıkardı. Bu sonuçta siyasi partilerin pazarlama noktasında farklı yaklaşımlar arayışlarını gündeme getirdi Kuşkusuz bu da yeni kavramların doğmasını tetikledi.

Partilerin siyasi arenada konumlanma noktasında atılacak adımlar öncesi önemli olan seçmen pazarını doğru tanımlamak için en etkin yöntemlerden birinin Pazar/seçmen bölümlendirme olduğu ortaya çıktı. Bu sayede farklılaşan seçmen beklentilerini karşılamak için;  farklılaşan pazarlama çözümleri üretmek söz konusu olmaktadır.

Seçmenlerin beklentileri kendi içinde değişkenlik gösterdiği gibi oy tercihinin şekilleneceği seçimin türüne göre de değişebilmekte. Bu durum seçilen makamdan beklentilerin farklılığıyla da ilintilidir.

Burada Amerikan Pazarlama Derneği siyaset pazarlamasını “partinin veya adayın kamuoyu araştırması ve çevre analizini, örgütsel amaçları gerçekleştirebilecek ve oyları karşılığında seçmen gruplarını memnun edebilecek, rekabet gücüne sahip bir fikir üretmek ve tutundurmak için kullanılma süreci” olarak tanımlamakta.

Burada kullanılan Amerikanvari yaklaşım Kotler’in pazarlamadaki 4 P’si olan Product (Ürün), Price (Fiyat), Place (Dağıtım), Promotion (Tutundurma) yerine  “ürün, örgüt ve Pazar” sacayağı üzerine kuruludur. Ürün; lider, aday, ideoloji vb. ifade ederken, örgüt siyasi partiyi, pazar ise seçmenleri ifade eder.  Burada kullanılan yöntem ise değerlerin tanımlanması, geliştirilmesi ve sunumu olmak üzere üç aşamada ilerler.


SOZ SÖZ

Bu gelişmeler ve analizler ötesinde genelde seçmen türü dört kategoride değerlendirilmekte. Bunlar pragmatik seçmen(parti aidiyeti olmayan), duyarlı seçmen (Belirlenen tüm faktörlerden oldukça yüksek düzeyde etkilenen), umursamaz seçmen(Belirlenen tüm faktörlerden etkilenmeyen), akılcı seçmen (Karar sürecinde rasyonel verilerden faydalanan, performansı dikkate alan) olarak karşımıza çıkar.  

Bakalım kazanan kim olacak?

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    logo
    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.