Tarımımız, tarım eğitimi ve birkaç not

Tarımsal eğitimin ülkemizde başlamasının üzerinden 176 yıl geçti. Osmanlı’dan günümüze gelen köklü bir know how’a sahibiz. Ülkemizde ihracatımızın, ithalatımızdan fazla olduğu bir iki sektörden birisi tarım sektörü. Ayrıca bu sektör ihracattaki, ithalat oranın minimum gerçekleştiği sektör.
Gıda sektöründeki fiyat artışlarında işin kolayına kaçıp, marketlere ve komisyonculara veryansın ediyoruz. Sanıyorum bu kadar basit değil. Tohumu, fideyi ve fidanı yok sayıyoruz. 1950’lerde yüzde 80 olan işgücü, bugün yüzde 20’ye düştü. 
Mevsimi gelmeden seradan bazı gıdaları satın alma arzumuz fiyatları tetiklerken, hem de bizlerin beslenip, sağlıklı beslendiğimizi sanarak eksik ve yanlış beslenmemize yol açıyor.
Türkiye’de yaklaşık 55.000 adet gıda ve içecek firması var. Bu işletmelerde de yaklaşık 500.000’i gıda sanayiinde 20.000’i de içecek sanayiinde olmak üzere toplam 520.000 sigortalı çalışan istihdam ediliyor.(Bu rakamları BTSO Meclis Başkan Yardımcısı Kaledonya'nın sahibi Murat Beyazıt’ın bir çalışmasından aldım)
Bu arada en fazla ihracatını yaptığımız ilk üç ürün sırasıyla; Fındık, Un ve Makarna; en fazla ithalatını yaptığımız ilk üç ürün de sırasıyla Buğday, Soya ve Ayçiçeği.
Burada birkaç satırda tarım sektörünün derdine ahkam kesecek değilim. Ama dünyadaki ilk kadim tohumlarının yeşerdiği, tarımın ilk yapıldığı verimli topraklar üzerinde yaşarken, yediğimiz ekmeğin buğdayını, kurufasülyeyi v.d.’lerini ithal etmek beni çok üzüyor. Bunun otomotivdeki chip krizi gibi bir kriz de olduğunu düşünmüyorum. Bu kadar köklü bir bilgi birikimine sahip bir ülkenin bu sorunu aşıp, iyi bir koordinasyonla bu ülkeyi bir tarım ambarı haline getirebileceğine inanıyorum. Bakın bu ülkedeki tarım üretiminin yüzde 35 gibi büyük bir rakamı heba oluyor, çöpe gidiyor.

TARIM EĞİTİMİ

İstanbul’da Yeşilköy semtinde bulunan Ayamama çiftliğinde 1846 yılında kurulan Mekteb-i Zirai Şahane, ülkemizde tarımın bilimsel yönünün ortaya konulduğu ilk adımdı. Okul kapılarını 10 Ocak 1846 ‘da açtı. Bu tarih bilindiği gibi Türkiye’de tarımsal eğitimin de başladığı tarih olarak kabul ediliyor.
Bursa’da ise Ziraat Mektebi (Hüdavendigar Hamidiye Ziraat Ameliyat Mektebi), 1890’da(1308) dönemin Bursa Valisi Mahmud Celaleddin Paşa tarafından tarım konusunda eleman yetiştirmek amacıyla kuruldu. Parasız ve geceli olan bu mektepte her birinde 20’şerden olmak üzere üç sınıfta okuyan toplam 60 öğrenci bulunuyordu.

BURSA’DA ZİRAAT FAKÜLTESİ

Bursa’ da bir Ziraat Fakültesi kurulmasına ilişkin ilk çalışmaların temeli,
Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Fakülte Kurulu 17.04.1975 tarihindeki toplantısında Bursa’ da bir Ziraat Fakültesi açılmasının uygun olacağı kararı ile başlar. Bursa Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nihat Balkır’ın 11.07.1980 tarihinde Milli Eğitim Bakanlığı’na başvurusu ve Devlet Planlama Teşkilatı’nın da olumlu görüşü sonucu 11.09.1980 tarihinde Milli Eğitim Bakanlığı kuruluşu onayladı
Daha sonra Ankara Üniversitesi “Prof. Dr. M. Rifat Okuyan, Prof. Dr. Ahmet Erkuş, Prof. Dr. Y. Sabit Ağaoğlu, Prof. Dr. Halis Ruhi Ekingen, Doç. Dr. Bahattin Kovancı, Doç. Dr. Günal Akbay, Doç. Dr. Rahmi Keskin ve Doç. Dr. Abdurrahim Korukçu’yu” Bursa Üniversitesi Ziraat Fakültesi’ni kurmak üzere 3 yıl süre ile görevlendirdi. 04.06.1981 tarihinde Rektör Prof. Dr. Nihat Balkır’ın başkanlığında toplanan Kurucular Kurulu, Prof. Dr. M. Rıfat Okuyan’ı Bursa Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nin ilk dekanlığına seçti.

METE CENGİZ’DE KUTLAMA

Mete Cengiz Kültür Merkezi’nde düzenlenen organizasyon ile Tarım Eğitimi’nin 176. yılı Bursa Uludağ Üniversitesi’nde de kutlandı. Törene  Rektör Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Adem Doğangün, Bursa İl Tarım ve Orman Müdürü Hamit Aygül, Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İlhan Turgut, Ziraat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Başkanı Dr. Fevzi Çakmak, Gıda Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Başkanı Serkan Durmuş, Peyzaj Mimarları Odası Bursa Şubesi Başkanı Nejla Yörüklü, Mimarlar Odası Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Rahmi Dede, akademisyenler, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile ziraat mühendisleri katıldı.
Açılışta Rektör Prof.Dr.Ahmet Saim Kılavuz’un konuşmasının ardından BUÜ Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İlhan Turgut fakülte bünyesinde 9 programın bulunduğunu ve bu programlarda toplam 2280 öğrencinin eğitim-öğretime devam ettiğini belirterek şöyle dedi:
“Bilindiği gibi bir ülkenin gelişmişliğinde yetişmiş insan gücü büyük bir önem arz etmektedir. Bu ise iyi planlanmış bir eğitim ile mümkün olmaktadır. 
İyi yetişmiş, ufku geniş, kendine güvenen mezunlarımızın Türk tarımına yapacağı katkı elbette ki yadsınamaz. Bu hedeflere ulaşabilmek için eğitim-öğretimin sürekli güncellenmesi gerekiyor. Şu anda ülkemizdeki ziraat fakültesi dekanları arasında bu konuda çalışmalar devam ediyor. Hazırlanacak rapor YÖK Başkanlığımıza iletilecek. Çağı yakalayabilmek için kadrolarımızı ve programlarımızı güncellemeye özel bir önem veriyoruz.”
Etkinlik, BUÜ Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selçuk Arslan’ın yaptığı ‘Akıllı Tarımda Gelişmeler’ konulu sunum ile devam etti. Törenin son kısmında akademik yükselmesi gelen öğretim üyelerine plaket takdim edildi. Yükselen hocalarımızı kutluyorum.