Teo’s Cunda ve Gault & Millau ödülü

Michelin (SCA Compagnie Générale des Établissements Michelin) Fransa’nın Auvergne bölgesinde bulunan Clermont-Ferrand şehrinde araç lastiği üretmek üzere 28 Mayıs 1888 tarihinde Edouard ve Andre Michelin kardeşler tarafından kurulur.

1889 yılında seyahat edenlere nerede yemek yiyebileceklerini gösteren özel bir yol gösterici olarak ilk adımları Fransa’da atılan Michelin Rehberi yayınlanmaya başlar. Özünde amaç seyahati arttırmak, çok araç seyahati ile daha çok lastik değişimini sağlamaktır. 1900 yılında Fransa’da yollarda sadece 4000 araç var iken rehber 35.000 adet basılır. Ve ücretsiz dağıtılır. Sonraki yıllarda ücretle dağıtılmaya başlanır.

Bu rehber giderek popülaritesini arttırır. Michelin kardeşler, işi daha ileri bir seviyeye taşıyarak restoranları ziyaret etmeleri ve incelemeleri için anonim olan bir müfettiş ekibi kurar. 1926 yılına gelindiğinde ise, kaliteli yemek işletmeleri Michelin yıldızlarıyla ödüllendirilmeye başlanır. İşletmeler başlangıçta yalnızca bir yıldız ile ödüllendirilir. 1931 yılında sıfır, bir, iki ve üç yıldız hiyerarşisi tanıtılır. Son olarak, 1936 yılında bugün de aşina olduğumuz sıralama kriterleri yayınlanır:

“Buna göre 1 Yıldız: Kategorisinde çok iyi bir restoran; 2 Yıldız: Yolunuzu değiştirmeye değecek derecede mükemmel bir yemek; 3 Yıldız: Özel bir yolculuğa değecek olağanüstü bir mutfak. Anlamlarını taşıyordu.”

***

Bu alanda bir başka girişimde1969 yılında Paris’te gazeteciler Henri Gault ve Christian Millau tarafından yayınlanan ve gastronomi dünyası için kriter sayılan Gault & Millau rehberidir. Burada da olay bir başka boyuta taşınır. Restoranların yemek kalitesi, sunumu, özgünlüğü, hizmeti, fiyatı ve atmosferi gibi kriterlere göre 20 puan üzerinden değerlendirme yapılan rehberde kazanan restoranlar bir ile dört arasında değişen “şef şapkaları” ile ödüllendirilir. Bu ödülün diğerinden farkı bir sınıflandırmayı içinde barındırmasıdır.

Bu ödüller Türkiye pazarında Sözen Organizasyon iş birliği ile yerini alır. Türkiye’deki saha çalışmalarına 2022 yılı içinde başlanır. İlk rehber, Türkiye’de 2023 yılında yayınlanır.

Gault & Millau Türkiye 2025 Rehber Ödülleri, 9 Aralık 2024 Pazartesi akşamı Çırağan Palace Kempinski’de düzenlenen törenle sahiplerini bulur. Bu ödüller arasında Deniz Ürünleri kategorisinde Ayvalık Cunda Adası’nda bulunan Teo’s Cunda da yer alır. Bilindiği gibi yazları Cunda Adası’nda bulunan Teo’s Cunda, bir yılı aşkın bir süredir, Bursa’da açmış yeni yeri ile kış aylarında da Bursa’da da hizmet veriyor. Oradaki tüm ekip, patronlar dahil Bursa’dalar.

Pazar günü bu ödülün lansmanı yapıldı. Kışın Cunda’daki yer kapalı olduğu için ilk kutlama Bursa’daydı. Yazın da ödül aldığı yerde de kutlama yapılacak. Evet, bu kutlama için Sevgili Ramazan Başan’ın davetiyle Teo’s Cunda da buluştuk.

KİMLER VARDI?

Yemekte Bursa Büyükşehir Dış İlişkiler Dairesi Başkanı Pınar Işıkyıldız, Burfaş Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Işıkyıldız, Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Güney Marmara BTK Başkanı Murat Saraçoğlu, Güney Marmara Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği Derneği (GÜMTOB) Yönetim Kurulu Başkanı Buğra Artıç, Turizm Profesyonelleri Derneği (SKAL) Yönetim Kurulu Başkanı Meltem Işık Mısırlıoğlu, Ayvalık Ticaret Odası Başkanı Ali Uçar, Gastronomi Yazarı Reha Tartıcı, Gastronomi Yazarı Faruk Şuyun, Gurme TV Ufuk Güngör, Turizm Medya Bora Özgen ve Koza Lions Kulübü Başkanı Ayşe Topaloğlu Başan da vardı.

Ayrıca kurum sahipleri Kayhan Ezer, İsmail Polat ile aynı zamanda eş olan Zeynep Çolak ve Mehmet Çolak Şefler de bizlerle oldular.

DENİZ ÜRÜNLERİNDE CUNDA’DAKİ TEO’S CUNDA’YA ÖDÜL

Gault & Millau Türkiye 2025 Rehber Ödülleri’nde daha önce de belirttiğim gibi Ayvalık Cunda Adası’ndaki Teo’s Cunda, Deniz Ürünleri Kategorisi’nde 1 Yıldızlı Şef Şapkası ile ödüllendirilmişti.

Aralık ayında verilen bu ödülün kutlaması Cunda Adası’ndaki yer kışın kapalı olduğu için Bursa’daki mekanlarında bir ön kutlama yapıldı. Kutlamada kurum sahiplerinden Kayhan Ezer, Teo’s Cunda olarak Gault & Millau’nun Türkiye için hazırladığı rehberde ödül almasıyla ilgili şunları söyledi:

“Bu rehberin dünyadaki önemi sebebiyle Teo’s Cunda olarak içinde yer almak ve ödüllendirilmek onur verici. Teo’s Cunda ile deniz ürünlerine olan tutkumuzu ve yıllardır süren lezzet yolculuğumuzu misafirlerimize en samimi ve unutulmaz deneyimler sunarak yansıtmaya çalışıyoruz. Bu ödülün alınmasında katkısı olan çalışma arkadaşlarımı kutluyorum.”

Teo’s Cunda’nın diğer işletmecisi İsmail Polat’ta bu konuda duygularını şöyle ifade etti:

“Özel olarak seçilen yerel ve sürdürülebilir ürünlerle Ege mutfağını, modern yorumlarla buluşturmaya çalışıyoruz. Bölgemizdeki yerel ve sürdürülebilir ürünlerle her tabakta mevsimsel bir hikâye anlatıyoruz. Gault & Millau’un bu ödülü, titizlikle üzerinde durduğumuz özverili çalışmamızın ve yenilikçi yaklaşımımızın bir sonucudur. Bu ödül, bizi sadece Türk mutfağını daha geniş kitlelere tanıtmaya teşvik etmekle kalmıyor, aynı zamanda sürdürülebilirliğe olan bağlılığımızı ve her tabakta yansıttığımız yerel lezzetleri de ödüllendiriyor."

***

Bu kutlamada Bursa özelinde de çeşitli konuşmalar gerçekleşti. Bursa’nın aynı zamanda bir Gastronomi Kenti olması için yapılan, yapılması gereken ve planlanan çalışmalar da paylaşıldı.

Bursa Büyükşehir Dış İlişkiler Dairesi Başkanı Pınar Işıkyıldız, Gıda Mühendisleri Odası ile Büyükşehir’in birlikte yürüttüğü ve önümüzdeki günlerde açıklanacak olan bir Bursa Lokantası Belgesi projesinden söz etti.

Burfaş Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Işıkyıldız da kent içine ve ilçelere açılan tesislerin çoğalacağını, tabağından, bıçağına; bardağından tüm menüsüne kadar Bursa kokan tesislerin devreye gireceğini belirtti.

Katılımcılar daha sonra Bursa’nın Gastronomi Şehri olması noktasındaki çeşitli önerilerini paylaştılar.

SON SÖZ

Öncelikle Ayvalık Cunda Adası’ndaki ve Bursa’daki Teo’s Cunda, sahipleri Kayhan Ezer, ve İsmail Polat’ı (kendisi aynı zamanda Bursa damadıdır. Kafkas Ailesi’nin damadıdır) ve de Zeynep Çolak ve Mehmet Çolak Şeflerimizi kutluyorum.

Bursa, Bursa markasına değer katacak her türlü enstrümanı en iyi ve etkin biçimde kullanmalıdır. Bursa’da istihdam edilen insan sayısına bakıldığınızda karşımıza en büyük istihdamın sanayi alanında olduğu gerçeği çıkar. Bursa bir sanayi şehridir. Bu realiteyle yola çıkıldığında Bursa’nın bu sıfatının yanına, Turizm Şehri Bursa, Gastronomi Şehri Bursa ve diğer sıfatları da eklenebilir.

Burada temel olan her sıfatın kendi alanındaki gelişmelere uyum sağlayıp, ilerlemesidir. Bu bütünsel olarak Bursa markasına değer katacaktır. Bir sıfatın diğerinin önüne geçme gibi bir çabası olmamalıdır. Çünkü birbirlerinin rakibi değillerdir. Ortak olan amaç Bursa markasına katma değer sağlamadır.