Bugünkü yazımda bir teşekkürüm daha var. Bir süredir medyada bazı Bursaspor eski yöneticilerinin kulüpten olan alacaklarını, kulübe bağış makbuzu karşılığı bağışladıkları haberlerini sosyal medyadan ve medyadan takip ediyoruz.
Bildiğim kadarıyla 35’e yakın Bursasporlu eski yöneticinin kulüpten alacağı vardı. Bu alacaklı yöneticilerinin yaklaşık 15 tanesi alacaklarını bağış makbuzu karşılığı bağışlamışlar. Ve bu bağış konusu devam ediyormuş.
Çoğunu tanımıyorum. Birkaçını tanıyorum. Yakından tanıdığım Balkantürk Eğitim Vakfı Başkanı ve Şampiyon Bursaspor’un kilit yöneticilerinden biri olan İlhan Uslu da vardı. Bu hassas insanlar kulüpten isimlerinin açıklanmaması ve bunun duyurulmaması konusunda da ricacı olmuşlar.
Ama kulübümüz bunları duyurdu. Kulüp de haklıydı. Diğer alacaklı yöneticilere örnek teşkil etsin, bir motivasyon oluştursun istiyordu.
Bu konuda birkaç sözüm var.
Uzun yıllar Bursaspor kongrelerini takip ettim. Bizzat yakınında olduğum bazı insanların o büyük rekabetlerine tanık oldum.
Bir süredir takip etmiyorum. Başkan adaylarının, yöneticilerinin, başkanların bazılarını tanımıyordum.
KENDİNE DEĞİL, BURSASPOR’A HİZMET ETMEK
Bunları neden yazıyorum?
Bursaspor tanınma yeri, PR yapma yeri, ticari işlerini kolaylaştırma yeri değildir. Bursaspor hizmet etme yeridir.
Bunu gönülden yapan ve Bursaspor’a başkan, yönetici olarak hizmet etmiş herkesi, aramızdan ayrılanları rahmetle, yaşayanları saygı ve sevgiyle anıyorum.
Bursaspor’a hizmet etmenin dışında bir şey kovalayanlara da, tarihin soluk sayfalarında nasıl yer alacağınızın tercihi size aittir diyorum.
TEMEL SORUN: GÜVEN
Bursaspor’un yaşadığı sürecin temel sorunu olarak sadece bir sorun görüyorum. O da kaybedildikten sonra kolay kazanılmayan “güven” sorunudur. Bursaspor’a destek olan, Bursa sanayicisi ve iş dünyasının süreç içinde olup, biten bazı olaylardan dolayı verecekleri paranın nereye gideceği konusunda güvenleri kalmamıştır.
Bunu yazarken kesinlikle elini taşın altın sokmuş şu andaki yönetici kardeşlerimi kastetmiyorum. Geçmişten söz ediyorum. İsimlere gerek yok, bilen bilir.
Bu kentte doğan, bu kentte doyan, bu kentte okuyan ve de “Ben Bursasporluyum” diyen herkesin ortak paydasıdır, Bursaspor.
SON SÖZ
Bu güvenin geri kazanılması, Bursaspor’u şampiyon yapan rahmetli İbrahim Yazıcı ve arkadaşları;
Bursaspor’u 2005-2006 sezonunda Lig A’dan Süper Lig’e çıkaran Levent Kızıl ve arkadaşları ve de,
Bursaspor’un 1985-86 sezonunda ilk Türkiye Kupası’nı kazandıran Cavit Çağlar ve arkadaşları ile,
Bursaspor’a emeği geçmiş ve Bursaspor’a hizmet eden başkan ve yöneticilerimize sonunda da 1 Haziran 1963’de Bursaspor’un doğmasına neden olan ve göğsünde taşıdığı beş yıldızın sahipleri Akınspor, Acar İdman Yurdu, Demirspor, İstiklalspor ve Pınarspor’da ter akıtmış ve onlara destek vermiş büyüklerimize borcumuzdur.
Borcun ötesinde haklarıdır. Ve haklarını vermek bu kentte doğan, doyan ve okuyan herkesin borcudur.
TEŞEKKÜR VE BURSA HAKİMİYET
Gazetemizin 49. yaşına basışı nedeniyle özelinde şahsıma ve genelinde kurumumuza yönelik kutlama mesajları aldım.
Gerek sosyal medyadan, gerek telefonla, gerekse yüz yüze kutlama mesajlarını ileten değerli okuyucularımız, dostlarımız ve kardeşlerimiz ve STK temsilcilerine şahsım ve kurumum adına teşekkürlerimi iletiyorum.
Buradan Burak Özgün özelinde gazete yönetim ve çalışan kadromuza, Celal Sönmez özelinde de Sönmez Ailesi’ne iletilen kutlamaları “elçiye zeval olmaz” mantığı ile iletiyorum.
Nice yılları birlikte kutlamak dileğiyle.