Üniversite-sanayi işbirliği ve bir buluş

Yıllardır ülkemizde ve kentimizde konuşulan konulardan biri de "Üniversite -Sanayi işbirliği konusudur. Bu konunun tarihsel sürecine göz attığımızda şunu görürüz.

1940'lı yıllarda Burhanettin Ersöz, Ahmet Eker ve tütüncü Fazıl Erman ile birlikte Bursa'nın dönemindeki en modern un fabrikalarından biri olan Ersöz Un Fabrikası'nı kurar. Daha sonraki yıllarda oğlu Doğan Ersöz bu fabrikayı yönetmeye başlar. 1973 yılında Doğan Ersöz'de unu bakkallara ve marketlere çuval içinde değil de, paketleyerek verme ve toptancıyı aradan çıkarma fikri doğar. O dönem Bursa'daki BİTİA Altıparmak'ta eğitim vermektedir.

Ersöz, orada pazarlama hocası Doç.Dr. Ziya Aksu'yu bulur ve sorununu anlatarak, bu konuda yapılacak bir çalışmayı finanse edeceğini belirtir. Evet, böylece Bursa'da daha Uludağ Üniversitesi kurulmadan üniversite-sanayi işbirliğinin ilk örneği bu şekilde hayata geçer.

1975 yılında Uludağ Üniversitesi kurulduktan sonra TOFAŞ bir ilk adım daha atar. Koç Holding ile Uludağ Üniversitesi, 1980'li yılların sonunda motor bölümü öğrencilerinin bazı derslerini fabrikada yapmasına yönelik bir protokolü dönemin rektörü Prof. Dr. Nihat Balkır ile Koç Holding adına Rahmi Koç imzalar. Bu protokol da üniversite - sanayi işbirliğinin protokola dökülmüş ilk örneğinden biridir.

1978'de Doğan Ersöz tarafından BUSİAD kurulur. Ve Ersöz, 1992 yılında dönemin rektörü Prof. Dr. Ayhan Kızıl'ı BUSİAD yönetimi olarak ziyaret eder. Ve BUSİAD-UÜ arasında bir işbirliği orada da konuşulur. Sonuçta zaman içinde üniversitenin, BTSO'nun ve BUSİAD'ın bünyesinde çeşitli işbirliği komisyonu, komitesi ve merkezleri kurulur. Ama genelde bunlar hep işlevsiz girişimler olarak kalırlar.

Evet, bu geçmişi özellikle aktardım. Bu konular hep kağıt üzerinde kalmıştır. Yurtdışındaki gibi bir işbirliği doğru dürüst hayata geçirilmemiştir. Çünkü tarafların beklentileri tam olarak masaya yatırılmamış ve bir sinerji yaratacak ortak bir hedef doğru dürüst belirlenmemiştir. Günümüzde ise konu bir takım TÜBİTAK projelerindeki desteklerle sürmektedir.

GÜZEL BİR HABER

Şimdi size güzel bir haber vereceğim. Bursa Uludağ Üniversitesi iki öğretim üyesinin tekstil alanında beş yıldır sürdürmekte olduğu çalışmalar, sonuçta yeni bir buluşun doğmasına neden oldu.

BUÜ Tekstil Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr. Dilek Kut ve İnegöl MYO Tekstil Teknolojisi Bölümü Öğretim Üyesi Doç.Dr. Zeynep Ömeroğulları Başyiğit çalışmalarında "tekstil materyallerinin antibakteriyel özelliğinin test edilmesini sağlayan sübjektif bir yöntem" geliştirerek yeni bir buluşa imza attılar.

BUÜ Tekstil Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof.Dr. Dilek Kut çalışmayı şöyle özetler:

"Tekstil materyallerinin antibakteriyel etkisinin ölçülmesinde literatürde standardize edilmiş pek çok yöntem bulunuyor. Ancak testlerin yapılışı oldukça zor ve yoğun emek gerektiriyor. Test için uygun ortam koşullarının sağlanma gerekliliği, sonucun elde edilmesi için gerekli olan sürelerin uzun olması ve test maliyetleri antibakteriyal özellikte tekstil materyali üreten firmaları oldukça zorlayan faktörler.

Yaptığımız çalışmalar sonucunda 2016 yılında Türk Patent Enstitüsü'ne başvurusu yapılan 'Tekstil materyallerinin antibakteriyal özelliğinin test edilmesini sağlayan subjektif bir yöntem' başlıklı buluş için 2018 yılında yenilik, buluş ve endüstriyelleşebilme basamağı içeren olumlu araştırma raporu alındı ve 2021 yılında incelemeli patent olarak tescillenmiş oldu. Bu buluşun temel amacı tekstil firmalarının, antibakteriyel kimyasal madde üreticilerinin ve test merkezlerinin 'işletme içi metot' olarak kullanabileceği bir antibakteriyel test yöntemine olan gereksinimi karşılayabilmektir."

Bu arada İnegöl Meslek Yüksekokulu Tekstil Teknolojisi Bölümü Öğretim Üyesi Doç.Dr.Zeynep Ömeroğulları Başyiğit ise "Bu buluş tekstil endüstrisinde, akademik kurumlarda, mikrobiyoloji test laboratuvarları dahil tüm Ar-Ge Merkezlerinde neredeyse 3-5 TL gibi düşük bir maliyetle yapılabilecek. Çalışmaya kısa sürede yanıt veren, uygulaması oldukça basit, çok sayıdaki antibakteriyel numune arasından kısa sürede eleme yapmaya yardımcı ve endüstriyel işlemlere uygun sübjektif bir test yöntemidir." şeklinde konuştu.

SON SÖZ

Bu güzel haber beni mutlu etti. Eğer bu işin bir ayağında bir de tekstil firması olsa ve bu çalışma onlar tarafından finanse edilseydi, bana göre daha güzel olurdu.