Hava Durumu

Üniversite-Sanayi-Kent işbirliğine bir öneri

Yazının Giriş Tarihi: 06.06.2020 08:15
Yazının Güncellenme Tarihi: 06.06.2020 08:15

Geçtiğimiz günlerde "Üniversite, kent ve memnuniyet" başlıklı bir yazı yazmıştım. Bu yazının içinde kısaca insanların 3 temel gerekçe(doğmak, doymak ve okumak) ile bir kenti içselleştirdiklerini ve bu noktada üniversitelerin rolüne değinmiştim.

Bu yazı ile ilgili olarak Evinoks'un sahibi sanayici Coşkun İrfan şöyle bir değerlendirme yaptı:

"Güzel bir yazı tebrik ederim. Üniversitelerin şehir ve sanayisi ile bütünleşebilmesi için de bir 'yüksek danışma kurulu' oluşturup yoluna devam etmesi gerekir. Bu belediyeler için de geçerlidir. Erdem Saker başkanımız zamanında bu çok güzel uygulanmıştı."

Öncelikle Coşkun İrfan'ın değerlendirmesine teşekkür ediyorum. Şöyle bir realite(gerçek) var. Kurulduğu ilk günden beri kentimizde üniversite-sanayi işbirliği hep masalarda konuşulur, hep sözde kalır, hiçbir proje ortaya konulup, ciddi biçimde hayata geçirilip, sürdürülmez. Dönemsel trendlere bağlı olarak, rektörün vizyonuna bağlı olarak bir ara gündem oluşturur sonra bir biten bir mum gibi kaybolup, gider.

İLK ÜNİVERSİTE-SANAYİ DENEYİMİ

Kentimizde "Üniversite-Sanayi" işbirliğinin ilk örneğini daha üniversitemiz kurulmazdan önce Bursa İTİA döneminde o dönemin Ersöz Un Fabrikası sahibi ve BUSİAD'ın kurucu başkanı Doğan Ersöz ile görürüz. O döneme kadar ağırlıklı olarak bakkallarda, marketlerde çuval içinde satılan un ve benzeri kuru bakliyatı, paketleyip bunun üzerine de bir dağıtım ağı kurarak satmak ister, Doğan Ersöz. Bunun nasıl karşılanacağını anlamak için de 1973 yılında yolu Bursa İTİA'ya düşer. O dönem öğretim üyesi olan Doç.Dr.Yusuf Ziya'yı bulur. Ona sorununu anlatır ve bu konunun akademik olarak araştırılmasını maliyeti ne ise karşılanacağını söyler.

Yusuf Ziya Hoca, bir proje hazırlar. Sınıfta öğrencilerine bir anket çalışması yapacağını ve görev alacak anketör aradığını söyler. Birkaç öğrencisi gönüllü olur. Bu öğrencilerden biri de o dönem 3. sınıfta okuyan Prof.Dr.Ali Ceylan'dır.

Evet, deneyim böyle yaşandı.

COŞKUN İRFAN'IN ÖNERİSİ

Şöyle bir realite var. Kentimizde ve ülkemizde belirli bir büyüklüğe erişmiş, KOBİ'nin bir üst sınıfına çıkmış sanayicilerimiz kendi sorunlarını, kendileri çözmek isterler. Çünkü onların iş deneyimlerinden çıkardıkları sonuç budur.

Kuşkusuz tarihsel süreç içinde üniversitemiz gerek üniversite-sanayi işbirliği, gerekse kentle bütünleşme noktasında çeşitli girişimlerde bulunuldu. Ama daha ziyade bu girişimler resmi kurumlar üzerinden hareketler olduğu için sanayicinin ve kentin beklediği sonuç alınamadı.

Bu noktada Coşkun İrfan'ın bir Yüksek Danışma Kurulu önerisi önemlidir ve düşünülmelidir.

Evet, gerek büyükşehir belediyemiz, gerekse üniversitemize sunulur.

Takdir onların, bizden yazması.

Ama Sanayi-Kent-Üniversite bütünleşmesi, formel(şekilsel) olarak değil de, gerçekten içselleştirilmiş bir biçimde yaratılacak bir sinerji ile hayata geçip, bütünleşmesi sağlandığında, içinde yaşadığımız kente sınıf atlatmanın yanında, Bursa markasına da ciddi değerler katar.

Her şey Bursa için.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.