Utanç, Ingmar Bergman ve azap

Utanç/Shame, Ingmar Bergman'ın yazıp yönettiği, Liv Ullmann ve Max von Sydow'un oynadığı 1968 yapımı bir İsveç drama filmidir. Ullmann ve von Sydow, evleri iç savaş tehdidi altında olan, siyaseten ilgisiz bir çift olan eski kemancılar Eva ve Jan'ı canlandırıyordu.

Jan ve Eva Rosenberg, isimsiz bir Avrupa ülkesinde yaşarken, iç savaş çıkması sonucu çareyi bir adaya inzivaya çekilmekte bulurlar. Klasik müzik eğitimi almış, keman çalarak mütevazi bir hayat süren Rosenberg'lerin hayatı, asker dolu bir uçağın yaşadıkları adaya düşmesi sonucu alt üst olur. Her iki tarafın askerlerin adayı bir savaş alanına çevirmesiyle, hayatlarını tehdit altında gören genç çift, başka bir yere kaçmaya karar verirler. Ancak yakalanarak isyancı askerlere yardım ve yataklık etmekle suçlanırlar. Çiftin eski bir dostu olan Albay Jacobi, adayı savunan ordunun başındadır ve onlara yardım edecektir. Tabii eğer sadece... Eva onunla yatmayı kabul ederse!

Ernst Ingmar Bergman, İsveçli oyun yazarı ve film yönetmeni. Bir Protestan papazının oğlu olarak 1918'de İsveç Uppsala'da doğar. 30 Temmuz 2007'de İsveç'te Fårö adasındaki evinde 89 yaşında ölür. Kendisi dünya sinema tarihinin en saygın isimlerinden biridir. Onun yaptığı Utanç/Shame filmine bir başka filmde de atıfta bulunulur.

Andrey Arsenyeviç Tarkovski, Sovyet-Rus film yönetmeni, senarist ve film kuramcısıdır. Tüm zamanların en büyük ve en etkili film yönetmenlerinden biri olarak kabul edilir. Yavaş ve şiirsel sinemanın önde gelen temsilcilerindendir

Tarkovsky‘in 1972’de çektiği Solaris filminde şöyle bir replik geçiyor:

Ingmar Bergman’a sormuşlar:

“Gidişat kötü, dünya nasıl kurtulacak?”

“Utanç” demiş Bergman.

“Dünyayı bir tek utanç kurtarabilir!”

Evet, bu değerli bir yaklaşım.

Yitirdiğimiz değerlerimizden söz ederken, Nobel ödüllü Türk bilim insanı Aziz Sancar'ın "Hiç çalmadım, günah olduğu için değil, karaktersizlik olduğu için. Muhtaçlara yardım ettim, sevap olduğu için değil, insan olduğum için. Hiç rüşvet almadım, haram olduğu için değil, etik olmadığı için. Yani, 'insan olmak' için, önce vicdanımız olmalı" sözlerini anımsatıyorum.

Vicdan önemlidir. Vicdan azabı çekmenin ne olduğunu arada bir anımsamak da çok önemlidir. Her şeyi kabir azabına bırakmadan.

Ingmar Bergman’ın utancını unutmayalım. Utanan insanların vicdanları da vardır.

EKREM HAYRİ PEKER ÜRETMEYE DEVAM

Ekrem Hayri Peker bir kimya mühendisi ve bir yazar. Bursa’da ve yurtdışında uzun yıllar tekstil sektöründe özellikle Ar Ge ağırlıklı çalışmalara imza attı. Daha sonraki süreçte gazete (bir dönemler de gazetemize yazılar yazıyordu), dergi ve kitap çalışmalarına ağırlık verdi. Kendini gazetemizde tanımıştım.

Ekrem Hayri Peker, 2018 yılında Sevgili Tayfun Çavuşoğlu ile birlikte Belgesel Tarih isimli bir web sitesi kurdu. Bu sitede çok değerli makaleler var.

Ekrem Hayri Peker aynı zamanda da bir yazar. Tekstil alanında başlayan kitap çalışmaları, Bursa ile ilgili kitaplar ve Ön Türk/Erken Türk’lerle ilgili kitaplarla devam etti. Son olarak mart ayında Avrupa ve Amerika’da Erken Türkler, kitabını Ekin Kitabevi’nde yayınlamıştı.

Şimdi ise 2 yayını birden yayınlandı. “Adiğe tarihinden kesitler” ve “Gel profesör” son kitapları. Kendisi 30 aşkın kitaba imza attı. Bir süredir de Kültürpark ve Altıparmak çalışmalarını yürütüyor.

Kendisini kutluyorum. Bursa ve ülke belleğine katkı koymak çok değerli. Yeni çalışmalarında başarılar diliyorum.

Üreten herkese saygıyla...